logo
29 MART 2024

Yahudi'ye vurulan bir Haydar tokadı

16.03.2020 00:00:00

Hayber, Yahudilerin en güçlü karargâhlarından biri idi. Burası aynı zamanda fitnenin ve paranın da  merkeziydi. Yahudiler tüm kabilelere faizli para satarak tefecilik yapıyorlardı. Fitnenin tam merkezi Hayber idi. Müslümanlara karşı yapılan her türlü ihanet Hayber'de istişare edilip planlanıyordu. Burada bulunan Yahudiler defalarca, Mekkeli müşriklerin, Müslümanlara yaptığı saldırılara katılmışlardı.

"Yahudi fitnesi, İslam düşmanları içerisinde en başta gelir. Her ne kadar Resulü Ekrem, İslam'ın zuhuru ve yayılışında Mekke müşrikleri ile uğraşmışsa da; fitne çıkarmak, küfür güçlerini bir araya toplamak, hile kurmak ve plan yapmak konusunda İslam'ın en şedid düşmanları Yahudiler olmuşlardır. Bu gerçek, Kur'an-ı Kerim'in beyanatı ile de sabittir." (Prof. Dr. Haydar Baş, Rahmeten lil alemin Hz. Muhammed, 2.cilt, s.160)

Hudeybiye anlaşmasından sonra Hayber'in fethi artık zaruret halini almıştı. Hayber kuşatması 20 gün sürüyor ama bazı kaleler hâlâ alınamıyordu. Bunların içinde en büyüğü olan Kamus Kalesi inatla direniyordu. İslam ordusu bir türlü burayı açamıyordu. Hz. Peygamber sancağı, Ebu Bekir'e vererek onu kalelerin üzerine gönderdi. Ebu Bekir fethi gerçekleştiremeden geri döndü. Resûlullah ikinci gün sancağı, Ömer'e verdi ve kaleleri ele geçirmesini emretti. O da başarısız oldu. Ordusu onu, O'da ordusunu korkaklıkla suçluyordu. Diğer taraftan Yahudilerin kibri de zirve yapmıştı.

Ve Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

"Yarın sancağı öyle birine vereceğim ki, O, Allah ve Resulü'nü sever, Allah ve Resulü de O'nu sever. Döne döne vuruşur, asla düşmana sırt çevirip kaçmaz. Allah, O'nun önünü açar. Cebrail sağında, Mikail de solunda olur."

Gün ağarınca Hz. Peygamber sancağın getirilmesini emretti. İnsanlar bekliyorlardı. Resûlullah, Hz. Ali'yi çağırdı. Orada bulunanlar, "gözleri ağrıyor" dediler. Resûlullah, "O'nu çağırın" buyurdu. 

Seleme b. Evka gitti, Hz. Ali'nin elinden tutup O'nu, Hz. Peygamber'in yanına getirdi. Hz. Ali gözlerini sargı ile bağlamıştı. Resûlullah eliyle ağzının suyunu alıp, Hz. Ali'nin gözlerine sürdü. O anda İmam Ali'nin gözleri sapasağlam oldu. 

İmam Ali Efendimiz hazır olunca Hz. Peygamber şöyle buyurdu; "Bu bayrağı al ve öne çık. Cebrail de seninle olacak. Allah'ın yardımı seninledir. Düşmanların kalbine korku düşmüştür. Bilesin ki ey Ali, onlar kitaplarında kendilerini alt edecek kimsenin Alya olduğunu okumuşlardır. O halde onları gördüğünde "Ben, Ali'yim!" de. Allah'ın izniyle telaşa kapılıp dağılacaklardır…"

Hz. Ali: "Ben, Ali b. Ebu Talib'im" dediğinde Yahudi âlimlerinden biri "Musa'ya indirilene yemin ederim ki alt oldunuz!" dedi. Böylece kalplerine korku düştü ve daha fazla dayanamadılar. Yahudiler Hz. Ali'nin karşısına ilk olarak komutanları Merhab'ın kardeşi Haris'i gönderdiler. Kısa ama şiddetli bir çatışmanın sonunda Haris, Zülfikar'ın tek darbesiyle yere serildi.

