Bir proje neticesinde maalesef ülkemizde göçmen krizi yaşanmaktadır. Ve bu krizin nelere sebep olacağı, kısa vadede ve uzun vadede nasıl sonuçlar doğuracağı tahmin edilemez hale gelmiştir. Öncelikle gelen bu insanlar hangi amaçla Türkiye'ye akın ediyorlar bunu irdelemek gerekmektedir.
Yasadışı göçmen meselesi uzun yıllardır ülkemizde yaşanmaktaydı. Pakistan'dan, Orta Asya ülkelerinden insanlar iç savaş, iç karışlık, açlık vb. sebeplerle Avrupa'ya geçme hayaliyle Türkiye'ye gelirlerdi ve ülkemizden de Avrupa'ya geçme çabasında bulunurlardı. Bu yasadışı göçmenlerin %50'si çocuk ve kadınlardan oluşurdu. Savaştan kaçan, otoriter rejimlerden kaçan insanlar, aileleriyle çocuklarıyla birlikte başka ülkelere sığınmak amacıyla ülkelerinden kaçarlardı. Ancak şuanda özellikle Afganistan'dan ABD'nin çekilme kararının ardından ülkemize kitlesel bir akım başladı.
Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu katıldığı bir programda şu çarpıcı ifadelerde bulundu:
"Ben 2004-2006 yılları arasında Van Hudut Komutanlığı yaptım. İran sınırından geçen bu insanlara yasa dışı göçmen dememiz mümkün değil. Çünkü bunlar seçilmiş insanlardır. Yasadışı göçmenler eşiyle çocuğuyla göç eder. Ama ülkemize gelen Afganlara bakıyoruz; kadın yok, çocuk yok. Ve ilginç olan tarafı gelen erkeklerin yaşları 16-30 arasında. Böyle yasadışı göçmen durumu Dünya'da yaşanmamıştır. Böyle bir şey yok. Bu kitle yasadışı göçmen tanımına uymayan bir Afgan kitlesel akımıdır. Bu akımda gelen insanlar bitkin değil, elbiseleri yıpranmamış. Aksine hepsinin ayağında Taliban'ın giydiği standart spor ayakkabıları var ve sınırdan koşa koşa geçiyorlar."
Gözlemlediğimiz bu tablo, çok açık bir şekilde ülkemizde ve İslam coğrafyasında planlanan Büyük Ortadoğu Projesini gerçekleştirmek üzere atılan adımlardır. Ülkemiz karıştırılmak isteniyor. Ve başarılı da oluyorlar. Ülkemize akın akın gelen insanlar sokak çatışmasının içinde doğmuş insanlar. Ve geldikleri günden bu yana Türkiye'nin doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine her yere elini kolunu sallayarak yayılmaktalar. Şuanda ülkemizde ciddi bir güvenlik tehdidi yaşanmakta.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın Meltem TV'de yayımlanan "Gülgûn Feyman'la Haberin İçinden" programında yaptığı açıklamalar Türkiye'nin içinde bulunduğu tehlikeyi, BOP tuzağını görmemiz açısından oldukça önemli ifadelerde bulunmuştu:
"Türkiye'de mevcut durumda 12-13 milyon yabacı bulunuyor. Herkes istediği yerde. Kim ne, neci bilinmiyor. Sen bunlara özel bir bölge oluştur. Biz bunlara aş verelim, iş verelim ama o bölge içerisinde verelim. Mesela bunları tarımda işçi olarak kullanalım. Sen burada nargile keyfi yapacaksan kardeşim olmaz ki…"
"Afganistan'dan gelenlerin hukuki bir karşılıkları yok. Bunlar ne mülteci, ne sığınmacı. Dalga mı geçiliyor bizimle. Adam evinin balkonundan video çekiyor, Afganlar akın akın Türkiye'ye giriyor. Bunu çeken vatandaş 'benim gördüğümü devlet görmüyor mu, konum atayım devlete gelsin' diyor…"
"Şimdi buradaki problem şu, küresel güçler, emperyalist güçler dediğimiz güçler her kimse, bunların bu coğrafyada gözü olduğunu, bu coğrafyada bir karmaşa istediğini biliyor muyuz? Eğer ahmak değilsek biliyoruz. Bunu Irak'tan, Suriye'den, Libya'dan biliyoruz. Aynı bölgenin içinde biz de varız. Bu insanlar Türkiye'de Türk'ü, Kürt'ü birbirine düşürmeye çalıştı, başarabildi mi? Alevi, Sünni'yi birbirine düşürebildi mi? Hayır… Her türlü yolu denediler ama başaramadılar…"
"Şu anda asıl amacın 'sayıca çok fazla, belli bölgelerde savaşmış, terörize kabiliyeti fazla insanları buraya yerleştirelim' olmadığı ne malum."
Bu yaşanan olaylar neticesinde Türk milleti uyanmalıdır. Düşmanlarını iyi tanımalıdır. Ülkemizde huzur bırakmak istemeyen, canımıza kastetmek, vatanımızı işgal etmek isteyen düşmanlarımız var. Bunları çok iyi tanımalı ve ona göre tavrımızı almalıyız. Maalesef iktidar ülkemizde kontrolsüz ve geri dönülmesi çok zor olan hatalar yapmaya devam ediyor. Bu hataların sonucunu milletçe ödemekteyiz. Ve bu hatalar geri dönülmez sorunlara da sebep oluyor. Bu yüzden artık uyanmalıyız. Artık Türk milletinin hata yapma lüksü yok. Uyanmamızın ve ülkemize sahip çıkmamızın vakti geldi ve çoktan geçiyor.
- Kadir gecesi / 30.04.2022
- Haydar Hoca büyük nimet / 19.04.2022
- Ramazan ayı / 13.04.2022
- Tarım / 28.03.2022
- Yarının Türkiye’si, Türkiye’nin yarınları / 27.03.2022
- At bi format / 26.03.2022
- Türkiye’nin sağlam bir ekonomik temele ihtiyacı var / 28.02.2022
- Barış ne büyük nimet / 27.02.2022
- Milli Devlet nedir? / 26.02.2022