logo
11 KASIM 2025


Ukrayna Savaşında kim ne istiyor?

11.11.2025 00:00:00
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş artık sadece iki ülkenin değil, tüm dünyanın güç dengelerini şekillendiren bir kriz haline geldi.
 
Savaşın ilk aylarında "kimin haklı, kimin haksız olduğu" tartışılırken, bugün soru farklı bir noktaya taşındı:
 
Kim ne istiyor, nereye varmak istiyor?
 

Rusya: Güvenlik alanı ve etki sahası

 
Moskova, sürecin başından bu yana Ukrayna'yı yalnızca bir komşu ülke olarak değil, kendi güvenlik alanının bir parçası olarak görüyor.
 
Rusya yönetimi, NATO'nun doğuya doğru genişlemesini bir tehdit olarak tanımlıyor.
 
Bu nedenle, mevcut çatışmada Rusya'nın önceliği;
 
Batı askeri ittifakının sınırlarını kendisine daha fazla yaklaştırmaması,
 
Ukrayna'nın askeri olarak Batı sistemine entegre olmaması,
 
Ve 2022 sonrasında kontrol ettiği bölgelerde statükonun korunmasıdır.
 
Kısacası Rusya, "sınırlarının ötesinde güvenlik tamponu" yaratmak ve savaş sahasında kazandığı alanları pazarlık gücü olarak masaya taşımak istiyor.
 
Ancak yaptırımların uzun vadeli etkisi, ekonomik dayanıklılık ve diplomatik izolasyon, Moskova'nın önündeki en önemli sınamalar.
 

Ukrayna: Egemenlik, güvence ve yeniden yapılanma

 
Kiev yönetimi, savaşın başından beri "egemenlik" ve "toprak bütünlüğü" vurgusunu koruyor.
 
Ukrayna yönetimi şu üç temel hedefe odaklanmış durumda:
 
1. Rusya'nın kontrol ettiği toprakların geri alınması,
 
2. Güvenlik açısından kalıcı uluslararası garantiler sağlanması (NATO üyeliği ya da benzeri mekanizmalar),
 
3. Ülkenin yeniden inşası ve ekonomik toparlanma için Batı desteğinin devamı.
 
Ancak savaşın uzaması, ekonomik yıpranma ve insan kaybı, Kiev'in askeri hedeflerini zaman zaman diplomatik gerçeklerle dengelemek zorunda bırakıyor.
 
Ukrayna, "adil bir barış" talep ederken toprak kaybını kabul etmeye yanaşmıyor.
 

Amerika Birleşik Devletleri: Düzenin korunması, çatışmanın sınırlanması

 
Washington yönetimi için Ukrayna'daki savaş, küresel düzenin testi.
 
ABD, Ukrayna'yı desteklemeyi sürdürüyor ancak aynı zamanda çatışmanın NATO-Rusya gerilimine dönüşmemesi için dikkatli davranıyor.
 
Hedefler şöyle özetlenebilir:
 
Uluslararası hukukun ve egemenlik ilkesinin savunulması,
 
Avrupa güvenliğinin zayıflamaması,
 
Rusya'nın bölgede sınırsız güç kazanmasının engellenmesi.
 
ABD, savaşı doğrudan sahada yürütmüyor; son dönemde Washington'da "savaşın sürdürülebilirliği" tartışılıyor.
 
Bu da ABD'nin gelecekte diplomatik çözüm arayışlarına daha açık hale gelebileceği anlamına geliyor.
 

Avrupa Birliği: Güvenlik, enerji ve birlik duruşu

 
Avrupa, savaşın en çok etkilediği bölge.
 
Enerji fiyatlarından göç akınına kadar birçok konuda doğrudan etkilenen AB, sürece hem etik hem stratejik bir yaklaşım getiriyor.
 
AB'nin üç temel hedefi öne çıkıyor:
 
1. Ukrayna'nın bağımsızlığını destekleyerek Avrupa güvenliğini korumak,
 
2. Enerji bağımlılığını azaltmak ve Rusya'ya karşı ekonomik dayanıklılığı artırmak,
 
3. Üye ülkeler arasında siyasi birlik sağlamak.
 
Ancak Avrupa içinde farklı tonlar da var. Bazı ülkeler daha barışçıl çözüm çağrısı yaparken, bazıları Rusya'ya karşı sert duruşun sürmesini istiyor.
 
Brüksel'in zorlu görevi, bu farklı sesleri ortak bir dış politika çizgisinde birleştirmek.
 

Birleşik Krallık(İngiltere): Küresel rolü yeniden tanımlamak

 
Brexit sonrası Avrupa Birliği dışında kalan İngiltere, Ukrayna savaşıyla birlikte küresel diplomasi sahnesine yeniden güçlü bir dönüş yaptı.
 
Londra yönetiminin öncelikleri şöyle özetlenebilir:
 
Avrupa güvenliği içinde lider rolünü pekiştirmek,
 
NATO içinde etkinliğini artırmak,
 
Rusya'ya karşı kararlı bir duruş sergileyerek Batı bloğunun güvenilir aktörü olmak.
 
Ayrıca diplomatik olarak ABD ile uyumlu, ancak zaman zaman AB'den daha hızlı hareket eden bir çizgi izliyor.
 
İngiltere'nin uzun vadeli hedefi, savaş sonrası Avrupa güvenlik mimarisinde "bağımsız ama merkezi" bir pozisyon edinmek.
 
Londra, bu krizi hem transatlantik ilişkilerini güçlendirmek hem de Brexit sonrası "Küresel Britanya" vizyonunu sahada göstermek için bir fırsat olarak görüyor.
 

