Ecdadımız 5 bin yıllık tarihinde saflarını belirlerken her zaman haklılık kriterine göre karar vermişlerdir. Bundan dolayı güçlü ya da güçsüz fark etmez her zaman haklı olan tarafın yanında olmuşlardır.
Bazen haklı olan tarafa destek vermeye gücümüzün yetmediği dönemler olabilir. O zaman ikinci bir seçenek vardır. Bu da tarafsız kalabilmektir.
Tarafsız kalarak hem çıkarlarınızı korumuş olursunuz hem de yanlış tarafta bulunma vebalinden kurtulmuş olursunuz.
Son yıllar hariç Türk milleti her zaman haklı tarafa destek vermiştir. Bunda muktedir olunamamışsa tarafsız kalmıştır.
Türkiye bu dönemde tarihinde yapılmamış yanlışlara imza atıyor ve haklının yanında yer alacağı yerde haksızın yanında, Müslüman’a silah çeken Haçlıların safından yer alıyor.
Meselenin acı bir yönü de Türkiye bu yanlışı, çıkarlarını korumak için istemeye istemeye değil, iştiyakla, koşarak yapıyor.
Arap Baharı’nı BOP’u ortaya atan Haçlılar olduğu halde Türkiye kraldan daha kralcı bir şekilde bu projelere onlardan daha çok inanmış durumda.
Suriye’yle alıp veremediğimiz ne var?
Suriye halkını düşündükleri koca bir yalan. O beğenmediğimiz Esad’ın yönettiği Suriye’de benzin ucuz, elektrik neredeyse bedava. Bugün Türkiye millet dünyanın en pahalı benzin ve elektriğini kullanıyor.
Hal böyleyken Türkiye’de özgürlük ve demokrasi var, Suriye’de yok öyle mi?
Güldürmeyin insanı…
Bugüne kadar Türkiye hiçbir çıkarı olmadığı halde AB, ABD talimatlarını yerine getirdi.
Ne kazandı?
Hiçbir şey.
Ne kaybetti?
İtibarını, gücünü, inancını, Türklere olan güven duygusunu yok etti.
Türkiye’nin bu yanlışları devam ettirmesini makul gösterecek hiçbir mantıklı gerekçe ortaya konulamaz.
Bu yanlışlara imza atan siyasiler açısından tek bir gerekçe var.
İşgal ettikleri makamları, oturdukları koltukları kaybetmemek için bu yanlışları sürdürmek zorundalar.
Yoksa icazet vererek bunları iktidar eden Washington ve Brüksel’deki “efendiler” icazetlerini geri alırlar.
Bazen haklı olan tarafa destek vermeye gücümüzün yetmediği dönemler olabilir. O zaman ikinci bir seçenek vardır. Bu da tarafsız kalabilmektir.
Tarafsız kalarak hem çıkarlarınızı korumuş olursunuz hem de yanlış tarafta bulunma vebalinden kurtulmuş olursunuz.
Son yıllar hariç Türk milleti her zaman haklı tarafa destek vermiştir. Bunda muktedir olunamamışsa tarafsız kalmıştır.
Türkiye bu dönemde tarihinde yapılmamış yanlışlara imza atıyor ve haklının yanında yer alacağı yerde haksızın yanında, Müslüman’a silah çeken Haçlıların safından yer alıyor.
Meselenin acı bir yönü de Türkiye bu yanlışı, çıkarlarını korumak için istemeye istemeye değil, iştiyakla, koşarak yapıyor.
Arap Baharı’nı BOP’u ortaya atan Haçlılar olduğu halde Türkiye kraldan daha kralcı bir şekilde bu projelere onlardan daha çok inanmış durumda.
Suriye’yle alıp veremediğimiz ne var?
Suriye halkını düşündükleri koca bir yalan. O beğenmediğimiz Esad’ın yönettiği Suriye’de benzin ucuz, elektrik neredeyse bedava. Bugün Türkiye millet dünyanın en pahalı benzin ve elektriğini kullanıyor.
Hal böyleyken Türkiye’de özgürlük ve demokrasi var, Suriye’de yok öyle mi?
Güldürmeyin insanı…
Bugüne kadar Türkiye hiçbir çıkarı olmadığı halde AB, ABD talimatlarını yerine getirdi.
Ne kazandı?
Hiçbir şey.
Ne kaybetti?
İtibarını, gücünü, inancını, Türklere olan güven duygusunu yok etti.
Türkiye’nin bu yanlışları devam ettirmesini makul gösterecek hiçbir mantıklı gerekçe ortaya konulamaz.
Bu yanlışlara imza atan siyasiler açısından tek bir gerekçe var.
İşgal ettikleri makamları, oturdukları koltukları kaybetmemek için bu yanlışları sürdürmek zorundalar.
Yoksa icazet vererek bunları iktidar eden Washington ve Brüksel’deki “efendiler” icazetlerini geri alırlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024