İnsan aldığı eğitimle bebeklikten mezara kadar davranışlarını istendik yönde şekillendirir. Sergilediği iyi ya da kötü bu davranışlar aileden, okuldan, çevreden gördüğü modellerle şekillenir. Çocuğa ayrı bir eğitim vermeye gerek yoktur. Anne, baba; çocuk için ilk modeldir adeta ebeveynden gördüğü davranış modelleri ile bir kalıba girer. Sonra akran çevresi, okul, sosyal hayattan etkilenir bir insan modeli ortaya çıkar kimlik, kişilik, karakter kazanır.
Hz Adem ilk insan, ilk peygamber, ilk baba, ilk öğretmendi insanlığa. Onunla başladı öğretmenlik, insan yetiştirme ve devam etti nesiller boyu devam da edecek kıyamete kadar. En mükemmel öğretmenler sevilmiş seçilmiş başta peygamberler, Ehl-i Beyt ocağı, Allah dostları ve onların yolundan giden insanlardır.
Madde ve mana ilmiyle yoğrulan varlık nefsini tanır, nefsinde barındırdığı güzellikleri artırmaya çalışır, nefsinde barındırdığı kötülükler ile kendi iç dünyasında bir mücadele verir. Güzeli, iyiyi, doğruyu nefsiyle mücadele sonucunda nefsine ağır gelse bile tercih edebilmeyi başarabilmişse işte o zaman insan olur, insanı kâmil olur.
Gül olur kokusunu etrafına bulaştırır, yanar etrafını da yakar odun ateşiyle değil gönül ateşiyle tutuşturur ölü olan kalpleri. Diyarlardan diyarlara durmaz gezer Abdulkadir Geylani gibi fikirleri, Hacı Ahmet Yesevi gibi, Hacı Bektaş-i Veli gibi, Yunus gibi söylenir şiirleri, Mevlana gibi aşkın okulu olur nesillere öğretir hikmeti, sevgiyi, edebi… Esen tatlı meltem esintisiyle bir sağa sola hareket eden, halka hizmeti hakka hizmet olarak gören Gül kokulu İcmal mektebinde yetiştirmiş olduğu gençlerin hamisi Haydar Hoca olur…
O gün Hacı Bektaş-i Veli Hazretleri Anadolu'da insanları Müslüman Türk kimliğiyle üstün değerlere sahip, farklı milletlerden oluşan ama birbirini seven, hizmet eden, her türlü farklılıkları bir tarafa atıp kardeşliği tesis edip insanları aynı çatı altında toplayarak toplumu birbirine sağlam bir iman ve eğitimle kenetlenmesini sağladıysa; bugün de Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın yetiştirdiği, "Yıkılmayan tek kale benim İcmal gençliğimdir" diye övündüğü gençlik Anadolu topraklarına bu değerleri tesis edecek tek insan modelidir.
İcmal gençlik; Yunus Emre gibi dünyevi isteklerinden uzaklaşarak, "Ben demeyip önce sen" diyen kardeşinin isteğine öncelik veren, merhametli, hizmet ehli, çalışkan, kendini yetiştirmiş bilgili, maddi ve manevi bütün değerlerine sahip çıkan gerçek Atatürkçü bir nesildir.
Peygamber efendimiz İslam'ı tebliğ ettiği ilk yıllarda ilk inananlar gençlerdi. Hz Ali çocuk denilecek yaşta İslam'ı kabul etmiş, gençliğinde canını onun için ortaya koymuş, savaşlarda üstün kahramanlıklar göstermiş, en ciddi en önemli meselelerde peygamberimizin yanında olmuş, Allah tarafından üstün vasıflarla donatılmış, peygamber efendimiz tarafından sen benim kardeşimsin dediği büyük insan…
Yine Muaz bin Cebel 27 yaşında İslam'ı seçmiş önce Mekke'ye peygamber tarafından emir, sonra Kur'an ve dini bilgiler muallimi olarak, sonraki zamanlarda da Yemen'e vali olarak gönderilmiştir. Zeyd bin Usame'yi 17 yaşında komutanlık görevi verdi sahabenin yaşça büyükleri karşı çıksalar da, onları Usame'nin emrine verdi, peygamber efendimizin sevdiği sahabelerdendi…
Musab Bin Umeyr zengin bir ailenin çocuğuydu. Müslüman olduktan sonra annesi ve babası tarafından eve hapsedilmiş, günlerce aç susuz bırakılmıştı. Musab Bin Umeyr peygamberin tebliğ tarzını çok iyi kavraması onun Medine'ye ilk muallim olarak gönderilmesine ve orada başarılı faaliyetlerde bulunmasına vesile olmuştur. Mekke'de en güzel giyinen, yakışıklı, nimetler içinde yüzen bir genç olmasına rağmen bunları elinin tersiyle itip Allah ve Resulünün yanında olmayı tercih etmiştir…
Atatürk gençlere hitaben "Her şeyi gençliğe bırakacağız. Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir" diyerek onlara güven aşılamış, onlara önemli sorumluluklar vermiştir.
Yine Prof. Dr. Haydar Baş hocamız "Milletleri ayakta tutan, geleceklerini teminat altına alan genç nüfusun varlığıdır. Bir cemiyette genç nesil ne kadar yetişmiş keyfiyetli ve hayata bakışı üst seviyede bulunuyorsa o cemiyet o derece güçlü ve dinamiktir" der.
İçinde bulunduğumuz toplum olarak gençlerimiz bırak gençliğinde peygamber efendimiz (sav) zamanındaki gibi valilik, komutanlık, öğretmenlik gibi görevlere gelmeyi; 30 yaşına gelmiş işsiz, atanamayan hayatının en verimli yıllarını boş bir şekilde geçiren, üretemeyen, üretme imkanı sunulmayan bir gençlik… Ne zaman ki maddi ve manevi değerler ışığında aydınlanan ve aydınlatan bir nesil yetiştirirsek o zaman gerçek manada toplum olarak müreffeh bir hayat, sosyal açıdan huzurlu bir toplum, birey açısından faydalı ve güzel işler yapacağız…
'Var bi hayalimiz' deyip hayallerimizin peşinden koşacağız.
- Hac Arafat’tır -2- / 08.07.2022
- Hac Arafat’tır / 30.06.2022
- Hac Arafat’tır / 30.05.2022
- Baş hocamın anısına / 11.04.2022
- Gülistanda yetişen gençlik ‘İCMAL’ -4- / 06.02.2022
- Gülistanda yetişen gençlik, ‘İcmal’ -3- / 28.01.2022
- Gülistanda yetişen gençlik, ‘İcmal’ -2- / 25.01.2022
- Gülistanda yetişen gençlik, ‘İcmal’ / 24.01.2022
- İslam’da kadın hakları -5- / 09.12.2021