Hemen söylemek lazım ki Trabzon'un Kasımpaşa karşısındaki oyununu çok da olumlu bulmadım.
İki takım arasında büyük kalite farkı var ama Trabzon bu farkı tam anlamıyla sonuca yansıtamadı.
Trabzon maçın genelinde ama özellikle de ikinci yarı topa sahip olamadı. Oysa ilk on dakika her şey Trabzon için iyi başlamıştı.
Müthiş bir sürat ve tempo ile başlayan Trabzon 6. dakikada golü buldu da. Trabzon golü yüksek tempoda organizasyon yaparak attı.
Golde Dorukhan'ın topu rakibinden söküp alması devamında Cornelius ile paslaşması tüm övgüleri hak ediyor.
Fakat ne olduysa oldu golden hemen sonra Trabzon geriye çekildi ve ileri çıkmakta zorlandı ve bu durum maç boyunca sürdü.
Bu dakikalardan ilk yarının sonuna kadar Trabzon için övgüye değer husus sadece 2. bölgeden 3. bölgeye atılan şık uzun paslardı.
Bence Dorukhan ve Siopis'i bir arada kullanmak pek doğru tercih gibi gözükmedi.
İkisi de fizik güç ve mücadeleye dayanan süratli futbolcular. Ne var ki ikisinin de pas oyunu çok kuvvetli değil.
İki tane aynı tip merkez oyuncusu ile oynamak hatalı gibiydi.
Üstelik bu oyuncular hızlı olmalarına rağmen top Kasımpaşa'dayken maça sürat kazandırıp Trabzon'un en kısa sürede yeniden topu geri kazanmasını da sağlayamadılar.
Ben formsuz olmasına rağmen Berat'ın bu iki merkez oyuncusundan birinin yerine ilk 11'de başlaması iyi olurdu gibi düşünüyorum.
Berat teknik bir oyuncu ve topu takımda tutup kalabalığa isabetli paslar atabiliyor. Kısacası Berat düşünerek oynuyor.
Anlamsız yere tempoyu yükseltip heba olan ataklara neden olmuyor. İlk yarıda çok etkili gözükmese de Cornelius bence iyi oynayan oyunculardandı.
9 ve 13. dakikalarda özellikle Ömür ile uyumlu oynaması tehlikeler üretti. Visca da attığı golün dışında iyi oynayan bir diğer oyuncuydu.
21 ve 39. dakikalarda Visca dar alanda organizasyon yaparak oyunu zorladı. Bütün bu dakikalarda Ömür de bu aksiyonların içindeydi.
Bu yarının son anlarında Kasımpaşa Trabzon kalesine peş peşe 3 şut gönderdi.
İkinci yarı ise Trabzon daha da etkisizdi. Bu yarı maç boyunca etkili olan Hajradinovic oyununu daha bir üst seviyeye çıkardı.
Bunda sonradan oyuna giren Eysseric'in katkısı büyüktü. Travnik Eysseric kadar etkili bir oyuncu değil.
Trabzon koskoca ikinci yarı sadece 58'de cılız bir organizasyon yapabildi. Üstelik temposu daha da düştü.
Bu yarıya damgasını vuran futboldan ziyade 74'teki gerginlikti. Bu dakikalarda Eysseric oyunu anlamsız yere gerdi.
Fakat bu anlarda Peres hakemle lüzumsuz bir tartışma içine girince üst üste 2 sarı kart görüp oyundan atıldı.
Bu dakikaların hemen öncesinde Ömür'ün çok güzel bir pasını alamayan Yusuf Erdoğan bir gol tehlikesinin başlamadan bitmesine neden oldu.
78'de Serkan'ın güzel ortasına kafa vuran Cornelius'un topu kalecide kaldı. Eğer 90+3'te Fall kendisine gelen topu doğru kontrol edebilseydi maç bu sonuçla bitmeyebilirdi.
Sonuçta Trabzon şampiyonluk yolunda son beş maçını kazanan Kasımpaşa karşısında 3 puan alarak anlamlı bir galibiyet elde etti.
Tabii bu maç sadece kendi başına anlam taşımıyor çünkü Trabzon gelecek hafta en yakın takipçisi Konya ile karşılaşacak.
Bu maçın stresinin de Trabzon üzerinde etkili olmadığını düşünmemek mümkün değil.
Böyle önemli bir maç öncesi bu maçı kazanmak anlamlıydı. Gelecek haftaya kayıpsız giren Trabzon'un Konya maçında da istediğine ulaşacağını düşünüyorum.
