Cenab-ı Hak, Ahzab suresinin 21. ayetinde, "And olsun ki Resûlullah (s.a.v.), sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir" buyuruyor.
Hz. Peygamber bizim insan olma, kul olma örneğimizdir.
İnsan denildiğinde, aile kurumu içinde, devlet içinde, ticarette, zirai işlerde, hukuki işlerde hülasa toplum hayatının her noktasında bir insanlık örneği akla gelmelidir.
Peygamberimizin devr-i saadetlerinde aile kurumu vardı. Ancak hiçbir aile kurumu O'nun temsil ettiği gibi bir aile kurumu vücuda getirememiştir.
O'nun oluşturduğu aile en mükemmel aile örneğiydi.
Ticaret yapılırdı. Hz. Hatice yanındaki ticaret dönemine bakıyorsunuz, çok başarılı bir tacir oluyor. Büyük bereketli kârlar kazanıyor. O'nun gibi bir tacir çıkmıyor.
Peygamberimizin Medine dönemindeki yaşantısına baktığımızda, bir devlet başkanı sıfatını görüyoruz.
O zaman da gerek etrafındaki ashabıyla, gerek komşu devletlerle olan ilişkilerinde, harici siyasetinde yine dünyanın en üstün örneği olmuştur.
Resûlullah (s.a.v.) sadece kendi toplumunun değil, devrinde aynı statüde olan herkesten üstün bir örnek olmuştur.
Bilindiği gibi "O'nun ahlakı Kur'an'dır."
Hayatın her sahasında en mükemmel örnek olması da bu üstün ahlaktan kaynaklanır.
Hz. Peygamberde olan öyle bir maya ki, hangi vasfa bürünürse öne çıkartıyor. O'nu öne çıkaran sıfat, o cevher, O'nun ahlak-ı hamidesi, kemalindeki üstünlüğüdür. İnsan-ı kamil olmasıdır.
O'nunla beraber etrafında mükemmel bir değişim meydana getirmiştir. Ancak bu, ahlak-ı zemimeden ahlak-ı hamideye geçişte kimse zorlanmamış, kalp kırılmamıştır. O'ndaki üstün haller çevresine de geçmiştir denilebilir.
Enbiya suresinin 107. ayetinde, "Biz Seni alemlere rahmet olarak gönderdik" buyrulur.
Taif'te kendini taşlayanlardan hurma bahçesine saklandığında Hz. Cebrail gelerek, "Ya Resûlallah dile! Rabbin şu iki dağı birbirine kavuşturup, Taif halkını helak etsin" diyor.
Peygamberimiz, "Ben alemlere rahmet olarak gönderildim" buyurur. Ellerini açar, "Ya Rabbi! Bu kavim Seni ve Beni tanımıyor. Cehaletinden böyle yapıyor. Onlara hidayet nasip eyle" diye dua eder.
Uhud'da kırılan dişini gören Hz. Fâtıma ellerini açıp, "Ya Rabbi helak et bu kavmi" diye dua edeceği anda mübarek eli ile ağzını kapamış ve "Ya Fâtıma Ben rahmet peygamberiyim" buyurmuştur. Sonra "Ya Rab, bu kavmi hidayete erdir. Çünkü onlar Benim peygamberliğimi bilmiyorlar" diye dua etmiştir.
Kendileri, "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" buyurur.
Allah Resûlüne bir kadından bahsedilir. "Gündüzleri oruçla geceleri ibadetle geçirir ve fakat çok geçimsizdir" denilir. Hz. Peygamber, "Onda hayır yoktur, o cehennemliktir" buyurur.
Yine, "Din nedir?" diye sorulduğunda üç kere, "Din, güzel ahlaktır" buyurmuştur.
Günümüze gelirsek, üsvetün hasene/güzel örnek olan Hz. Peygamberin hayatını örnek almak bugün bize de gereklidir.
Ancak Asr-ı Saadet'teki temiz toplumu, ahlaki üstünlükleri yakalarsak, çiftçi de mükemmel çiftçi olur; mühendis de mükemmel mühendis olur. Öğretmen mükemmel öğretmen olur.
