Memleketim yanıyor. Dünyanın en güzel kavak ağaçları barındırdıkları bütün güzellikleri ile yandı, bitti, kül oldu. Dünyanın en güzel çam ağaçları, Rabbimin İncire ve zeytine yemin olsun buyurduğu zeytinler yandı. Memleketim yangın yeri.
Sabahın ilk saatlerinde incir topladınız mı dalından? Her yaz yapmayı en sevdiğim iştir bu. Yılda bir gün de olsa almak isterim sabah serinliğinde incirin tadını. Yola giden incir asla ilk hali gibi olmaz çünkü. Geçen yıl gelememiştim mevsiminde, bu yıl koştum geldim ama incir ağaçları yorulmuş çökmüş sanki. Uzatsalar da dallarından birkaç yenebilir incir, protesto eder gibiler insanları. Yoksa haber aldılar da yanan dostlarının yasını mı tutuyorlar.
Çok üzüldüm çok. Terastan çaresizce izledik yangınları. Akşam güneydeki dağlardan yükseliyordu dumanlar, ertesi günü doğudan.
Kendimi siyah beyaz bir filmin içinde hissettim, köylüler ellerindeki imkânlarla köylerini korumaya çalışıyor, anonslarla insanlardan su, ekmek, kazma, kürek çapa isteniyor. Yangının dumanı gökyüzüne kara bir bulut olup yükselince ancak fark edilip yönlendiriliyor itfaiyeler.
Hani nerde teknoloji, nerde hazırlık? Yangın riskinin bu kadar büyük olduğu bir zaman diliminde, keşif uçaklarının vızır vızır ormanların üzerinde uçarak yangını daha başında tespit etmesi, hemen söndürme çalışmasını başlatması gerekmez mi? Hani İHA'lar? Ormanların üzerine insansız hava araçları sürekli keşif ve kayıtta olsa, yangınlar en başında tespit edilip hemen hava araçları ile müdahale edilse yaşanır mı bu korkunç tablolar?
Eğer bu yangınlar 20 yıl önce çıksa en azından Türk Hava Kurumunun keşif ve yangın söndürme uçakları olurdu devrede.
En acısı da daha bir yıl önce Hatay'da ormanlarımız pek çok noktada başlayan yangınlarla cayır cayır yanmıştı. Yani yaşadıklarımız ön görülemeyecek bir durum değil.
Kamuoyunun şiddetli tepkisi üzerine Yangın Söndürme Uçakları kiraladı iktidarımız. Havadan müdahale gecikmeli de olsa onlarla yapıldı. Düşünün Rusya 5 adet yangın söndürme uçağı gönderdi yangınlarımızı söndürebilelim diye. Rusya'nın filosunda 40 adet yangın söndürme hava aracı var. Fransa'nın 29, İspanya'nın 17 adet yangın söndürme uçağı var...
Peki, bizim niye yangın söndürme uçağımız yok?
Bir yıl önce BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş "Makam araçları yerine yangın söndürme araçlarına yatırım yapılsaydı, hem canlarımızı hem itibarımızı korurduk" demişti. Bugün ne kadar haklı olduğunu bir kere daha görmüş olduk. 8 canımızı, sayısını bilemediğimiz çeşitlilikte canlıyı ve ağaçlarımızı kaybettik.
Makam araçları Cumhurbaşkanımızın yangını canlı izlemesini sağladı. Yangının ardından keşfe gelen bürokratlarımız süper lüks araçlar ile bölgeye intikal etmiş oldu. Ve iktidarımız yaşananlarla ilgili hiçbir mahcubiyet duymadı. Daha da garip olan ise yangın sürerken Cumhurbaşkanımızın konvoyla Marmaris'e gidip insanlara çay paketleri atması oldu herhalde.
Daha çok şey yazılır, çok şey söylenir de yanan ormanlarımız, giden canlarımız geri gelmez. Kalanları korumak ise yine sizin ellerinizde. Vergileriniz ne için kullanılsın istiyorsunuz?
Prof. Dr. Haydar Baş yıllarca uyardı dinlemediniz, seçim sonucunun ülkeyi zifiri karanlığın içine soktuğunu söyledi, hamaset yapıyor zannettiniz.
Şimdi bir daha düşünelim. Vergilerimiz ve kaynaklarımız felaketlere hazırlık, insanca yaşamamız için elimize gelir, çiftçiye, hayvancıya, ormancıya destek mi olsun? Yoksa süper lüks saraylar, jetler ve makam araçları mı?
Her zamanki gibi tercih sizin.
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu / 21.07.2023
- Özlemle / 14.04.2023
- Asgari ücret müjde mi, hayal kırıklığı mı? / 26.12.2022
- Kader / 18.10.2022
- Şaka değil, kapıdaki açlık / 25.07.2022
- Allah’ım afetsiz ver / 11.07.2022
- Haydar Baş Üniversitesi -II- / 23.04.2022
- Haydar Baş üniversitesi / 14.04.2022
- Ata’nın huzurunda / 25.03.2022