İki takım arasında büyük kalite farkı var ama Trabzon bu farkı tam anlamıyla sonuca yansıtamadı.
Trabzon maçın genelinde ama özellikle de ikinci yarı topa sahip olamadı. Oysa ilk on dakika her şey Trabzon için iyi başlamıştı.
Müthiş bir sürat ve tempo ile başlayan Trabzon 6. dakikada golü buldu da. Trabzon golü yüksek tempoda organizasyon yaparak attı.
Golde Dorukhan'ın topu rakibinden söküp alması devamında Cornelius ile paslaşması tüm övgüleri hak ediyor.
Fakat ne olduysa oldu golden hemen sonra Trabzon geriye çekildi ve ileri çıkmakta zorlandı ve bu durum maç boyunca sürdü.
Bu dakikalardan ilk yarının sonuna kadar Trabzon için övgüye değer husus sadece 2. bölgeden 3. bölgeye atılan şık uzun paslardı.
Bence Dorukhan ve Siopis'i bir arada kullanmak pek doğru tercih gibi gözükmedi.
İkisi de fizik güç ve mücadeleye dayanan süratli futbolcular. Ne var ki ikisinin de pas oyunu çok kuvvetli değil.
İki tane aynı tip merkez oyuncusu ile oynamak hatalı gibiydi.
Üstelik bu oyuncular hızlı olmalarına rağmen top Kasımpaşa'dayken maça sürat kazandırıp Trabzon'un en kısa sürede yeniden topu geri kazanmasını da sağlayamadılar.
Ben formsuz olmasına rağmen Berat'ın bu iki merkez oyuncusundan birinin yerine ilk 11'de başlaması iyi olurdu gibi düşünüyorum.
Berat teknik bir oyuncu ve topu takımda tutup kalabalığa isabetli paslar atabiliyor. Kısacası Berat düşünerek oynuyor.
Anlamsız yere tempoyu yükseltip heba olan ataklara neden olmuyor. İlk yarıda çok etkili gözükmese de Cornelius bence iyi oynayan oyunculardandı.
9 ve 13. dakikalarda özellikle Ömür ile uyumlu oynaması tehlikeler üretti. Visca da attığı golün dışında iyi oynayan bir diğer oyuncuydu.
21 ve 39. dakikalarda Visca dar alanda organizasyon yaparak oyunu zorladı. Bütün bu dakikalarda Ömür de bu aksiyonların içindeydi.
Bu yarının son anlarında Kasımpaşa Trabzon kalesine peş peşe 3 şut gönderdi.
İkinci yarı ise Trabzon daha da etkisizdi. Bu yarı maç boyunca etkili olan Hajradinovic oyununu daha bir üst seviyeye çıkardı.
Bunda sonradan oyuna giren Eysseric'in katkısı büyüktü. Travnik Eysseric kadar etkili bir oyuncu değil.
Trabzon koskoca ikinci yarı sadece 58'de cılız bir organizasyon yapabildi. Üstelik temposu daha da düştü.
Bu yarıya damgasını vuran futboldan ziyade 74'teki gerginlikti. Bu dakikalarda Eysseric oyunu anlamsız yere gerdi.
Fakat bu anlarda Peres hakemle lüzumsuz bir tartışma içine girince üst üste 2 sarı kart görüp oyundan atıldı.
Bu dakikaların hemen öncesinde Ömür'ün çok güzel bir pasını alamayan Yusuf Erdoğan bir gol tehlikesinin başlamadan bitmesine neden oldu.
78'de Serkan'ın güzel ortasına kafa vuran Cornelius'un topu kalecide kaldı. Eğer 90+3'te Fall kendisine gelen topu doğru kontrol edebilseydi maç bu sonuçla bitmeyebilirdi.
Sonuçta Trabzon şampiyonluk yolunda son beş maçını kazanan Kasımpaşa karşısında 3 puan alarak anlamlı bir galibiyet elde etti.
Tabii bu maç sadece kendi başına anlam taşımıyor çünkü Trabzon gelecek hafta en yakın takipçisi Konya ile karşılaşacak.
Bu maçın stresinin de Trabzon üzerinde etkili olmadığını düşünmemek mümkün değil.
Böyle önemli bir maç öncesi bu maçı kazanmak anlamlıydı. Gelecek haftaya kayıpsız giren Trabzon'un Konya maçında da istediğine ulaşacağını düşünüyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Ali Koç Galatasaray'ın şampiyon olacağını biliyordu / 26.05.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025