ABD'nin bölgemize yönelik işgal ve sömürü planı olan Büyük Ortadoğu Projesi kapsama alanındaki devletler, yeni bir sıcak dalganın içine doğru sürükleniyor.ABD ve işbirlikçilerinin Afganistan ve Irak'ta sergiledikleri soykırım ve katliam, çevre ülkelerde de tezgahlanmak üzere?Türkiye, Amerikan rüzgarına göre yelken açıyor.Rusya ve İran gibi komşularımız ise, karşı duruş ve karşı çıkış vaziyetlerini her geçen gün daha da güçlendiriyorlar.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, devlet adamlığı, olan-bitenleri öngörüp ona göre tedbir almayı gerektirir, diyor. Demekle yetinmiyor, bölgemiz üzerinde oynanan oyunları, aylar, hatta yıllar öncesinden öngörüyor. Prof. Dr. Baş'tan başka, hangi siyaset adamından, 1990'lı yıllardaki Körfez kapışmasında ve o günlerin akabinde güneydoğu sınırımızın öte yakasında "tampon bölge"nin oluşturulmasında asıl hedefin Türkiye olduğunu, yanı başımızda bir Kürdistan bölge devletinin kurulacağını duydunuz?! Hiçbirinden? Hatta, yanı başımızda Kürdistan bölge devleti kurulduğu halde, Ankara'daki aymazlar, öyle bir şey yok canım, dediler; kurucu güçlere özel imkan ve fırsat tanıdılar.Prof. Dr. Baş'ın dediği çıktı mı?! Çıktı.Son günlerin sıcak gündemi olan Gürcistan ve İran'a ilişkin gelişmelerde de yine Prof. Dr. Baş, öngörülerinde haklı çıktı. Böyle hassas bir süreçte Türkiye'ye, Prof. Dr. Baş ve onun kumaşında devlet adamlarına ihtiyaç vardır.Aksi halde aynen I. Dünya savaşında İstanbul hükümetinin yaptığının bir benzeri gibi, ABD rüzgarına göre yelken açan Ankara siyaseti, Montrö Sözleşmesine aykırı olarak Amerikan savaş gemilerini "Gürcistan'a yardım bahanesi"yle boğazlardan Karadeniz'e alır, başımıza Rusya belasını sarar. Türkiye kendini savaşın ortasında bulur.Böylesi stratejik ve hassas kriz sürecini, ancak basiretli, dirayetli, öngörülü, iç dinamiklerini ve ekonomisini derleyip toparlama kabiliyeti olan devlet ve siyaset adamı yönetebilir. Prof. Dr. Baş'tan gayrı böyle bir kıratta siyaset adamı görebiliyor musunuz?!Gören varsa, bana da haber versin.Öte yandan ABD, bölgede daha önce işbaşına getirdiği idarecilerin "son kullanma tarihleri biten"leri alaşağı ediyor, kimisini de "çomak" olarak kullanıyor.Soros fonlu Gürcistan'ın taarruzu ile, Pervez Müşerref'in koltuğunu terk etmesi bu bağlamda düşünülmelidir.Bu arada Prof. Dr. Baş'ın ifadesiyle, ABD, Rusya'yı yoklamaya, nabzını ölçmeye kalkışmıştır. Rusya, kendisinden beklenmeyen bir tavırla Gürcistan'ın şahsında, onu çomak olarak kullanan bölgesel ve küresel oyunculara tavrını koymuştur.Rusya, ABD ve stratejik ortaklarını madara etmiştir.Bu tavır, Rusya'dan önce Türkiye'den beklenirdi.Çünkü ABD'nin BOP iştahını sergilediği bu coğrafya, öncelikle Türkiye'nin ve Türk milletinin tarihi inisiyatif alanıdır, kendi mahallesidir.Belki 6-7 sene önceki Rusya olsaydı, bu kadar net ve rahat bir tavır takınamazdı. Rusya, eski Rusya değildir.Siyasi gözlemciler ve strateji uzmanları, Rusya'nın bu duruşunu, Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ekseninde son 5 yılda ekonomide yaşadığı yenileşme ve gelişmeye bağlamaktadırlar? El-hak, doğrudur.Çünkü, Prof. Dr. V. Lisickin, Prof. Dr. Y. Gavralets, Prof. Dr. V. Lebedev gibi Putin'in ekonomi danışmanları olan dünyanın sayılı iktisatçıları, Prof. Dr. Baş'ın modelini, süngerin suyu emmesi gibi emdiler. Prof. Dr. Baş'ın modeli ekseninde yapılan 4 tane uluslar arası kongreye Rusya'nın dehaları iştirak ettiler, modelin matematiğini oluşturdular. Dahası, Bakü kongresinde bilim adamlarının teklifiyle kurulan ve başkanlığına Prof. Dr. Baş'ın getirildiği Uluslararası Bağımsız Milli Ekonomi Birliği'nin başkan yardımcılığını Prof. Dr. Lisickin yapmaktadır. Prof. Dr. Lisickin'in Rusya'nın Duma'sında Milli Ekonomi Modeli'nden alarak sunduğu ve 3 yıllık Kalkınma Planı kapsamında kabul ettirdiği 4-5 temel görüş, Rusya'nın toparlanmasına yetmiştir. Rusya, Milli Ekonomi Modeli'nden aldığı bu gücü kullanmaktadır.Rusya'nın bu vaziyeti, "stratejik ortaklık" namına Amerikan rüzgarına göre yelken açarak"stratejik uşaklık"a sürüklenen Türkiye'nin, prangalarını kırması için, en canlı, en yakın ve en somut örnektir.Türk milleti, BTP'yi hükümet yapıp Milli Ekonomi Modeli kadrolarını işbaşına getirdiği gün, kendine ve tarihine yaraşır onurlu duruşa kavuşacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019