‘Uzun vadeli emeller peşinde koşma!’
Hz. Ali (r.a.), şöyle nasihat etti: “Dostuna (Peygamberimize) ulaşmak istiyorsan giydiğin gömlek yamalı ve ayakkabın parçalı olmalıdır. Uzun vadeli emeller peşinden koşmamalı ve hiçbir zaman doyasıya yememelisin”
01.03.2024 12:48:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





İmam Gazali Hazretleri şöyle anlatıyor:
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor: "Sizin hesabınıza en çok şu iki şeyden korkuyorum: Aşırı emeller beslemek ve nefsinizin ezgin ihtiraslarına kapılmak. Çünkü aşırı emeller beslemek ahireti unutturur, nefsin doyumsuz ihtiraslarına kapılmak ise insanları haktan saptırır."
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Şu üç şeyin üç şeye yol açacağına kefilim: Bütün benliği ile dünyaya sarılan, dünyaya hırslanan, dünya için cimrilik eden kimse; ötesinde zenginlik olmayan bir fakirlikle, bitip tükenmez meşguliyetle, beraberinde hiç zenginlik olmayan hüzünle karşılaşırlar."
Rivayet edildiğine göre; sahâbilerden biri olan Ebû Derda (r.a.) Humus halkına söyle seslendi:
"Ey Humus halkı! Oturamayacağınız kadar çok binalar kurmaktan, ulaşılması mümkün olmayan emeller beslemekten, yiyeceğinizden çok varlık ve servet biriktirmekten utanmıyor musunuz?
Sizden önce gelip göçenler de büyük binalar yükseltmişler, çok servetler yığmışlar ve uzak vadeli emeller pesinde koşmuşlardır. Fakat kurdukları binalar mezarları oldu. Uzak vadeli emellerinde hayal kırıklığına uğradılar ve yığdıkları servetler de hiçbir işlerine yaramadı."
Hz. Ali (r.a.), Hz. Ömer'e bir gün şöyle nasihat etti:
"Dostuna (Peygamberimize) ulaşmak istiyorsan giydiğin gömlek yamalı ve ayakkabın parçalı olmalıdır. Uzun vadeli emeller pesinden koşmamalı ve hiçbir zaman doyasıya yememelisin."
Hz. Adem (a.s.), oğlu Şit (a.s.)'a şu beş nasihatte bulundu ve bu nasihatleri ileride kendi oğullarına vasiyet etmesini istedi. Nasihatler şunlardır:
"1- Oğullarına, dünyaya güvenmemelerini söyle, çünkü, ben baki olduğunu göz önüne alarak Cennet'e güvendim fakat Allah (c.c.) beni oradan çıkardı.
2- Oğullarına, kadınların arzusuna uyarak bir işe girişmemelerini söyle. Çünkü ben eşimin arzusuna uyarak yasaklanmış ağacın meyvesinden yediğim için sonra pişman oldum.
3- Okullarına, girişecekleri her işin sonunu bastan düşünmelerini söyle, eğer ben giriştiğim davranışın sonunu düşünseydim, başıma bildiğiniz haller gelmezdi.
4- Herhangi bir işe girişirken içinize şüphe düşerse, ondan uzak durun, çünkü ben yasak ağacın meyvesini yerken içime şüphe düştü, buna rağmen vazgeçmediğim için sonra pişmanlığa düştüm.
Girişeceğiniz işlerde bilenlere danışın, eğer ben yasak ağaca yanaşmadan önce meleklere danışsaydım, başıma bu haller gelmezdi."
(Mukaşefetü'l-Kulüb'den…)
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor: "Sizin hesabınıza en çok şu iki şeyden korkuyorum: Aşırı emeller beslemek ve nefsinizin ezgin ihtiraslarına kapılmak. Çünkü aşırı emeller beslemek ahireti unutturur, nefsin doyumsuz ihtiraslarına kapılmak ise insanları haktan saptırır."
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Şu üç şeyin üç şeye yol açacağına kefilim: Bütün benliği ile dünyaya sarılan, dünyaya hırslanan, dünya için cimrilik eden kimse; ötesinde zenginlik olmayan bir fakirlikle, bitip tükenmez meşguliyetle, beraberinde hiç zenginlik olmayan hüzünle karşılaşırlar."
Rivayet edildiğine göre; sahâbilerden biri olan Ebû Derda (r.a.) Humus halkına söyle seslendi:
"Ey Humus halkı! Oturamayacağınız kadar çok binalar kurmaktan, ulaşılması mümkün olmayan emeller beslemekten, yiyeceğinizden çok varlık ve servet biriktirmekten utanmıyor musunuz?
Sizden önce gelip göçenler de büyük binalar yükseltmişler, çok servetler yığmışlar ve uzak vadeli emeller pesinde koşmuşlardır. Fakat kurdukları binalar mezarları oldu. Uzak vadeli emellerinde hayal kırıklığına uğradılar ve yığdıkları servetler de hiçbir işlerine yaramadı."
Hz. Ali (r.a.), Hz. Ömer'e bir gün şöyle nasihat etti:
"Dostuna (Peygamberimize) ulaşmak istiyorsan giydiğin gömlek yamalı ve ayakkabın parçalı olmalıdır. Uzun vadeli emeller pesinden koşmamalı ve hiçbir zaman doyasıya yememelisin."
Hz. Adem (a.s.), oğlu Şit (a.s.)'a şu beş nasihatte bulundu ve bu nasihatleri ileride kendi oğullarına vasiyet etmesini istedi. Nasihatler şunlardır:
"1- Oğullarına, dünyaya güvenmemelerini söyle, çünkü, ben baki olduğunu göz önüne alarak Cennet'e güvendim fakat Allah (c.c.) beni oradan çıkardı.
2- Oğullarına, kadınların arzusuna uyarak bir işe girişmemelerini söyle. Çünkü ben eşimin arzusuna uyarak yasaklanmış ağacın meyvesinden yediğim için sonra pişman oldum.
3- Okullarına, girişecekleri her işin sonunu bastan düşünmelerini söyle, eğer ben giriştiğim davranışın sonunu düşünseydim, başıma bildiğiniz haller gelmezdi.
4- Herhangi bir işe girişirken içinize şüphe düşerse, ondan uzak durun, çünkü ben yasak ağacın meyvesini yerken içime şüphe düştü, buna rağmen vazgeçmediğim için sonra pişmanlığa düştüm.
Girişeceğiniz işlerde bilenlere danışın, eğer ben yasak ağaca yanaşmadan önce meleklere danışsaydım, başıma bu haller gelmezdi."
(Mukaşefetü'l-Kulüb'den…)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.