Üretimi bırak şova bak

Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi için dün sandık başına gitti. Başbakanın söylemlerine bakacak olursak seçimi alırsa her şey güllük gülistanlık olacak. Türkiye büyüyecek, şaha kalkacak, zenginleşecek, uçacak. Bütün sorunlar çözülecek. Önceki seçimlerde de allı pullu vaatleri vardı. Oysa borç batağında sürükleniyoruz. Açıklanan TÜİK sanayi verilerine göre; sanayi üretimi hız kesmiş, büyüme haziranda yüzde 1.4 de kalmış beklentilerin altına düşmüştür.  Büyüme ile ilgili öncü veriler, TİM ihracat verileri, sanayi üretimi endeksi PMI kapasite kullanım oranı, reel kesim güven endeksi gibi göstergelerin beklentilerin altında gerçekleşmesi işlerin iyi gitmediğinin habercisidir. Dayanıksız tüketim malları imalatı yüzde 4.1'den yüzde 2.2'ye geriledi. Ara malı ithalatının yıllık artışı yüzde 4.4'den yüzde 0'a geriledi. Sermaye malı üretimi nisanda yüzde 5.7 iken Mayıs'ta yüzde 2.1'e, Haziran'da yüzde 1.9'a geriledi. Büyümenin lokomotifi inşaat ara malı üretiminde artış ikinci çeyrekte yüzde 0.4'te kaldı. Motorlu kara taşıtlarında Mayıs'ta yüzde 4.7 azalırken, Haziran'da da yüzde 1,3 azaldı. Ana metal sanayi Mayıs ayında yıllık artış yüzde 7.8 iken, Haziran'da yüzde 0.3'e düştü, Sanayinin GSMH'ya oranı yüzde 15.3'e düşmüş.  Sanayi üretimi, petrol ve kömür ürünlerinde yüzde 17, bilgisayar ekipmanlarında yüzde 19 düşüş gösterdi. Bu sektörler sanayi üretimine yüzde 0.6 negatif etki yaptı Vatandaş iş-aş diye bağırıyor, Başbakan duymuyor. Başbakan, fotoğrafın asıl bu tarafına bakması gerekirken bizi başka yöne baktırıyor. Saksı, çatı, şiir, İstiklal Marşı ile oyalıyor. Kalabalıklar topluyor.  10 Ağustos akşamı, en geç 11 Ağustos sabahı kim kazanacak, kim kaybedecek göreceğiz. İktidar size bir şey vermedi.  Halkın elde ettiği bir şey varsa, fedakârlığı ve 10-20 yıllık borçlanmışlığı iledir. İktidar bir şey veremez zira kapitalizm sömürüdür.   Keşke verecek olanı görebilseydik.  Birinci yılda Avrupa'yı, 2. yılda Amerika'yı geçip 3. yılda dünya lideri olsaydık.