logo
19 MART 2024

Ülke mi, Dünya mı?

08.08.2008 00:00:00
Öncelik elbette ülke. Ancak unutmayalım ki bütün ülkeler de bu dünyanın içinde yer alıyor ve eskisi kadar da birbirlerine uzak değiller.Uluslararası organizasyonların bütün ülkeleri (dünyayı) bir ahtapot gibi sardığı ve teknolojinin sınır tanımadığı günüzmde, dünyanın iki ucu arasındaki mesafenin sıfırlandığı gerçeğinden yola çıkarak dünya nüfusunu (6,5 milyar) aynı karede bir araya getirmek mümkün. Dün aylarca haber alamadığımız insanlarla ve ülkelerle bugün iç içe yaşıyoruz. En uzağımızdakiler, ya gazete sahifelerinde, ya TV ekranında ya da telefonun ucunda...Tanı tanıma, sev sevme, iste isteme, artık insanlar iç içe yaşıyor. Her ne kadar bir çokları kendi mahalle ve sokak siyasetini, ekonomisini kültürünü yaşadığını zannetse bile, bunu ne dünyada egemen olan siyasetin, ekonominin ve kültürün dışında, ne ondan ayrı bağımsız düşünmek fevkalade yanlış ve yanıltıcıdır. Onun için dünyanın genel gidişatına bakarak "kendi başımın çaresine bakayım"... demek ilk başta doğru gibi görülse bile temelde yanlış ve eksiktir. Hiç şüphesiz herkes için kendi ülkesi herşeyden önce gelir. Ancak dünyaya değil de sadece kendinize hitap ederseniz, o hitabetmediğiniz dünya sizi yutar, öğütür ve siz farkında bile olmazsınız.Dolaysı ile kendi ülkenizin siyasetine egemen olmak mı istiyorsunuz? O halde dünya siyasetine hitap edeceksin. Ekonomide de kültürde de durum aynıdır. Bugün dünya siyasetinin, ekonomisinin ve kültürünün, bozukluğu, yanlışlığı ve eksikliğidir ki ülkeler krizden krize, bunalımdan bunalıma sürüklenip gitmektedirler.Mevcut, bozuk, yanlış ve eksikte ısrar bozuğu daha bozuk, yanlışı daha yanlış ve eksiği daha eksik yapmaktan öteye geçemez. Her an dünyanın biraz daha kötüye gitmesi de bunun bir ıspatından başka birşey değildir. Yapılan bütün toplantılar, alınan bütün kararlar, yapılan bütün tavsiyeler müdaheleler hiç bir problemi çözmediği gibi yeni problemler üretmeye devam ediyor.Bir taraftan dünya küçülerek ülkeler iç içe girerken, bir taraftanda dev şirketler dünyaya hakim olmaya ve dünyayı yönlendirmeye çalışıyorlar. Hatta gelinen bu noktada uluslararası boyutlara ulaşan bu dev şirketler, devletlerin yerini de almaya başladığını söylemek yanlış olmaz. Mali güç itibariyle onlarca, yüzlerce devletin gücünü aşan bu devasa şirketler ellerinde bulundurdukları başta medya olmak üzere, bir çok sektördeki güçleriyle ülkelerin dolaysıyla dünyanın siyasetine de yön vermektedirler. Bu çerçevede dünya edebiyatını, sinemasını, müziğini, sporunu, turizmini ele aldığımızda bugün insanlığın içinde bulunduğu bunalım ve buhranların temelinde nelerin yattığını da görebiliriz. Hiç bir ölçü tanımayan cinselliğin, şiddetin, uyuşturucunun nasıl birer devasa sektörler haline geldiğini de daha kolay anlayabiliriz. Yani bütün dünya siyasetine, ekonomisine ve kültürüne müdahale edenlerin - yön verenlerin insanlığa verdikleri zarar ortadadır ve akıllara durgunluk verecek derecededir. Bu netice öylesine iğrenç, öylesine korkunç ve öylesine tehlikelidir ki buna karşı koymak için herhangi bir inanca, kültüre, bilgiye, akla ihtiyaç yoktur!...Sadece insan olmak yeter. Bir insani refleks kafidir... Çünkü bu yaşanmakta olanları insan aklının, ruhunun, bedeninin kaldırması mümkün değildir. Bütün bunlar insan gerçeğine terstir. Yapılacak şey nedir. Bir insanın veya bir milletin ırkı, rengi, dini ne olursa olsun onun öncelikle insan olarak yaşayabileceği, kendi kendine yetebileceği siyasi, ekonomik ve kültürel yapıyı tercih edebilme hakını ona iade etmek ve hiç bir bahane ile ona müdahele etmemek. Çünkü insanın bu dünyadaki barışı, huzuru ve refahı kendi inancını ve kendi kültürürünü yaşaması ve kendi imkanlarını kullanması ile mümkündür.Zaten insanoğlu bugünlere inancının, kültürünün ve menfaatinin kavgasını, savaşını vererek gelmiştir. Sen şimdi hangi sebeple bunlara müdahele edersen et dünyaya barışı, huzuru ve demokrasiyi getiremezsin. Bugün dünyanın yeni ve mutlak manada doğru bir alternatife ihtiyacı var. Dünya bağrında taşıdığı milyarlara yetecek ve hatta artacak imkanlara sahiptir. Bu imkanları ortaya çıkaracak, bunları geliştirecek ve bunları çoğaltacak bir ekonomiye ve kültüre acilen ihtiyacı vardır.Bunun adı Milli Devlet, Sosyal Devlet, Milli Ekenomi ve Milli kültürdür. Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu bu tez küreselleşmenin ve sömürgeciliğin önüne geçerek yokluğu, fakirliği, açlığı ve sefaleti de tarihe gömecektir.İlgililerin ve sorumluların bu tezi mutlaka acilen ele alması, incelemesi, inceletmesi ve sonra açık açık tartışması gerekir. Zira eserin sahibi "Ben bu işi biliyorum... Ben bunu yaparım... Hodri meydan" diyor.
 
Ali Gedik / diğer yazıları
"Akıllı tarım uygulamalarıyla verimi 40'a katlayacağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
İsrail duyuru yapmadan Refah'a saldırı başlattı
Çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
"Akıllı tarım uygulamalarıyla verimi 40'a katlayacağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
İsrail duyuru yapmadan Refah'a saldırı başlattı
Çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.