Ekonomide üretimden pazarlamaya kadar sürekli yenilik yapmak ve yenilikleri takip etmek gerekir. Bu, rekabet için olmazsa olmazdır. Aksi halde, piyasadan çekilmek, yani yenilmek kaçınılmazdır. Bundan dolayıdır ki, şirketler, ayakta kalabilmek için değişim ve yenileşmeye, diğer bir deyişle inovasyona büyük önem verirler. İnovasyonun temelini de araştırma-geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri oluşturmaktadır.Ne yazık ki Türkiye, Ar-Ge için çok az kaynak ayıran ülkeler arasındadır. Esasen inovasyona ilk adım Ar-Ge ile atılmaktadır. Türkiye'de, bazen işe sondan başlanır. Daha doğrusu iş, kökeninden ele alınmaz. İnovasyon için de aynen böyle yapılıyor. İstanbul'da 4-5-6 Aralık 2014 tarihleri arasında "Türkiye'de İnovasyon Haftası" adı altında bir etkinlik düzenlendi. Cumhurbaşkanından Başbakana kadar birçok devlet ve iş adamının katıldığı etkinliğin açış konuşmasını TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi yaptı. TİM Başkanı Büyükekşi, "Türkiye'nin rekabetçi kalarak büyümesi ve toplumsal refahı artırması için inovasyonun ana unsur olduğunu" belirtti ve şöyle dedi: "Biz inanıyoruz ki, tüm Türkiye'de ektiğimiz inovasyon tohumları daha da yeşerecek, tomurcuklanacak, çiçek açacak. Bu sayede ülkemizi çok daha yukarılara taşıyacağız, eğitimde, nitelikli istihdamda, sanayide ve ihracatta Türkiye'yi en üst seviyelere çıkaracağız." TİM Başkanı Büyükekşi'nin ortaya koyduğu bu hedeflere ulaşmak için inovasyon gereklidir. Ancak bilim ve teknoloji üretmeden, onu Ar-Ge ile desteklemeden, inovasyona yönelmek, ters bir başlangıçtır.Dünyada kalkınan ülkelerin hepsi, bilim ve teknoloji üretmiş ve onu ekonomiye yansıtarak kalkınmışlardır. Ekonomik kalkınma ile teknolojik gelişme, birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Bu bütünlüğü kuramayan ve koruyamayan ülkeler, ne kadar zengin olurlarsa olsunlar, dışa bağımlılıktan kurtulamazlar.TİM Başkanı Büyükekşi de diğer devlet ve iş adamları gibi ihracata dikkat çekiyor. İhracatın artması, elbette olumlu bir gelişmedir. Fakat dış ticaret sadece ihracata bakarak değerlendirilmez. Bunun bir de ithalat tarafı vardır. Daha açık deyişle, dış ticaret sonuç itibariyle değerlendirilir. Maalesef Türkiye, dış ticarette sürekli açık veren ve buna paralel olarak da cari açığı sürekli artan bir ülke konumundadır. Tabiri caizse ihracatta yaptığımız iş, yabancılara hamallıktır. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bu gerçeği şu sözlerle itiraf etmiştir: "Türkiye için de artık ihracatta, üretimde kölelik bitmeli, artık efendilik dönemi başlamalı. Kölelik dönemiyle neyi ifade ediyoruz? Kölelik dediğimiz, başkasının reçetesiyle başkanının ürününü üretip, ihraç etmeye çalışmak. Yani fason üretim, başkasının malını sizin üretiyor olmanız. Efendilik nedir? Kendi markanızı, kendi ürününüzü, kendi teknolojinizi, kendi değerinizi yansıttığınız ürünleri üretiyor olmak." İşte, böyle mal üretip ihracat yapıyor ve ihracatınız ithalatınızdan fazla ise övünebilirsiniz. Bunun dışında ihracatla övünmek, züğürt tesellisidir.Netice-i kelâm, ekonomik sorunlara kıyısından köşesinden dokunmak yeterli olmaz. Gerçekleri bölük pörçük dile getirmek, büyük ve temel yanlışları örtmez. Ekonomide kesin ve kalıcı çözüm için dört başı mamur adil bir ekonomi modeli şarttır. Bilindiği üzere o model de, "Milli Ekonomi Modeli'nden başkası değildir. Bunu, bilim haysiyetine saygılı, aklı başında olan herkes söylüyor, o modeli uygulayanlar da meyvelerini topluyor. Milletimiz ise hâlâ tribünlerde seyirci konumunda. Bakalım, ne zaman sahaya inecek, merakla bekliyoruz.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018