Toplumumuzun ihtiyacı olan da ahlaken mükemmel olan bu kamil modeli yaşamaktır.
Hz. Peygamber bizim insan olma, kul olma örneğimizdir.
İnsan denildiğinde, aile kurumu içinde, devlet içinde, ticarette, zirai işlerde, hukuki işlerde hülasa toplum hayatının her noktasında bir insanlık örneği akla gelmelidir.
Peygamberimizin devr-i saadetlerinde aile kurumu vardı. Ancak hiçbir aile kurumu O'nun temsil ettiği gibi bir aile kurumu vücuda getirememiştir.
O'nun oluşturduğu aile en mükemmel aile örneğiydi.
Ticaret yapılırdı. Hz. Hatice yanındaki ticaret dönemine bakıyorsunuz, çok başarılı bir tacir oluyor. Büyük bereketli kârlar kazanıyor. O'nun gibi bir tacir çıkmıyor.
Peygamberimizin Medine dönemindeki yaşantısına baktığımızda, bir devlet başkanı sıfatını görüyoruz.
O zaman da gerek etrafındaki ashabıyla, gerek komşu devletlerle olan ilişkilerinde, harici siyasetinde yine dünyanın en üstün örneği olmuştur.
Resûlullah (s.a.v.) sadece kendi toplumunun değil, devrinde aynı statüde olan herkesten üstün bir örnek olmuştur.
Bilindiği gibi "O'nun ahlakı Kur'an'dır."
Hayatın her sahasında en mükemmel örnek olması da bu üstün ahlaktan kaynaklanır.
Hz. Peygamberde olan öyle bir maya ki, hangi vasfa bürünürse öne çıkartıyor. O'nu öne çıkaran sıfat, o cevher, O'nun ahlak-ı hamidesi, kemalindeki üstünlüğüdür. İnsan-ı kamil olmasıdır.
O'nunla beraber etrafında mükemmel bir değişim meydana getirmiştir. Ancak bu, ahlak-ı zemimeden ahlak-ı hamideye geçişte kimse zorlanmamış, kalp kırılmamıştır. O'ndaki üstün haller çevresine de geçmiştir denilebilir.
Enbiya suresinin 107. ayetinde, "Biz Seni alemlere rahmet olarak gönderdik" buyrulur.
Taif'te kendini taşlayanlardan hurma bahçesine saklandığında Hz. Cebrail gelerek, "Ya Resûlallah dile! Rabbin şu iki dağı birbirine kavuşturup, Taif halkını helak etsin" diyor.
Peygamberimiz, "Ben alemlere rahmet olarak gönderildim" buyurur. Ellerini açar, "Ya Rabbi! Bu kavim Seni ve Beni tanımıyor. Cehaletinden böyle yapıyor. Onlara hidayet nasip eyle" diye dua eder.
Uhud'da kırılan dişini gören Hz. Fâtıma ellerini açıp, "Ya Rabbi helak et bu kavmi" diye dua edeceği anda mübarek eli ile ağzını kapamış ve "Ya Fâtıma Ben rahmet peygamberiyim" buyurmuştur. Sonra "Ya Rab, bu kavmi hidayete erdir. Çünkü onlar Benim peygamberliğimi bilmiyorlar" diye dua etmiştir.
Kendileri, "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" buyurur.
Allah Resûlüne bir kadından bahsedilir. "Gündüzleri oruçla geceleri ibadetle geçirir ve fakat çok geçimsizdir" denilir. Hz. Peygamber, "Onda hayır yoktur, o cehennemliktir" buyurur.
Yine, "Din nedir?" diye sorulduğunda üç kere, "Din, güzel ahlaktır" buyurmuştur.
Günümüze gelirsek, üsvetün hasene/güzel örnek olan Hz. Peygamberin hayatını örnek almak bugün bize de gereklidir.
Ancak Asr-ı Saadet'teki temiz toplumu, ahlaki üstünlükleri yakalarsak, çiftçi de mükemmel çiftçi olur; mühendis de mükemmel mühendis olur. Öğretmen mükemmel öğretmen olur.
Toplumumuzun ihtiyacı olan da ahlaken mükemmel olan bu kamil modeli yaşamaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018