Dededen toruna, nesiller boyu, bilmem kaç kuşaktır nakliyecilik yapan insanlar parmaklarını ısırarak hayretlerini dile getiriyorlar; "Ömrümüzde böyle bir şey görmedik ve atalarımızdan da asla böyle bir şey duymadık."
Sebze-meyve üreticisi illerden İstanbul gibi büyük şehirlere yük taşıyan nakliye kamyonları depolarını dolduruyor, yükünü alıyor ve yola çıkıyor, yolda ihtiyaç ve yemek molasında mazotun zamlandığını görüyor ve depoyu tekrar dolduruyor, yol boyunca durduğu her mola yerinde daha pahalı fiyattan mazot alıyor, dolayısıyla sırtındaki yük de kilo başına zamlanmış oluyor.
Nakliyecilikten ekmeğini kazanan ve ömürlerini kamyonun sırtında harcayan çilekeş insanlarımız, meslek hayatlarında ilk defa böyle bir şey yaşadıklarını anlatıyorlar.
Meseleye partizanca yaklaşanların cevapları ceplerinde; 'Ne yapalım, bütün dünyada böyle, petrol varil fiyatları nereden nereye gelmiş'.
Diyorsunuz ki, bütün dünyada petrol fiyatları ortalama yüzde elli zamlanmış, bizde ise, sıkı durun, yüzde üç yüz on beş zamlanmış, buna ne diyeceksiniz?
Bunun mantıklı bir cevabı yok, makul bir izahı da yok.
Geriye tek bir şey kalıyor, yirmi senelik, hiçbir hesaba-kitaba, hiçbir tartıya-teraziye, hiçbir kiloya ve okkaya sığmayan ekonomi yönetiminin sonunda, 'tamtakır-kuru bakır' haline gelen hazineye bir miktar kaynak aktarmak için, akaryakıta bindirilen zamların ceremesini çekiyoruz millet olarak.
Hazine niye tam-takır oldu?
Niçin, nakliye örneğinde olduğu gibi her sabah zam yağmurlarına uyanıyoruz, neden her sofraya oturduğumuzda ekmeğimizin küçüldüğünü, yanındaki zeytinimizin ve peynirimizin adeta buharlaştığını acı acı seyrediyoruz?
Yıl boyunca, uğrayan ve uçan yolcu sayısı elli bin rakamını dahi bulmayan havaalanına, bir milyon bilmem kaç yüz bin uçuş garantisi verenler, durup dururken hazinenin sırtına böylesi kocaman bir kambur yükleyenler hesap vermeli değil midirler?
Günlük ortalama beş-altı bin araç geçen köprüye kırk beş bin geçiş garantisi verenler, birkaç tuzu kuru kazansın diye hazineye onların hortumunu bağlayanlar, her iki dünyada da mes'ul değiller mi?
Yirmi yıl boyunca hazinede açtığınız binlerce delikten, kara delikten hangi birini ve nasıl kapatacaksınız ki, hazine dolmaya başlasın da millet biraz nefes alsın?
Şehirlerarası yolcu taşıyan firmalar, bilet satıyorlar, otobüsün hareket saatine kadar fiyatlar değişiyor, yük taşıyan nakliyeciler ürünlerini alıp gideceği adrese teslim edene kadar akaryakıt birkaç defa zamlanıyor, dolayısıyla ürünler de zamlanıyor.
Bu çilekeş millete, varlık içinde, bin bir çeşit yokluğu ve yoksulluğu yaşatanlar, sizler hangi üniversitenin mezunlarısınız?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025