Yeni bir imaj mı, yoksa makyaj mı?

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ev sahipliğinde İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda "2. Afrika Kıtası Müslüman Ülke ve Toplulukları Dini Liderler Zirvesi" düzenlenmiş. 46 ülkeden 125 dini lider artı Tayyip Erdoğan bu zirveye katılmış. Tabi gün Erdoğan'ın günü, gündem Erdoğan gündemi olduğu için yandaş ve çağdaş (!) medya haberlerini ona göre dizayn edip, vatandaşın önüne sürmüş. Başbakanın İstanbul'un manevi kutsallığından girip, Kur'an'dan ayetlerle kardeşliğin, birliğin, beraberliğin önemini dillendirmesi; "acaba Erdoğan yeni bir imaj mı arıyor?" Sorusunu aklıma getirdi. Neden?Bir taraftan tam hız devam eden Büyük Ortadoğu Projesi ve bu projenin eş başkanı, diğer taraftan işgal edilen İslam coğrafyaları, katledilen Müslümanlar, tecavüze uğrayan bacılarımız, gelecekleri satılmış evlatlarımız, bir anda düşman olduğumuz Suriye, ülkemizdeki sosyal dalgalanmalar (terör vs. gibi) ekonomik çöküşler, ahlaki zafiyetleri?  Başbakanın çizdiği tablo, okuduğu ayetlerle yan yana getirdiğinizde bu bahsettiğim yeni bir imaj arayışını kendiliğinden göreceksiniz. Çünkü gerçekler ile söylenenler çooook başka. Böyle bir ihtiyaç neden doğmuş olabilir? Çünkü "kadim dostları" gördüler ve anladılar ki, ne Suriye, ne İran ve nede Türkiye kolay lokma değil. Öyle PKK ile iç ayaklanma oyunları ile yok nükleer silah üretiyor diye bu ülkeleri ele geçiremeyecekleri açık. Daha büyük bir plan ve daha etkili bir rol paylaşımı lazım. Bu plan ve rol paylaşımında en etkili silah, geçmişte olduğu gibi bugünde insanların inançları. Hele bu inanç sahipleri Müslüman ise çok iyi bir iki vaiz içlerinden çıkardın mı, dünyayı toz duman edersin. Onlarda çok iyi biliyorlar ki, insanlar ne kadar zafiyet içinde olurlarsa olsunlar, onların manevi duygularını tetikledin mi, bir anda aslan olurlar. Acıda olsa İmam Hüseyin (as) Efendimizi hep hatırlayalım. (Özellikle şu günlerde) O tertemiz Peygamber torununu ve ailesini şehit edenler, bu vahşetlerini din adına yaptıklarını ve bu vahşetin karşılığında Allah'ın rızasını umduklarını iddia ediyorlardı. Bu kıyası hiç unutmayın. Yezit öldü ama şeytan hayatta, yeni yeni yezitler yetiştiriyor.         Toplantıya dönersek; Başbakanın şu anki en önemli gündemi Suriye ve Esad. Esad noktayı koydu. Halkım beni seçmezse giderim, artı dış güçlere de "ölene kadar savaşırım" mesajını verdi. Ama anlamayan anlamıyor işte. Erdoğan, Esad'a; "Suriye'de haklarını isteyen, insanca bir yaşam talep edenlere karşı tankların, topların silahların ateşlenmesini asla insani görmüyoruz.""Tanklarla, toplarla iktidar bir yere kadar. Gün gelecek, sen de gideceksin; çünkü o koltuk baki değildir, geçicidir. Er ya da geç mazlumlar kazanacak.""Kime karşı savaşacaksın? Ülkendeki yönettiğin Müslüman kardeşine karşı mı savaşacaksın" vb. birçok söylem ve iddiada bulundu, yol gösterdi, örnek verdi. Verdiği örneklerden biri ise adeta bir itirafnamedir, herkes alsın saklasın. Bakın hangi tespitleri yapıyor Sayın Erdoğan;"Afrika'nın sömürülmesine, Afrika'da insanın değil petrolün, madenin, elmasın görülmesine, yeraltı kaynakları için kan akıtılmasına asla göz yummanın mümkün olmadığını belirten Erdoğan, Libya'nın üzerinde petrol için oyun oynandığını vurguladı. Libya'ya gelenlerin, Libya'da barışı sağlamak istedikleri için değil, Libya'nın petrollerini sömürmek, kendi menfaatleri için kullanmak amacıyla orda olduklarını aktaran Erdoğan, Türkiye'nin, bunun tam aksine Libya'nın ayağa kalkması, Libyalı için orada olduğunun altını çizdi."Allah aşkına! İktidar Libya'da kimin yanında, kimin topraklarının işgal edilmesine destek verdi. Kimin yanında kimlerin katledilmesine göz yumdu, maddi destek verdi? Yaşananların acısı daha kursaklardayken, bir insan kendini ve icraatlarını nasıl bu kadar çabuk unutabilir?Tabi toplantı dini liderlerden (!) oluştuğu için ayet okunması da gerekir ve okudu da Sayın Erdoğan.  "Allah'ın ipine sımsıkı sarılın!" (Ali İmran 103) "Müminler ancak kardeştirler." (Hucurat 10) Ayrıca Peygamber Efendimizin (sav) Veda Hutbesini hatırlattı;  "Sözümü iyi dinleyin, iyi belleyin... Rabbiniz birdir, babanız birdir. Hepiniz Adem'densiniz, Adem de topraktan yaratılmıştır. Hiç kimsenin başkası üzerinde soy, sop üstünlüğü yoktur. Allah katında üstünlük, ancak takva iledir. Müslüman, Müslüman'ın kardeşidir. Böylece, bütün Müslümanlar kardeştir."Çok doğru. Allah'ın ipine sımsıkı sarılmak lazımdır. Allah'ın ipi Ehl-i Beyt'tir. Müminler kardeştir asla ihanet etmez. Müslüman, Müslümana karşı, Müslüman olmayanlarla işbirliği içine girmez, onlarla ittifak yapmaz. Bir tercih yapmak zorunda kalırsa, şartlar ne olursa olsun Müslüman olanı tercih eder. Neden mi?"Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar." (Ali İmran 100)"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez." (Maide 51)"Kalplerinde hastalık bulunanların: Bize bir felaket gelmesinden korkuyoruz, diyerek, onların arasına koşuştuklarını görürsün. Umulur ki Allah, bir fetih ihsan eder veya katından bir emir (iş) getirir de içlerinde gizlediklerine pişman olurlar." (Maide 52) "Celâlim için, sen o kitap verilmiş olanlara, bütün delilleri de getirsen, yine de senin kıblene tabi olmazlar, sen de onların kıblesine tabi olmazsın. Zaten onlar da birbirlerinin kıblesine tabi değiller. Celâlim hakkı için, sana gelen bunca ilmin arkasından, sen tutar da, onların arzu ve heveslerine uyacak olursan, o zaman hiç şüphesiz, sen de zalimlerden olursun."  (Bakara 145) "Kim, zalim olduğunu bildiği halde ona yardım etmek için bir zalimle beraber yürürse, muhakkak ki o İslam'dan çıkmıştır." (Taberânî - Mu'cem-ul Kebir)