Dönün bakın etrafınıza, adeta dünyanın yalana teslim olduğunu görürsünüz. İnsanoğlu menfaati gereği pervasızca yalan söylemeyi adet haline getirmiştir. Yalan sayesinde dünyalık elde edenleri, dünyadaki cezadan kurtulanları görenler; geçici imtihan dünyasında aldanmıştır.
Yaşanan olaylar gösteriyor ki, dünyada işlenen hataların başında 'yalan' gelmektedir. Yalan; dinli, dinsiz hemen herkesin hayatında normal bir yaşam tarzına dönüştüğünü bilmeyen yoktur.
Kendimizle yüzleşince hem kendi yalanlarımıza hem de başkalarının yalanlarına ne kadar çok şahit olduğumuzu görürüz.
Elde edilen geçici menfaatin kurbanı olanlar da yalan söylemeyi kendilerine hal edinmişler. Adım adım yalan yolunda, yalan adımlarla, yalana doğru yol almışlar. Böylece doğru yoldan da sapmışlardır.
İktidar sahipleri iktidarını, makam sahipleri makamlarını, menfaat sahipleri menfaatlerini ellerinde tutmak için her yola başvurmuş, yalanı sıradan bir iş haline dönüştürmüşlerdir.
Yandaşlık, yağdanlık ahlaklı insanların da geldikleri durumlara, yalanları sebep olmuştur.
Dünyada yalancılığı kendine hal edinenlerin bilmeleri gereken şudur ki; geçici dünya hayatında belki yalanla bir şeyler elde edebilirisiniz. Belki bazı suçlarınızı saklayabilirsiniz. Ancak ahiret hayatında kimse gerçekleri saklayamayacak. Hem de kendi suçlarını bizatihi kendileri ifade edecektir. Çünkü yüce Allah hesap gününde kimsenin yalan söylemesine müsaade etmeyeceğini Kuran-ı Kerim'de beyan etmektedir:
"O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir. O, Rahmandır. O gün insanlar O'na karşı konuşmaya yetkili değillerdir.
Ruh (Cebrail) ve melekler saf saf olup durduğu gün, Rahman'ın izin verdiklerinden başkaları konuşmazlar; konuşan da doğruyu söyler.
İşte o, kesin olarak gelecek gündür. O halde dileyen Rabbine varan bir yol tutsun.
Biz, yakın bir azap ile sizi uyardık. O gün kişi önceden yaptıklarına bakacak ve inkârcı kişi: 'Keşke toprak olsaydım!' diyecektir." (Nebe sûresi/37-40)
Yalancılar şunu bilmeli ki, yalanla ancak bu dünyada dümen çevirebilir, insanları aldatabilirsiniz. Ama yüce Allah'ı asla aldatamazsınız! Her şeye rağmen, hayatını doğruluk üzere bina eden, etrafına doğruluğu tavsiye edenler mevcuttur.
Yalancının şerrinden korkmak ve korunmak gerekmektedir. Bu konuda kaleme aldığımız şiirimizi de paylaşalım müsaadenizle:
YALANCININ ŞERRİNDEN
Bıktım şu insanların her türlü yalanından / Hayır çıkar mı acep ömrümün kalanından / Kim fayda sağlamış ki güllerin solanından / Yalancının şerrinden koru bizleri Ya Rab
Yalancılar dünyanın yüz karası her zaman / Düşünceleri kötü hayatları hep duman / İşi yalan olana verilmemeli aman / Yalancının şerrinden koru bizleri Ya Rab
Yalan dolan peşinde inanma koşanlara / Sakın aldanmayalım haddini aşanlara / Sırrınızı vermeyin yolunu şaşanlara / Yalancının şerrinden koru bizleri Ya Rab
Yalancı olanların mumu erken sönermiş / Söz verir sözlerinden çabucak da dönermiş / Elin atına binen mutlak birgün inermiş / Yalancının şerrinden koru bizleri Ya Rab
Nazarî'yem gördüm ki her yer yalancı dolmuş / Bakıyorum dünyaya yalana teslim olmuş / Yalancılar sonunda ettiklerini bulmuş / Yalancının şerrinden koru bizleri Ya Rab.
Makalemizi bilge insan, doğruluğun simgesi ve adresi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın şu eşsiz ifadesiyle bitirelim:
"Hakk'a koşun, Hakk'la olun, haklı ile olun, haklı olun. Hepiniz Hakk'a emanet olun."
