4 Nisan Alparslan Türkeş’in ölüm yıldönümüydü. Tam 16 yıl olmuş. Haber kanallarından birinde bir görüntü. Devlet Bahçeli, yanında Tuğrul Türkeş ve bir grup MHP’li ile beraber Başbuğ’un mezarı başında konuşmalar yapıyorlar. Kendisini unutmadıklarından, izinde olduklarından dem vuruyorlar. İçimden bir ses şimdi Başbuğ kalkacak ve “Susun! Yeter kemiklerimi sızlattığınız!” diye nida edecek diyor. O Devlet Bahçeli ki Ankara’da Ülkü Ocakları’nda Başbuğ’un bizzat kendisinin verdiği seminerlerde yetişmiş. O Tuğrul Türkeş ki Başbuğ’un öz evladı, evinde, yanında büyümüş. Babasının yaşamını, görüşlerini en iyi bilmesi ve bugün de yaşatması gereken kişi. Ama onların ülkücülükleri sadece mezarının başında üç beş kelam etmekten ibaret kalmış. Ülkücülüğün ve MHP’nin programının temelini oluşturan, Alparslan Türkeş’in bizzat kendisinin tezi olan 9 Işık Doktrinini ne de çabuk unutmuşlar. Türkeş der ki: “Kapitalizm, liberalizm ve komünizm başta olmak üzere yabancı doktrinler ve yönetim sistemlerine karşı bağımsız son Türk devletini koruyabilmek için, milli bir görüş etrafında birleşmek zorundayız.”Bu görüş dokuz ana ilkeye dayanmaktadır:1- Milliyetçilik2- Ülkücülük3- Ahlakçılık4- İlimcilik5- Toplumculuk6- Köycülük7- Hürriyetçilik ve Şahsiyetçilik8- Gelişmecilik ve Halkçılık9- Endüstricilik ve Teknikçilik.Bugünün MHP’sine baktığımızda 9 Işıkla uzaktan yakından alakası kalmadığını görüyoruz. Ülkücülük ne Başbuğ’un arkasından ağıt yakmakla, ne de meydanlara çıkıp, “Vur de vuralım, öl de ölelim!” diye bağırmakla olur. Ama Ülkücülük, Türkiye’de bu kadar olay olup biterken tepkisiz kalıp, sessizce hükümeti desteklemekle de olmaz. Ülkücülük, 9 Işık uğruna mücadele etmektir. Günümüzde MHP maalesef bu misyonunu kaybetmiştir. Apo’nun cezasını vermeyerek, AKP hükümetinin çıkardığı birçok kanunu oy vererek ya da çekimser kalmak suretiyle destekleyerek, Avrupa Birliği sevdasına kapılarak bu ilkelere ihanet etmişlerdir.Kısacası MHP günümüzde ışıksız kalmış, karanlığa gömülmüştür. Peki, ey ülkücü kardeşim! Sana bugün ne yapmak düşer? 9 Işığı içinde bulunduran, 19, 29, 39 ışık veren, bugünün Başbuğ’u, Baştürk Prof. Dr. Haydar Baş Bey’in yanına gelmek ve ülkünü O’nunla devam ettirmek düşer. Vatanını, milletini seven, dinine, bayrağına bağlı, ekonomik kalkınmayı gerçekleştirebilecek tek lider Bağımsız Türkiye Partisi’ndedir. Milli Ekonomi Modeli ile, Sosyal Devlet, Milli Devlet projeleri ile ekonomiyi de düzeltecek olan, terörü durdurup ülkeye barışı da getirecek olan tek lider Haydar Baş Bey’dir. Ben, rahmetlik Türkeş’in kapısında belinde silahıyla nöbet beklemiş bir babanın kızıyım. O zamanki ülkücülerin davaları uğruna ne ağır bedeller ödediklerine şahitlik etmiş insanlardanım. Ama eğer bir olmazsak, beraber olmazsak ödeyeceğiniz bedel, millet olarak ödeyeceğimiz bedel çok daha ağır olacak. Benim tanıdığım, bildiğim ülkücüler vatan toprakları düpedüz satılırken, Amerika’ya, İsrail’e peşkeş çekilirken, halk ayaklanmış, uyanmışken seyirci kalamazlar. Yanlış insanların peşinden gidip, uyutulamaz, geri plana itilemezler. Devlet Bahçeli iyi bir insan olabilir ama maalesef Türkeş’in bıraktığı koltuğu dolduramadığı aşikardır.Ülkücü kardeşim! Sana vizyon sahibi, projesi olan, karizması olan bir lider lazım. Alparslan Türkeş bugün sağ olsaydı, onun destekleyeceği tek lider emin olun Haydar Baş olurdu. Nitekim kendisinin danışmanı ve daha birçok ülkücü kardeşimiz geçen hafta Ankara’da yapılan büyük kongrede BTP saflarına katıldılar. Ey ülkücü kardeşim! Sana sesleniyorum! Başbuğ’un mezarında rahat değil. Gel bari onun kemiklerini sen sızlatma. Sen gel BTP’ye katıl ki onun uğruna hayatını adadığı bağımsız Türk Devleti yaşasın. Gel, onun ülküsünü BTP’de yaşat ki Başbuğ’unun gözü arkada kalmasın!
Asude Havuzlu / diğer yazıları
- Mutluluk… / 22.11.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020