Mübarek üç aylara girmiş bulunuyoruz. Bu vesileyle insan olarak kendi iç dünyamızda bir nefis muhasebesi yapmamız; "Nereden geldik?", "Niye yaşıyoruz?", "Nereye gideceğiz?" vb. sorular üzerinde düşünmemiz lâzımdır.
İnsan, bu dünyaya Allah'a kul olmak, O'nu bilmek ve tanımak için gelmiştir. Geçici bir süre kalacağı bu âlemden sonra, dönüşü yine Allah'adır.
Esas olan; dünya hayatında Allah'ın istediği gibi bir kul olmak, güzel ahlâkı kazanmak, kendimize ve çevremize faydalı bir fert olabilmektir. Sabır, şükür, kanaat, merhamet, tevazu, hoşgörü, cömertlik, yardımseverlik vs. gibi özellikleri, yani güzel ahlâkı elde etmeye çalışmak asıl gayemiz olmalıdır. Bu ise ancak ibadetle mümkündür. İbadette insan Allah'a yaklaşır, O'nu tanır ve sever. Bu şekilde "Allah'ın ahlâkı ile ahlâklanır." Çünkü ibadet, Allah'ı bilme ilmidir. İnsanın varlık âlemine gönderilme sebebi budur.
Üç aylara girdiğimiz şu günlerde, bu gerçekleri göz önüne alarak ibadetlerimizi arttırmaya, hayır hasenatta bulunmaya, yoksullara, kimsesizlere yardım eli uzatmaya, açları doyurmaya daha fazla önem vermeliyiz.
Bu aylar, bu günler ibadetlerimizi arttırmak, Allah ile aramızdaki bağı güçlendirmek için bulunmaz fırsatlardır.
Unutmayalım ki, hepimiz bu âlemde gelip geçiciyiz. Ölüm bir gün bizim de kapımızı çalacaktır. O saat, o dakika gelmeden, manevî hayatımızı gözden geçirmeli, kendimizi muhasebe etmeliyiz. Zira, bu aylarda rahmet, merhamet ve mağfiret kapıları bizler için ardına kadar açıktır. Bu şuurla ibadete ve hayırlara sarılmak, Allah'ın rahmetinden ümit kesmemek esastır. Ne kadar hatamız olursa olsun, Allah'ın merhameti ve mağfireti sonsuzdur. Mübarek aylar, günler ve geceler bu mağfiretten istifade etmek için birer vesiledir.
Bu temennilerle okuyucularımızın üç aylarını tebrik ediyorum.
(NOT: Önceki gün vefat eden Baki BEKTAŞ hocamıza Allah'tan rahmet, ailesi ve yakınlarına sabırlar diliyorum.)
İnsan, bu dünyaya Allah'a kul olmak, O'nu bilmek ve tanımak için gelmiştir. Geçici bir süre kalacağı bu âlemden sonra, dönüşü yine Allah'adır.
Esas olan; dünya hayatında Allah'ın istediği gibi bir kul olmak, güzel ahlâkı kazanmak, kendimize ve çevremize faydalı bir fert olabilmektir. Sabır, şükür, kanaat, merhamet, tevazu, hoşgörü, cömertlik, yardımseverlik vs. gibi özellikleri, yani güzel ahlâkı elde etmeye çalışmak asıl gayemiz olmalıdır. Bu ise ancak ibadetle mümkündür. İbadette insan Allah'a yaklaşır, O'nu tanır ve sever. Bu şekilde "Allah'ın ahlâkı ile ahlâklanır." Çünkü ibadet, Allah'ı bilme ilmidir. İnsanın varlık âlemine gönderilme sebebi budur.
Üç aylara girdiğimiz şu günlerde, bu gerçekleri göz önüne alarak ibadetlerimizi arttırmaya, hayır hasenatta bulunmaya, yoksullara, kimsesizlere yardım eli uzatmaya, açları doyurmaya daha fazla önem vermeliyiz.
Bu aylar, bu günler ibadetlerimizi arttırmak, Allah ile aramızdaki bağı güçlendirmek için bulunmaz fırsatlardır.
Unutmayalım ki, hepimiz bu âlemde gelip geçiciyiz. Ölüm bir gün bizim de kapımızı çalacaktır. O saat, o dakika gelmeden, manevî hayatımızı gözden geçirmeli, kendimizi muhasebe etmeliyiz. Zira, bu aylarda rahmet, merhamet ve mağfiret kapıları bizler için ardına kadar açıktır. Bu şuurla ibadete ve hayırlara sarılmak, Allah'ın rahmetinden ümit kesmemek esastır. Ne kadar hatamız olursa olsun, Allah'ın merhameti ve mağfireti sonsuzdur. Mübarek aylar, günler ve geceler bu mağfiretten istifade etmek için birer vesiledir.
Bu temennilerle okuyucularımızın üç aylarını tebrik ediyorum.
(NOT: Önceki gün vefat eden Baki BEKTAŞ hocamıza Allah'tan rahmet, ailesi ve yakınlarına sabırlar diliyorum.)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Hamza Baş / diğer yazıları
- Gazze'de yaşananlar ve Filistin meselesinin iç yüzü (2) / 25.07.2014
- Gazze'de yaşananlar ve Filistin meselesinin iç yüzü / 24.07.2014
- Aydınların zafiyeti / 13.02.2014
- İdareci kadroları seçerken / 25.12.2013
- Mevlana'yı anlamak / 20.12.2013
- Kim bir zalime yardım ederse / 17.12.2013
- Fransa'nın gerçeği / 26.12.2011
- Kapanmayan yara; Kerbela / 06.12.2011
- Ilımlı İslam deyince / 03.12.2011
- Vicdani red konusuna farklı bir bakış / 01.12.2011
- Gazze'de yaşananlar ve Filistin meselesinin iç yüzü / 24.07.2014
- Aydınların zafiyeti / 13.02.2014
- İdareci kadroları seçerken / 25.12.2013
- Mevlana'yı anlamak / 20.12.2013
- Kim bir zalime yardım ederse / 17.12.2013
- Fransa'nın gerçeği / 26.12.2011
- Kapanmayan yara; Kerbela / 06.12.2011
- Ilımlı İslam deyince / 03.12.2011
- Vicdani red konusuna farklı bir bakış / 01.12.2011