Bir tane çıngıraklı yılan çıkmış sağa sola zehrini saçıyor!
Neymiş efendim!
"Cumhuriyet kanlı bir darbe imiş"
Bunu söyleyen 'adam' olmadığı için biz bir kene diyelim.
Yılanın görevi nedir? Isırmak.
Kenenin tabiatında ne vardır? Sokmak.
O bakımdan böyle bir cümleyi kurma cesaretini gösteren yaratığa insan türündendir diye muamele yapılamaz, yapılmamalı.
Mevzu çok açık ve nettir.
Cumhuriyete ve eşsiz önderimiz Atatürk'e dil uzatan her kim olursa olsun biliniz ki, o kişi Türk değildir!
Türk'e düşmanlık bu tip zavallıların ta Cumhuriyetin ilk yıllarından beri var olan bir husustur.
Aslında Atatürk'e düşmanlığın ardında da, Türk düşmanlığı vardır.
Tıpkı Osmanlı'da olduğu gibi!
Kim ki Cumhuriyete ve aziz ATA'mıza dil uzatıyor ve bu milletin verdiği vergilerle de maaş alıyorsa, aldığı maaş ona HARAM ZIKKIM olsun!
Sen kim, Cumhuriyeti ve Atatürk'ü ağzına almak kim?
Bre vatan haini kene!
Çağdaş bir cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir.
Kurulduğundan beri içeriden ve dışarıdan gizli açık birçok saldırıya uğrayan bağımsız, üniter, laik Türkiye Cumhuriyeti, bugün tüm saldırılara rağmen 102 yaşındadır.
Kurulduğunda, bazı İngiliz yetkililerin sadece iki yıl ömür biçtikleri Cumhuriyetimiz, kıyamet sabahına kadar güçlenerek ayakta kalmaya devam edecektir.
Zamanın İngiltere Türkiye Büyükelçisi R. Lindsay, 24 Mayıs 1925'te, Londra'ya gönderdiği bir raporda aynen şöyle diyordu:
"İngiltere ve Batılı devletler Ankara'ya karşı sistematik olarak direnirlerse, Türkiye'deki yeni rejim ve Mustafa Kemal devrilebilir."
Devirebildiler mi? HAYIR.
Devirebilecekler mi? ASLA.
Türkiye Cumhuriyeti, Şeyh Sait İsyanı gibi gerici, bölücü kalkışmalara rağmen dimdik ayakta kalmayı başarmıştır.
Atatürk, siyasal rejim olarak Cumhuriyeti "millet egemenliği" ve bazen de "demokrasiyle" eş anlamlı olarak kullanmıştır.
Örneği şöyle demişti:
"Demokrasi ilkesi, egemenliğin millette olduğunu, başka yerde olamayacağını gerektirir.
Bu suretle demokrasi ilkesi, siyasi kuvvetin, egemenliğin kaynağına ve meşruiyetine temas etmektedir.
Demokrasinin tam ve en belirgin hükümet şekli, Cumhuriyettir."
Atatürk için siyasal rejim olarak Cumhuriyet, babadan oğula geçen saray saltanatın yerini, kayıtsız şartsız millet egemenliğinin almış olmasıdır.
Atatürk için cumhuriyet "Ahlaki fazilete dayanan bir idaredir.
Cumhuriyet fazilettir.
Cumhuriyet idaresi, faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir.
Sultanlık ve Saltanat ise, korku ve tehdide dayandığı için korkak, alçak, sefil ve rezil insanlar yetiştirir.
Aradaki farkı bilmem kavrayabildin mi bay KENE!
Yok, eğer Cumhuriyetten ve değerlerinden rahatsız oluyorsan veya oluyorsanız, daha evvelkiler gibi gemilere binip defolup gidebilirsiniz.
Aziz Türk milleti ve Cumhuriyet, gök kubbe yıkılmadan bir milim yerinden oynamaz, oynatılamaz!
Çünkü seçilmiş ve sevilmiş insan yüce Atatürk bu Cumhuriyetin temellerini öyle bir sağlam atmıştır ki, bütün dünya bir araya gelse, o yapıya asla bir zarar gelmez.
Son bir not!
Son zamanlarda bazı marjinal uç kesimlerin elini kolunu sallayarak; "ŞERİAT" pankartları taşımasına, çok dikkat ediniz!
Asla bu tür provokasyonlara itibar etmeyiniz.
Bu gurupların CIA ve MOSSAD destekli olduklarını, sakın ha aklınızdan çıkarmayınız!
Bunların ne dinle, ne de şeriatla ilgisi yoktur.
Bu tür organizasyonlar, istisnasız dış istihbaratlar tarafından tasarlanmıştır.
Atatürk Cumhuriyetine bir sinek kanadı kadar zarar vermeyi aklına getireceklerin buna asla gücü yetmeyeceği gibi, ebedi cehennemlik olacağını da aklının bir köşesinde tutmasını tavsiye ederim!
Neymiş efendim!
"Cumhuriyet kanlı bir darbe imiş"
Bunu söyleyen 'adam' olmadığı için biz bir kene diyelim.
Yılanın görevi nedir? Isırmak.
Kenenin tabiatında ne vardır? Sokmak.
O bakımdan böyle bir cümleyi kurma cesaretini gösteren yaratığa insan türündendir diye muamele yapılamaz, yapılmamalı.
Mevzu çok açık ve nettir.
Cumhuriyete ve eşsiz önderimiz Atatürk'e dil uzatan her kim olursa olsun biliniz ki, o kişi Türk değildir!
Türk'e düşmanlık bu tip zavallıların ta Cumhuriyetin ilk yıllarından beri var olan bir husustur.