Kamus Kalesi'nin devasa kapıları gıcırdayarak büyük bir gürültüyle yeniden açıldı.

Tepeden tırnağa zırhlı bir vaziyette Merhab denen Yahudi, başına çift başlık ve kocaman bir taş, belinde iki kılıçla ve üzerine üst üste iki zırh giyinmiş olduğu halde Allah'ın aslanının karşısına dikildi.

Dedikleri kadar vardı. Merhab denen Yahudi'den ürkmemek mümkün değildi.

Müslümanlara hakaret ederek söze başlayan Merhab, "Ben, kükreyip geldikleri zaman çoğu kere aslanları bile kılıçla ve mızrakla yere seren adamım!" diye haykırıp övünüyordu. Fakat sözü fazla uzatamadı.

"Ben ormanlardan kükreyerek gelen aslan, Haydar-ı Kerrar'ım" diyen Hz. Ali'nin sözüyle kılıç gibi kesildi Merhab'ın cümleleri.

Daha Zülfikar henüz kınından bile çıkmadan Merhab, ömründe ilk ve son defa yenilginin soğukluğuyla henüz yenilmeden tanışıyordu. Aslanlarla mücadele ettiğinde bile yaşamadığı, o güne kadar hiç hissetmediği büyük bir korku kapladı Merhab'ın kalbini. Çünkü karşısında Allah'ın aslanı Ali bin Ebu Talib vardı.

İlk hamle şansını Hz. Ali, her savaşta olduğu gibi yine rakibine verdi. Merhab'ın hamlesini savuşturan Hz. Ali rakibinin başına öyle şiddetli bir darbe vurdu ki, onun başının üzerinde bulunan taş, çelik koruyucu ve başlıkları yarıldıktan sonra Zülfikar, Merhab'ın başını çeneye kadar ikiye böldü.

Yahudilerin yenilmez savaşçısı Merhab kanlar içerisinde Hz. Ali'nin ayakları dibine düştü. Bu aynı zamanda küfrün iman ve İslam karşısında yenilmesi anlamına geliyordu.

İmam Ali'nin önünde açılamaz, denilen kale kapısı vardı. Sonrasını İbn Amr'dan dinleyelim: 

"Biz, Yüce Allah'ın, Hayber'i Ali aracılığıyla bize açmasına şaşırmadık. Ama Ali'nin tek başına kale kapısını yerinden sökmesine kapıyı kırk zira arkaya doğru fırlatmasına şaşırdık. Nitekim kırk kişi birden kapıyı yerinden oynatmak için uğraştıysalar da başaramadılar." 

Resûl-i Kibriya Efendimizin beyan buyurdukları gibi  Allah, Hayber'in fethini Hz. Ali eliyle Müslümanlara müyesser kılmıştı. İmam Ali Efendimizden istimdat ederek gönül kapılarımızın Allah'a açılmasını dilemekten başka çare yoktur. Bu duanın da kabul olması için çalacağımız kapı, gideceğimiz adres bellidir…

İmam Ali Efendimizin türbedarlığını yapan Celal Meaş, 3 defa üst üste aynı rüyayı görür. Rüyasında İmam Ali Hazretleri buyurur ki; "Benim elim bugün Haydar Baş'ın eli üzerindedir. Hemen onun yanına gidip ona destek olacaksın." Celal Meaş  soluğu İstanbul'da alır ve Üstad Haydar Baş hocamızın  huzurunda, duasında ve himmetinde bulur kendisini…

Allah bizleri her daim huzurda olanlardan, kadir kıymet bilenlerden eylesin.

"Medet Ya Esedullah-ul Galip Haydar-ı Kerrar İmam Ali…"

 
Adem Birinci / diğer yazıları
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.