Türk toplum yapımızda ve dayanışma kültürümüzde olağanüstü erozyonların olduğunu görmek, hepimizi derinden üzmekte ve aynı zamanda çok ciddi şekilde kaygılandırmaktadır.
Eşsiz önderimiz Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin temel ilkelerine topyekûn bir saldırı halini müşahede etmek, Türk milletinin evlatları olarak bizleri kahretmektedir.
16 bin yıllık Türk tarihinde bu kadar savrulma ve ayrışmaların yaşandığı başka bir dönemin varlığına tanıklık edilmemiştir.
Türkiye Atatürk sonrası raydan çıkmış tren gibi uçuruma doğru yol almaktadır.
Cumhuriyetin temel niteliklerine her gelen iktidarın ayrı ayrı dinamit koyması, masumiyet karinesi ilkesi ile savunulamaz!
Son tahlilde Cumhuriyetimiz ve Atatürk ilkelerine sistematik bir saldırının olması, küresel çetelerle de ilişkilidir.
İçeride ise bu ayrışma ve savrulmalara sebebiyet veren ve yasal kılıflar hazırlayanların yerli ve milli elbise giyinmiş olanları, çok daha vahim bir gelişmedir.
Örneğin milliyetçilik konusunda yanına hiç kimseyi yaklaştırmayan MHP.
Bugüne kadar terörist başı Öcalan ve PKK'ya karşı sert muhalefeti ile bilinen ve toplumdan destek bulan Bahçeli, herkesi şaşkına çeviren ve şok eden cümleler kurmaya devam ediyor.
Öcalan'ın Meclis'te konuşma yapmasına olanak tanınması, Türk kimliği ve Cumhuriyetin kurucu ilkelerine dinamit koyulması anlamına gelecek söylemlerde bulunulması gibi gelişmeler, MHP'nin toplum bazında paranteze alınmasına giden süreci başlatmıştır.
PKK terör örgütü ile yapılan ve ancak kimsenin tam olarak ne olduğunu bilemediği anlaşma veya uzlaşma, Türk milletinin tamamına yakını tarafından tepki ile karşılandı.
Buda Türk millet ve toplum yapısının her şeye rağmen ve ne denli sağlam olduğunu göstermesi bakımından, oldukça yararlı bir gelişme olarak görülebilir.
Bahçeli'nin en son basına yansıyan, "Cumhurbaşkanı yardımcılarından biri Kürt, diğeri de Alevi olsun" şeklinde sözlerinin varlığı, tam bir facia olarak yorumlandı.
Şimdi nereden çıktı bu açıklama?
Anayasamız rafa mı kalktı da haberimiz yok?
Tabi kimse anayasayı takmadığı için olacağı da budur!
Anayasamıza aykırı, Cumhuriyet ilkeleri ile taban tabana zıt açıklamalar kim tarafından yapılırsa yapılsın, hiçbir hükmü ve ağırlığının olmadığı bilinmelidir.
Kimse kendisini Anayasa veya devlet yerine koyamaz!
Koyarsa, bunu hesabını elbette ki bağımsız yargı önünde verir.
Sn. Bahçeli'nin son açıklamaları oldukça tehlikeli ve soruşturma konusudur.
Yaşı itibariyle saygı duyulan Bahçeli'nin aslına bakılırsa bu son basına yansıyan açıklamaları ve öncesinde PKK ve Öcalan bağlamında ki çıkışları, gerçekten de soruşturmanın ötesine varacak bir
Hal almıştır.
Herkesin aklını başına alması kaçınılmaz bir zaruret olmuştur.
Bakınız Anayasa madde 66. Madde ne diyor:
"Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür."
Neyini anlamadınız ve halen daha neyini kurcalıyorsunuz!
Türk sözü bir ortak inanç ve kültür paydaşlığıdır.
Bunun nesine karşı çıkıyorsunuz?
Çıkanlar olmuştu ama onlar SEVR'i hazırlayanlardı!
Bir diğer kapsayıcı ve kuşatıcı Anayasa maddesi.
Anayasa 10.madde şöyle der:
"Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir."
Mükemmel ötesi bir kapsayıcılığa sahip olan bu ve benzer maddeleriyle Anayasamız, dünyanın en iyi Anayasasıdır.
Şimdi Anayasamızın başlangıç bölümüne bir bakalım.
Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda;
Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye
Cumhuriyetinin ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;
Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk
Milletine ait olduğu ve bunu Millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;
Kuvvetler ayırımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;
Hiçbir düşünce ve mülahazanın Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;
Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;
Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu, FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere, TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.
Türk milletinin bölünmez bütünlüğü ile oynamayınız.
Hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız yazıktır.
Eşsiz önderimiz Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin temel ilkelerine topyekûn bir saldırı halini müşahede etmek, Türk milletinin evlatları olarak bizleri kahretmektedir.
16 bin yıllık Türk tarihinde bu kadar savrulma ve ayrışmaların yaşandığı başka bir dönemin varlığına tanıklık edilmemiştir.
Türkiye Atatürk sonrası raydan çıkmış tren gibi uçuruma doğru yol almaktadır.
Cumhuriyetin temel niteliklerine her gelen iktidarın ayrı ayrı dinamit koyması, masumiyet karinesi ilkesi ile savunulamaz!