Yaşanan olaylar gösteriyor ki, dünyada işlenen hataların başında 'yalan' gelmektedir. Yalan; dinli, dinsiz hemen herkesin hayatında normal bir yaşam tarzına dönüştüğünü bilmeyen yoktur.
Kendimizle yüzleşince hem kendi yalanlarımıza hem de başkalarının yalanlarına ne kadar çok şahit olduğumuzu görürüz.
Elde edilen geçici menfaatin kurbanı olanlar da yalan söylemeyi kendilerine hal edinmişler. Adım adım yalan yolunda, yalan adımlarla, yalana doğru yol almışlar. Böylece doğru yoldan da sapmışlardır.
İktidar sahipleri iktidarını, makam sahipleri makamlarını, menfaat sahipleri menfaatlerini ellerinde tutmak için her yola başvurmuş, yalanı sıradan bir iş haline dönüştürmüşlerdir.
Yandaşlık, yağdanlık ahlaklı insanların da geldikleri durumlara, yalanları sebep olmuştur.
Dünyada yalancılığı kendine hal edinenlerin bilmeleri gereken şudur ki; geçici dünya hayatında belki yalanla bir şeyler elde edebilirisiniz. Belki bazı suçlarınızı saklayabilirsiniz. Ancak ahiret hayatında kimse gerçekleri saklayamayacak. Hem de kendi suçlarını bizatihi kendileri ifade edecektir. Çünkü yüce Allah hesap gününde kimsenin yalan söylemesine müsaade etmeyeceğini Kuran-ı Kerim'de beyan etmektedir:
"O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir. O, Rahmandır. O gün insanlar O'na karşı konuşmaya yetkili değillerdir.
Ruh (Cebrail) ve melekler saf saf olup durduğu gün, Rahman'ın izin verdiklerinden başkaları konuşmazlar; konuşan da doğruyu söyler.
İşte o, kesin olarak gelecek gündür. O halde dileyen Rabbine varan bir yol tutsun.
Biz, yakın bir azap ile sizi uyardık. O gün kişi önceden yaptıklarına bakacak ve inkârcı kişi: 'Keşke toprak olsaydım!' diyecektir." (Nebe sûresi/37-40)
Yalancılar şunu bilmeli ki, yalanla ancak bu dünyada dümen çevirebilir, insanları aldatabilirsiniz. Ama yüce Allah'ı asla aldatamazsınız! Her şeye rağmen, hayatını doğruluk üzere bina eden, etrafına doğruluğu tavsiye edenler mevcuttur.
Yalancının şerrinden korkmak ve korunmak gerekmektedir. Bu konuda kaleme aldığımız şiirimizi de paylaşalım müsaadenizle:
YALANCININ ŞERRİNDEN
Bıktım şu insanların her türlü yalanından / Hayır çıkar mı acep ömrümün kalanından / Kim fayda sağlamış ki güllerin solanından / Yalancının şerrinden koru bizleri Ya Rab
Yalancılar dünyanın yüz karası her zaman / Düşünceleri kötü hayatları hep duman / İşi yalan olana verilmemeli aman / Yalancının şerrinden koru bizleri Ya Rab
Yalan dolan peşinde inanma koşanlara / Sakın aldanmayalım haddini aşanlara / Sırrınızı vermeyin yolunu şaşanlara / Yalancının şerrinden koru bizleri Ya Rab
Yalancı olanların mumu erken sönermiş / Söz verir sözlerinden çabucak da dönermiş / Elin atına binen mutlak birgün inermiş / Yalancının şerrinden koru bizleri Ya Rab
Nazarî'yem gördüm ki her yer yalancı dolmuş / Bakıyorum dünyaya yalana teslim olmuş / Yalancılar sonunda ettiklerini bulmuş / Yalancının şerrinden koru bizleri Ya Rab.
Makalemizi bilge insan, doğruluğun simgesi ve adresi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın şu eşsiz ifadesiyle bitirelim:
"Hakk'a koşun, Hakk'la olun, haklı ile olun, haklı olun. Hepiniz Hakk'a emanet olun."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025
- Allah’tan korkan aldatmaz / 08.05.2025
- Hüseyin Baş ‘devletin adaleti vücudun ruhu gibidir’ diyor / 07.05.2025
- Erkek deveye dişi diyenler her yerde varlar / 06.05.2025
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025
- Allah’tan korkan aldatmaz / 08.05.2025
- Hüseyin Baş ‘devletin adaleti vücudun ruhu gibidir’ diyor / 07.05.2025
- Erkek deveye dişi diyenler her yerde varlar / 06.05.2025