Çin: Arabulucu ve sessiz güç

 
Çin, doğrudan taraf olmadan dengeleyici bir rol oynamaya çalışıyor.
 
Pekin yönetimi, "herkesin dahil olacağı bir barış süreci" çağrısı yapıyor; yani ne Batı'yı ne de Rusya'yı dışlamadan bir masa kurulmasını savunuyor.
 
Bu yaklaşım, Çin'in küresel diplomasi alanında daha fazla söz sahibi olma hedefiyle de örtüşüyor.
 
Ayrıca Pekin, uzun süren bir çatışmanın dünya ekonomisine vereceği zararın farkında; bu nedenle istikrarlı bir küresel pazar arayışını ön planda tutuyor.
 

Türkiye: Dengede kalmak, diyalog kanalı olmak

 
Türkiye, savaşın ilk günlerinden itibaren hem Ukrayna hem Rusya ile iletişimini koruyabilen ender ülkelerden biri oldu.
 
Ankara'nın politikası;
 
Taraflar arasında arabuluculuk yaparak diplomatik çözümü teşvik etmek,
 
Karadeniz'de dengeyi korumak (özellikle tahıl koridoru ve deniz güvenliği açısından),
 
Ve bölgesel istikrarsızlığın Türkiye'ye olumsuz yansımalarını sınırlamak üzerine kurulu.
 
Türkiye, bu süreçte hem enerji ve ticaret ilişkilerini çeşitlendirmeyi, hem de barış masasındaki güvenilir aktörlerden biri olmayı hedefliyor.
 

Sonuç: Farklı yollar, ortak çıkmaz

 
Bugün itibarıyla herkes "barış" kelimesini telaffuz ediyor; ancak herkesin barıştan anladığı şey farklı.
 
Rusya, kontrol ettiği toprakların tanınmasını,
 
Ukrayna, toprak bütünlüğünün eksiksiz korunmasını,
 
ABD ve AB, hukuka dayalı uluslararası düzenin sürmesini,
 
Birleşik Krallık, Avrupa güvenliğinde lider rolünü pekiştirmeyi,
 
Çin, çok kutuplu dengeli bir sistemin doğmasını,
 
Türkiye ise bölgesel istikrarın korunmasını istiyor.
 
Sorun şu ki: Bu hedeflerin hiçbiri şu an kesişmiyor.
 
Bu nedenle savaş, askeri olduğu kadar diplomatik bir oyununa dönüşmüş durumda.
 
Gerçek çözüm, ancak herkesin "tam zafer" değil "yönetilebilir bir uzlaşma" hedeflediği noktada mümkün olacak.
 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Cem Bürüç / diğer yazıları
Satarsın vergi, kiraya verirsin vergi, kiralarsın vergi...
Devlet konutu vergi dairesi olarak görüyor
İşte ABD'nin Şara'dan beklentileri
Trump, Şara'yı öve öve bitiremedi
Yapıcı geçmiş!
Trump-Şara görüşmesinden ilk ayrıntılar
Uzmanlar ne diyor?
Sındırgı 11 Kasım'a da depremle başladı
BTP'den Mersin'de 'Geleceği Savunmak' programı
Konunun uzmanları doyurucu bilgiler paylaştı
Bahis oynayan futbolcular açıklandı
Süper Lig'den 27 futbolcu var
'Bir zamanlar toplu iğne üretemiyorduk'
'Atatürk'e hakaretlere karşıyız'
CHP Kurultay davasının gerekçeli kararı açıklandı
"Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer yok"
'Rol modelimiz Atatürk olmalı'
BTP'den Geleceği Savunmak programı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Atatürk'ü vefat yıl dönümünde anıyoruz
Gözyaşları sel oldu
Atatürk, Dolmabahçe Sarayı'nda anıldı
Atatürk düşmanlarına en güzel cevap
09.05'te Türkiye durdu
Bugün 10 Kasım
Rahmet, minnet ve özlemle anıyoruz...
Balıkesir'de peş peşe depremler
Saat 01.06 ve saat 05.48'de
ABD Senatosunda geçici bütçede anlaşma sağlandı
40 gün kapalı olan hükümet, sonunda açılacak
Satarsın vergi, kiraya verirsin vergi, kiralarsın vergi...
Devlet konutu vergi dairesi olarak görüyor
İşte ABD'nin Şara'dan beklentileri
Trump, Şara'yı öve öve bitiremedi
Yapıcı geçmiş!
Trump-Şara görüşmesinden ilk ayrıntılar
Uzmanlar ne diyor?
Sındırgı 11 Kasım'a da depremle başladı
BTP'den Mersin'de 'Geleceği Savunmak' programı
Konunun uzmanları doyurucu bilgiler paylaştı
Bahis oynayan futbolcular açıklandı
Süper Lig'den 27 futbolcu var
'Bir zamanlar toplu iğne üretemiyorduk'
'Atatürk'e hakaretlere karşıyız'
CHP Kurultay davasının gerekçeli kararı açıklandı
"Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer yok"
'Rol modelimiz Atatürk olmalı'
BTP'den Geleceği Savunmak programı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Atatürk'ü vefat yıl dönümünde anıyoruz
Gözyaşları sel oldu
Atatürk, Dolmabahçe Sarayı'nda anıldı
Atatürk düşmanlarına en güzel cevap
09.05'te Türkiye durdu
Bugün 10 Kasım
Rahmet, minnet ve özlemle anıyoruz...
Balıkesir'de peş peşe depremler
Saat 01.06 ve saat 05.48'de
ABD Senatosunda geçici bütçede anlaşma sağlandı
40 gün kapalı olan hükümet, sonunda açılacak
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.