Asırlardır şerefi ve milli duygularıyla ayakta durmuş, hürriyeti kader, bağımsızlığı karakter edinmiş, haricindeki bir milleti efendik makamına layık görmeyecek şahsiyete sahip aziz milletin gençliğiyiz biz. Aşk, iman, samimiyet, teslimiyet ve çile ile yoğrulmuş, bunları insanlığına ve Müslüman Türk'lüğüne zaruri maya edinmeyi yegane miras ve hedef bilmiş gençleriz. Nefes aldığı sürece Milletinin bağımsızlığını korumayı namus bilmiş gençleriz.Yeniden Kuva-yı Milliye'nin gençleri iman nurunun şuuru ve Türk olmanın şerefiyle geleciğine geçmişinden emanet taşıyabilecek en temiz ve en sağlam köprüdür.Kukla ve yapma kafaların ata mirasını makyaj, montaj hatta tahribatla ve ihracatla "bu sizin özünüzdür" sunuşlarına yumruk kaldıracak şecaatli bir gençliktir Yeniden Kuva-yı Milliye.Gerçek özü, Asr-ı Saadet parıltısı ve Türklük asaletiyle torunlarına taşıyacak olan bu gençlik, Baş'ı ile diğer tüm güruh, gurup ve düzmece topluluklardan sıyrılmaktadır.Anadolu işgal kuvvetlerine karşı direnişlerinin tetikleyici kaynağını ırklından ve yüreklerindeki imanından alan, Kuva-yı Milliye erlerinin canlarını zor şartlarda vermekten tereddüt dahi etmedikleri samimiyettin bilincini kavrayarak ayrılıyoruz diğer gençlik hareketlerinden.Kurtuluş Savaşı yıllarında içinde bulundukları şartlarda yiyecek ekmeğe açlıktan ölmemek için değil; şehit olabilecek enerjiyi bulabilmek için muhtaç olan aşk erlerinin yaşadığı sevgi ve heyecanı taşıyarak ayrılıyoruz diğerlerinden.Vatan Aşkı, "tek kişi kalmışım sorumluğu", milletine olan sevdası ve hainlerinin hayallerini iman ile boğulabileceğinin inancını taşıyarak sıyrılıyoruz diğerlerinden.Peki ayrıldığımız ve diğerleri dediğimiz gurup kimlerdir? Öz ve yalın hali ile Kuva-yı Milliye Ruhu'ndan yoksun olan nasipsizlerdir.Papaya Cenap Hazretleri, eli kanlı birleşik devletlere "müttefikimiz", yahudi sermayesine can simidi diyenlerdir. Mehmet Akif'in deyimiyle sıkıldığında şüheda fışkıracak kanlı vatan toprağımı "Satmadık 90 yıllığına kiraladık savunmasını" yapan pişkin zihniyettir.Cephedeki aç, susuz direnişi ibadet olarak telakki eden ve bu ibadetinde derin ihlası yakalamak için daha vahim şartları arzular hale gelen milleti AB kapılarında yalvaran onursuz toplum yığınına dönüştürme çabasında olanlardır bahsettiğim guruplardır.Türk'üm deme şerefini Türkiye'liyim söylemiyle elde edemeyen nasipsizlerdir.Sebeb-i Kainat olan Efendimizi (s.a.v) ve sünnetlerini puslu cümlelerle, hain siyasetlerle ve din ticaretiyle bertaraf etme cüret ve helak sebebini düşen misyoner yaltakçılarıdır.Vatan millet sevgisini ve Türk'ün değerlerini alfabeden öteye geçiremeyerek sloganlaştıran, yakıcı manaları meydanlarda tezahürat malzemesi gibi kullanarak, içinde bulundukları karmaşıklığı çözemeden gençlere de zerk eden basiretsizlerdir.Bunlar ve benzeri oyalayıcı tüm uyutmacıları yapanların karşısına çıkmamayı hatta yapılanlara sessiz kalmayı ihanet olarak bilmiş Yeniden Kuva-yı Milliye Gençleri olarak tarihin bize yüklediği bu ulvi sorumluluğu yaşam sebebi ve şeref olarak kabul ediyoruz. Korkaklığı, vurdumduymazlığı, kendini küçümsemeyi, sessiz kalmayı, milletine hizmet etmemeyi, Mustafa Kemal'i tartışma gafletine düşmeyi, halkını devletine düşman etmek isteyen bölücülüğü, Mehmetçiği halktan soyutlama onursuzluğunu, devletimin kurumlarına pislik atma ihanetini Kuva-yı Milliye Ruhunu ve Türk evladı olmanın hiçbir mozaiğine yakıştırmayan karalılıkla diyorum ki "Sahip çıktığım sürece bu Vatan Batmayacaktır."Allah (c.c) Yeniden Kuva-yı Milliye Ruhunun büyüklüğünün altında, ona hizmet ettirerek, ezilmekten bizleri muhafaza etsin.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012