logo
29 MART 2024

YÖK - Milli Eğitim ve üniversitelerin kamburu-10

31.07.2005 00:00:00
Üniversite mezunları iş bulamıyor Türkiye'de işsizlere yüksek tahsil görenler de katılmış oldular. Böylece yaklaşık olarak 10.000'den fazla doktor, 30.000 hemşire 3.000 veteriner ve 50.000 kadar mimarın işsiz olduğu bildirilmektedir. Hatta verilen bazı bilgilere göre birçok üniversite mezunu daha çabuk iş bulabilmek için çıraklık kurslarına bile gitmektedir. Böylece bu kurslara devam eden üniversitelilerin sayısının 70.000'leri aştığı bildirilmektedir. 2001 siyasi ve finans krizinde yaklaşık olarak 1 milyon kadar üniversiteli boşta kalmıştı. Ülkede tezatlar mevcuttur. Bir tarafta doktorsuz bazı bölgeler diğer tarafta ise işsiz doktorlar mevcuttur. Bunların bağdaştırılması gerekmektedir. Lakin bu bağdaşlaştırmanın mecburi hizmet şeklindeki yöntemlerle değil de, özendirici ve yol gösterici demokratik yöntemleriyle yapılması lazım. Benzeri durumlar diğer fakülte mezunları içinde söz konusu olmaktadır. Mesela şu anda plansız ve programsız, etüt edilmeden, ülkemizin ihtiyacı araştırılmadan, yaklaşık olarak 27 adet ziraat fakültesi açılmıştır. Oradan mezun olanların aralarında da çok işsiz gençlerimiz ortalıkta dolaşıp durmaktadır. Diğer taraftan her üniversite öğrencisinin tahsili için gerek devletin gerekse ailesinin büyük fedakarlıklara katlandığı bilinmektedir. Bunların mesela bir de mali ağırlığı mevcuttur. Mesela 4 yıllık bir fakülte tahsili için bir ailenin mali yükünün 25 - 30 bin YTL olduğu bildirilmektedir. Bunun yanında bir de Devlete olan maliyetinin de bir o kadar olduğunu düşünürsek ne kadar büyük mali kayıplara katlanıldığı açıkça ortaya çıkmaktadır. Sonuç ise mezun olan o çocuklarımızın işsiz güçsüz, psikolojisi ileri derecede bozuk bir şekilde, ortalarda dolaşmaları olmaktadır! Bunların başlıca sebebi ise bazı idarecilerin plansız ve programsız hareket etmelerinde gizlidir. Üniversiteler hem özerk, hem de verimli olabilir Üniversiteler tabii ki Özerk olması gereken kurumlardır. Üniversitelerin özgür düşünceye sahip ve tartışmaya daima açık bir öğretim kurumları şeklinde çalışması gerekmektedir. İdeolojilere veya bazı siyasi akımlara, solculara veya ırkçılara esir olmaması lazım. Kısacası Demokratik Üniversite şeklinde çalışmaları gerekmektedir. Ancak Üniversitelerin diğer görevlerini de yerine tastamam getirmesi elzemdir. Aksi takdirde kendi kendine tezatlar içine girmiş olur. Üniversitelerin öğretim ve araştırma bilimsel çalışma, kadro yetiştirme ve ülkeye önderlik yapma görevleri de vardır. Bunların yerine getirilmesi o ülke için elzemdir ve kaçınılmazdır. Üniversiteler bir ülkenin temel aydınlatıcı, ileri götürücü-geliştirici ve itici görevleri mevcuttur. Bunlar kesinlikle ihmale gelmez. İşte Türk Üniversitelerinde başlıca hataları bu hususlarda yapılmıştır ve halen de yapılmaktadır. Üniversitelerimiz bir nevi siyasetin, yasama, yürütme ve yargılama sahalarına sanki girmek istemekte ve bunları da nerdeyse yönetmek adeta arzu etmek istemektedir. Bazen de kendi içine kilitlenerek kapanmakta ve kendini sanki izole etmek-tecrit etmek istemektedir. Bu durum ise hem kendilerine hem de etrafına, öğrencilere, ülkenin ekonomisine, idari sistemine huzur ve gelişmesine büyük etkiler yapmaktadır. Türkiye bu tür üniversiteleri gördü. 1961-1980 arasında bu tür üniversiteler Türkiye'de yaklaşık olarak 20 yıl devam etti. Bu dönemdeki üniversitelerimiz birçok devletin gerisinde hatta İran'dan bile daha geri durumdaydı. Ama daha sonra getirilen sistem ise neredeyse eski sistemi de aratacak nitelikte oldu. Bu sistem de şimdiki YÖK sistemiydi. Fakat sistemdeki hatalı yetkiler bir yana onun idari mekanizmadaki bazı istismarların daha da büyük tersliklere sebep olduğu düşünülmektedir. 1991/2'de yapılan bazı değişiklikler de fayda etmedi hatta daha da kötüleşmesine sebep oldu. Zaten genel kaide budur. Eğer seçimlere fazla önem verilmezse, Mevkiler seçimler yerine, tayinler şeklinde yüksekten gelirse durum değişik olmaktadır. O zaman çalışan bazı hocalar, tayinlerde demokratik idare yerine üst makamlara yaranmak için adeta çareler aramak zorunda kalmaktadır. Türk üniversitelerinde de böyle bir gelişme husule geldi. Çünkü bu tür idari sistemlerde daha iyi ders verme, daha iyi bilimsel çalışma, daha fazla araştırma yapma, Öğrencilere daha faydalı olma ve halka ve ekonomiye yardımcı olma hususları sanki ikinci sıraya düşmektedir. İlk planda ise dekana, rektöre, YÖK idaresine ve YÖK başkanına yönelik olmaktadır. Onlara yaranmak, onlarla iyi geçinmek, onların gözüne girmek ve onların isteklerini yerine getirmek olmaktadır! Bu tür idarelerde, kısacası hiyerarşik ve bir nevi yandaşlık düzenleri gelişmektedir.

 
 
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.