Son tahlilde Cumhuriyetimiz ve Atatürk ilkelerine sistematik bir saldırının olması, küresel çetelerle de ilişkilidir.
İçeride ise bu ayrışma ve savrulmalara sebebiyet veren ve yasal kılıflar hazırlayanların yerli ve milli elbise giyinmiş olanları, çok daha vahim bir gelişmedir.
Örneğin milliyetçilik konusunda yanına hiç kimseyi yaklaştırmayan MHP.
Bugüne kadar terörist başı Öcalan ve PKK'ya karşı sert muhalefeti ile bilinen ve toplumdan destek bulan Bahçeli, herkesi şaşkına çeviren ve şok eden cümleler kurmaya devam ediyor.
Öcalan'ın Meclis'te konuşma yapmasına olanak tanınması, Türk kimliği ve Cumhuriyetin kurucu ilkelerine dinamit koyulması anlamına gelecek söylemlerde bulunulması gibi gelişmeler, MHP'nin toplum bazında paranteze alınmasına giden süreci başlatmıştır.
PKK terör örgütü ile yapılan ve ancak kimsenin tam olarak ne olduğunu bilemediği anlaşma veya uzlaşma, Türk milletinin tamamına yakını tarafından tepki ile karşılandı.
Buda Türk millet ve toplum yapısının her şeye rağmen ve ne denli sağlam olduğunu göstermesi bakımından, oldukça yararlı bir gelişme olarak görülebilir.
Bahçeli'nin en son basına yansıyan, "Cumhurbaşkanı yardımcılarından biri Kürt, diğeri de Alevi olsun" şeklinde sözlerinin varlığı, tam bir facia olarak yorumlandı.
Şimdi nereden çıktı bu açıklama?
Anayasamız rafa mı kalktı da haberimiz yok?
Tabi kimse anayasayı takmadığı için olacağı da budur!
Anayasamıza aykırı, Cumhuriyet ilkeleri ile taban tabana zıt açıklamalar kim tarafından yapılırsa yapılsın, hiçbir hükmü ve ağırlığının olmadığı bilinmelidir.
Kimse kendisini Anayasa veya devlet yerine koyamaz!
Koyarsa, bunu hesabını elbette ki bağımsız yargı önünde verir.
Sn. Bahçeli'nin son açıklamaları oldukça tehlikeli ve soruşturma konusudur.
Yaşı itibariyle saygı duyulan Bahçeli'nin aslına bakılırsa bu son basına yansıyan açıklamaları ve öncesinde PKK ve Öcalan bağlamında ki çıkışları, gerçekten de soruşturmanın ötesine varacak bir
Hal almıştır.
Herkesin aklını başına alması kaçınılmaz bir zaruret olmuştur.
Bakınız Anayasa madde 66. Madde ne diyor:
"Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür."
Neyini anlamadınız ve halen daha neyini kurcalıyorsunuz!
Türk sözü bir ortak inanç ve kültür paydaşlığıdır.
Bunun nesine karşı çıkıyorsunuz?
Çıkanlar olmuştu ama onlar SEVR'i hazırlayanlardı!
Bir diğer kapsayıcı ve kuşatıcı Anayasa maddesi.
Anayasa 10.madde şöyle der:
"Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir."
Mükemmel ötesi bir kapsayıcılığa sahip olan bu ve benzer maddeleriyle Anayasamız, dünyanın en iyi Anayasasıdır.
Şimdi Anayasamızın başlangıç bölümüne bir bakalım.
Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda;
Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye
Cumhuriyetinin ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;
Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk
Milletine ait olduğu ve bunu Millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;
Kuvvetler ayırımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;
Hiçbir düşünce ve mülahazanın Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;
Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;
Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu, FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere, TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.
Türk milletinin bölünmez bütünlüğü ile oynamayınız.
Hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız yazıktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hacı Gaydan / diğer yazıları
- Osmanlı seviciler iyi okusun! / 27.08.2025
- Özgür Bey peşini bırakmayacağım / 26.08.2025
- Komisyondan eyalet sistemi kararı çıkabilir! / 25.08.2025
- Özgür Özel bu yazı senin için / 22.08.2025
- Ulus devlet yapısına nükleer bomba / 19.08.2025
- Atatürk mucizesi ve CHP bilinmezliği / 18.08.2025
- Komisyonu bırakın Atatürk’e kulak verin! / 13.08.2025
- ABD bayraklarıyla gösteri neyin habercisi? / 12.08.2025
- Türkiye’yi bölmeye resmen karar vermişler! / 11.08.2025
- İlaç sektörünün baronu Rockefeller / 07.08.2025
- Özgür Bey peşini bırakmayacağım / 26.08.2025
- Komisyondan eyalet sistemi kararı çıkabilir! / 25.08.2025
- Özgür Özel bu yazı senin için / 22.08.2025
- Ulus devlet yapısına nükleer bomba / 19.08.2025
- Atatürk mucizesi ve CHP bilinmezliği / 18.08.2025
- Komisyonu bırakın Atatürk’e kulak verin! / 13.08.2025
- ABD bayraklarıyla gösteri neyin habercisi? / 12.08.2025
- Türkiye’yi bölmeye resmen karar vermişler! / 11.08.2025
- İlaç sektörünün baronu Rockefeller / 07.08.2025