Seçim sathı mailinde hızla ilerlediğimiz şu günlerde siyasi partilerin seçim sonrası için, yani iktidara geldikleri vakit ne yapacakları önem kazanıyor. Her siyasi parti seçmenin karşısına çıkarken, seçmenin ona oy vermesini sağlayacak, daha doğrusu 20 küsur siyasi parti arasından o partiyi tercih etmesini temin edecek sebepleri görmek istiyor. Biz bunu seçmen diline çevirirsek, "neden sana oy vereyim" sorusuna, partilerin vereceği cevaplar, aynı zamanda alacağı oyun da miktarına işaret edecektir. Bu bağlamda seçim sürecine yaklaştığımızda, elle tutulur, somut proje ve plan ortaya koyan partiler görmek mümkün olmuyor. Daha doğrusu neredeyse bütün siyasi partilerin programları, diğerinin kopyası hükmünde.MHP'nin programıyla CHP'nin, DSP ile DYP'nin, Anavatan ile SP'nin, BBP ile diğerlerinin programları neredeyse aynı.Bu partilerin AB'ye bakışları, dış politika anlayışları ve hepsinden önemlisi Türkiye'nin geleceğini şekillendirecek olan ekonomi politikaları öz itibariyle aynı. Sadece cümle ve vurgu farkı var. Bu noktada bu siyasi partiler arasından birisine oy verecek seçmenin ciddi bir tercih sıkıntısı yaşayacağı muhakkak.Tam bu noktada Bağımsız Türkiye Partisi'ni ayrı bir yere koymakta fayda var. Çünkü yukarıda izah ettiğimiz somut plan ve proje konusunda yüzlerce sayfalık doküman, iki dev eser ve 3 uluslararası kongre icra etmiş olan Prof. Dr. Haydar Baş liderliğindeki BTP'nin millete söyleyecek çok şeyi var. Daha doğru bir ifade ile BTP ve Haydar Baş, 4.5 yıldan bu yana milletin içinde ve millete, yapacaklarını tek tek anlatıyor. Televizyon ekranlarından, gazete köşelerinden, konferanslardan, mitinglerden ve kongrelerden halka ulaşan BTP kadrosu, Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet-Milli devlet tezini sadece Türkiye'ye değil, tüm dünya ilim adamlarına onaylatmış durumdalar. Bu yönüyle baktığımız zaman BTP'nin ve lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın farkını farketmemeniz mümkün değil. Baş'ın, Türkiye'nin sorunlarını çözecek bir "milli ekonomi modeli" ve bu modelin sosyal dokusunu tamamlayan "sosyal devlet-milli devlet" tezi var. Prof. Dr. Haydar Baş, 4.5 yıldan bu yana meydanlarda, televizyon ekranlarında bangır bangır "her Türk vatandaşına 500 YTL vatandaşlık maaşı vereceğim", "asgari ücret 2000 YTL olacak" diye haykırıyor.Son olarak Türk siyasi tarihinde bir ilke imza atan Prof. Dr. Haydar Baş, bu vaatlerini, altında kendi imzası bulunan bir taahhütname ile tüm Türkiye'ye deklare etti. "Eğer sözümde durmazsam, istediğiniz davayı açarsınız" diyen Baş'ın, diğer siyasi partilerden ve siyasetçilerden farkını eminim siz de anlamışsınızdır. Yani söylemek için değil, yapmak için söyleyen bir lider!Türk siyasetine yeni bir soluk, yeni bir nefes ve yeni bir lider!Şimdiden hayırlı olsun!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012