Ülkemizin gündemini teşkil eden en önemli konulardan birisi de şüphesiz özelleştirme.Kar eden stratejik kamu kuruluşlarımız yabancılara ya da yerli uzantılarına çok düşük fiyatlardan peşkeş çekilirken, zarar edenler ise kapatılma cihetine gidilmektedir.Türk Telekom, İtalyan, İngiliz ve Ermeni diasporasının birleşimi olan görünüşte Hariri ailesine mensup Oger Telekom'a satıldı. 20 milyona yakın sabit hattı olan, 55 bin çalışanıyla 250 bin vatandaşımıza bakan, 2004 yılı net karı 1.7 milyar dolar açıklanan, oldukça stratejik özelliğe sahip bir kamu şirketimiz.Üstelik 1990 yılında kredi değerlendirme kurumu olan Morgan Stanley tarafından 40 milyar dolar fiyat biçilen Telekom'un yüzde 55'i, 6 milyar 550 milyon dolara hem de 5 yıl taksitle elimizden gitti.Sadece taşınmazlarının değerinin 13 milyar dolar olduğu belirtilen bir kurumun asıl değeri olan stratejik önemi ve de abone sayısı adeta hiç hesaba katılmadı.Telekom'un satışından önce, ülkemize yerli kağıt imkanı sağlayan ve bu açıdan yabancı üretimlerin de fiyatlarının düşmesinde büyük etken olan SEKA sırf 30 milyon dolar zarar ediyor diye kapatıldı.Halbuki Türkiye ormanlarla dolu bir ülke, biraz yatırımla bu şirketimiz karlı bir hale getirilip, hatta ihracat yapar noktaya taşınabilirdi.Ülkemizin alüminyum üreten tek tesislerine sahip Seydişehir Alüminyum ise 2004 yılı net karı 42 milyon dolar olmasına rağmen, yine 305 milyon dolar gibi çok düşük bir fiyata satıldı. Tabii ki, Seydişehir Tesislerini sadece karıyla değerlendirmek yanlış olur. Tesislere ait 7 adet ruhsatlı maden var ve toplamda 37 milyon ton boksit rezervi olduğu ifade ediliyor. Alüminyum üretiminde önemli bir maliyet olan elektrik masrafı Oymapınar hidroelektrik santralinin dahil edilmesiyle oldukça azalmış durumda. Yine cüzi bir fiyata elimizden çıkmış durumda.Şimdi de sırada Erdemir, Tüpraş gibi dev şirketlerimiz var.Erdemir, 2004 yılını 463 milyon dolar net kârla kapatmıştı. 3.5 milyon ton üretim yapan Erdemir, İsdemir'i de içeren 1 milyar dolarlık bir yatırım ve dönüşüm planıyla 2007'de kapasitesini 7 milyon tona çıkarmayı hedefliyor. Yani Türkiye'nin ihtiyacı olan 7 milyon ton yassı çeliğin tamamını karşılayabilecek noktaya geliyor. Romanya'dan Hindistan'a yassı çelik üreten tek fabrika. Ürünlerini peşin fiyata kapış kapış satıyor.Yine komik fiyatlarla yabancılara satılması planlanıyor.Rekorlara doymayan Tüpraş ise sanayimizin bel kemiği. İşlediği ham petrol miktarını bu yılın ilk 6 ayında, 2004 yılının aynı dönemine göre 8.6 milyon ton arttırarak 11.5 milyon tona arttırmış durumda. Yine ilk 6 aylık döneme ait 293.2 milyon dolar net karla hedefleri oldukça aşmış. Tüpraş 5.73 milyar YTL'yi de ÖTV olarak Hazine'ye aktardı.Tüpraş geçen döneme göre cirosunu yüzde 33, net satışlarını yüzde 38 ve net karlılığını da yüzde 61 oranında arttırdı. Tüpraş ülkemizde pazar payı olarak da yüzde 75'ine hakim dev bir kuruluş.Böyle bir kurum da yine maalesef 3-5 yıllık karına peşkeş çekiliyor.Dünya ile deniz bağlantımızı sağlayan İskenderun, Mersin, İzmir, Derince, Bandırma ve Samsun limanlarının satışı da sırada. Yine komik fiyatlar olduğuna adım gibi eminim.Peki, yıllardır özelleştirme adı altında kurumlarımız bir bir satılıyor, elimize geçen ne? Koskoca bir HİÇ.1986-2004 yılları arasında 167 kamu kuruluşu özelleştirildi, ancak bırakın para kazanmayı, cari açığı kapatmayı, özelleştirme gelirleri, özelleştirme giderlerini bile karşılamadı. Özelleştirme geliri 5 katrilyon 607 trilyon 493 milyar lira, gideri ise 7 katrilyon 852 trilyon 187 milyar lira oldu. Zarar 2 katrilyon 244 milyar lira.Asla satılmaması gereken stratejik kurumlar, zararına satış.Buna peşkeş denmez de ne denir?Olan bu millete oluyor, Türkiye'ye oluyor.Her geçen gün elde edilen karlarıyla cari işlemler açığımızı kapatabileceğimiz kamu şirketlerimiz 3-5 yıllık karlarına peşkeş çekiliyor.Madem zararına özelleştirme yapacaktınız, o halde niçin bu millete, o tesislerin çalışanlarına devretmediniz? İllaki yabancıya mı satılması lazım? Bunun mantığı ve de izahı nedir?Yapılan yanlışlar ortadadır. Bunun savunulacak hiçbir noktası yoktur. Acilen bu satışlara dur denilmelidir. Bu konuda gidişat hiç de iyi değildir.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Onlar Türkiye, Türk milleti ve Atatürk sevdalısıydılar / 07.05.2024
- ‘AKP sebep, enflasyon sonuç’ / 04.05.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- ‘AKP sebep, enflasyon sonuç’ / 04.05.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024