Aslında Atatürk'e düşmanlığın ardında da, Türk düşmanlığı vardır.
Tıpkı Osmanlı'da olduğu gibi!
Kim ki Cumhuriyete ve aziz ATA'mıza dil uzatıyor ve bu milletin verdiği vergilerle de maaş alıyorsa, aldığı maaş ona HARAM ZIKKIM olsun!
Sen kim, Cumhuriyeti ve Atatürk'ü ağzına almak kim?
Bre vatan haini kene!
Çağdaş bir cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir.
Kurulduğundan beri içeriden ve dışarıdan gizli açık birçok saldırıya uğrayan bağımsız, üniter, laik Türkiye Cumhuriyeti, bugün tüm saldırılara rağmen 102 yaşındadır.
Kurulduğunda, bazı İngiliz yetkililerin sadece iki yıl ömür biçtikleri Cumhuriyetimiz, kıyamet sabahına kadar güçlenerek ayakta kalmaya devam edecektir.
Zamanın İngiltere Türkiye Büyükelçisi R. Lindsay, 24 Mayıs 1925'te, Londra'ya gönderdiği bir raporda aynen şöyle diyordu:
"İngiltere ve Batılı devletler Ankara'ya karşı sistematik olarak direnirlerse, Türkiye'deki yeni rejim ve Mustafa Kemal devrilebilir."
Devirebildiler mi? HAYIR.
Devirebilecekler mi? ASLA.
Türkiye Cumhuriyeti, Şeyh Sait İsyanı gibi gerici, bölücü kalkışmalara rağmen dimdik ayakta kalmayı başarmıştır.
Atatürk, siyasal rejim olarak Cumhuriyeti "millet egemenliği" ve bazen de "demokrasiyle" eş anlamlı olarak kullanmıştır.
Örneği şöyle demişti:
"Demokrasi ilkesi, egemenliğin millette olduğunu, başka yerde olamayacağını gerektirir.
Bu suretle demokrasi ilkesi, siyasi kuvvetin, egemenliğin kaynağına ve meşruiyetine temas etmektedir.
Demokrasinin tam ve en belirgin hükümet şekli, Cumhuriyettir."
Atatürk için siyasal rejim olarak Cumhuriyet, babadan oğula geçen saray saltanatın yerini, kayıtsız şartsız millet egemenliğinin almış olmasıdır.
Atatürk için cumhuriyet "Ahlaki fazilete dayanan bir idaredir.
Cumhuriyet fazilettir.
Cumhuriyet idaresi, faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir.
Sultanlık ve Saltanat ise, korku ve tehdide dayandığı için korkak, alçak, sefil ve rezil insanlar yetiştirir.
Aradaki farkı bilmem kavrayabildin mi bay KENE!
Yok, eğer Cumhuriyetten ve değerlerinden rahatsız oluyorsan veya oluyorsanız, daha evvelkiler gibi gemilere binip defolup gidebilirsiniz.
Aziz Türk milleti ve Cumhuriyet, gök kubbe yıkılmadan bir milim yerinden oynamaz, oynatılamaz!
Çünkü seçilmiş ve sevilmiş insan yüce Atatürk bu Cumhuriyetin temellerini öyle bir sağlam atmıştır ki, bütün dünya bir araya gelse, o yapıya asla bir zarar gelmez.
Son bir not!
Son zamanlarda bazı marjinal uç kesimlerin elini kolunu sallayarak; "ŞERİAT" pankartları taşımasına, çok dikkat ediniz!
Asla bu tür provokasyonlara itibar etmeyiniz.
Bu gurupların CIA ve MOSSAD destekli olduklarını, sakın ha aklınızdan çıkarmayınız!
Bunların ne dinle, ne de şeriatla ilgisi yoktur.
Bu tür organizasyonlar, istisnasız dış istihbaratlar tarafından tasarlanmıştır.
Atatürk Cumhuriyetine bir sinek kanadı kadar zarar vermeyi aklına getireceklerin buna asla gücü yetmeyeceği gibi, ebedi cehennemlik olacağını da aklının bir köşesinde tutmasını tavsiye ederim!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hacı Gaydan / diğer yazıları
- ABD’nin gözü Eskişehir’de / 29.10.2025
- Asgari ücret 90 bin lira olmalı / 28.10.2025
- Bütçe değil nükleer bomba! / 27.10.2025
- Uyuşturucu satanı İDAM edin! / 21.10.2025
- Türkiye sistematik olarak çökertiliyor! / 20.10.2025
- ALS’li hastalara acil devlet desteği! / 15.10.2025
- Andımız yeniden okutulmalı / 13.10.2025
- Şerefsiz, alçak ‘biji Apo’ / 10.10.2025
- 2026’da asgari ücretli dilenecek / 06.10.2025
- Yalan üreteceğinize motor üretin! / 03.10.2025
- Asgari ücret 90 bin lira olmalı / 28.10.2025
- Bütçe değil nükleer bomba! / 27.10.2025
- Uyuşturucu satanı İDAM edin! / 21.10.2025
- Türkiye sistematik olarak çökertiliyor! / 20.10.2025
- ALS’li hastalara acil devlet desteği! / 15.10.2025
- Andımız yeniden okutulmalı / 13.10.2025
- Şerefsiz, alçak ‘biji Apo’ / 10.10.2025
- 2026’da asgari ücretli dilenecek / 06.10.2025
- Yalan üreteceğinize motor üretin! / 03.10.2025




















































































