Seçim biteli aylar oldu. Prof. Dr. Haydar Baş; 5000 TL asgari ücretini, 1000 TL Vatandaşlık Maaşını, 15000 TL doğum parasını, 1500 TL ev hanımı maaşını, 250 TL çocuk parasını, evi olmayanlara maliyetine 20 yıl vadeli faizsiz konut kredisini, iktidarının 18. ayında bedava elektriği nerden bulacak diye hâlâ kaynak soran zır cahiller var. Onlara Meclis araştırma komisyonunun 2010 tarihli raporunu okumalarını tavsiye ediyorum. Ki, zır cahil oldukları veya okuma bilseler bile okumaya üşenecekleri için raporun 18. sayfasındaki bir bölümünü aynen aktarıyorum. Raporda şöyle denilmektedir:
"Türkiye'de kaynak yok yalanına inananlara Son tespitlere göre ülkemizde bilinen jeolojik mermer rezervi 8 milyar metreküptür. Bu da 20 milyar ton üzerinde mermere tekabül etmektedir. Mermerin tonunun 100 dolar olduğu varsayıldığında, bu rezervler 2 trilyon doların üzerinde büyük bir kaynağı oluşturmaktadır."
Bu kaynak yoksulluk sınırının altındaki gelirle çalışan 12 milyon kişinin 60 yıllık kazancına denk. Sayın 12 milyon seçmen, demek ki sizin 5000 TL asgari ücretiniz sadece mermerden karşılanabiliyormuş.
Komisyon raporunda açıkça diyor ki; Haydar Hoca'nın, bütün projelerini gerçekleştirmek için sadece mermer kaynağı bile yeter. Kaynak: (https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem23/yil01/ss544.pdf)
Komisyon raporunda bunun dışında katrilyonlarca dolarlık kaynak tespitine vurgu yapılıyor. Akademisyenler de bunun farkında. Konunun bizzat uzmanından bir haber aktaralım:
"Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Perinçek, Karadeniz'in tabanında donmuş metan gazı olarak bilinen gazhidrat bulunduğunu ve bunun varlığının tek başına petrol ve gaz olduğunun göstergesi olduğunu" söyleyerek "Tecrübelerime dayanarak inancım bana Karadeniz'de ciddi petrol ve doğalgaz rezervi olduğunu söylüyor. Burada ilan ediyorum. Eğer bu hayalimizi gerçekleştiremezsem, eğer Karadeniz'de yaptığımız yorum sonucu ortaya çıkan modelde başarıyı yakalayamazsak, diplomamı yakacağım" diyor. (Kaynak: 7.5.2014 Hürriyet)
Atatürk de zengin kaynaklarımıza dikkat çekerek şöyle demiştir: "Memleketimiz baştan sona kadar hazinelerle doludur. Biz o hazineler üstünde aç kalmış insanlar gibiyiz. Hepimiz bütün bu hazineleri meydana çıkarmak, servet ve refahımızın kaynaklarını bulmak göreviyle yükümlüyüz."
TBMM araştırma komisyonu ve akademik çevreler bir yana hali hazırda işletilip yabancıları zengin eden onbinlerce maden ocağı Sayın Baş'ın kaynaklarını haykırıyor. Ama bizim zır cahiller hala aynı plaktan çalıyor. Cahillik bilgi ile tedavi edilebilir ama; zır cahile ne yapılabilir ki.
"Türkiye'de kaynak yok yalanına inananlara Son tespitlere göre ülkemizde bilinen jeolojik mermer rezervi 8 milyar metreküptür. Bu da 20 milyar ton üzerinde mermere tekabül etmektedir. Mermerin tonunun 100 dolar olduğu varsayıldığında, bu rezervler 2 trilyon doların üzerinde büyük bir kaynağı oluşturmaktadır."
Bu kaynak yoksulluk sınırının altındaki gelirle çalışan 12 milyon kişinin 60 yıllık kazancına denk. Sayın 12 milyon seçmen, demek ki sizin 5000 TL asgari ücretiniz sadece mermerden karşılanabiliyormuş.
Komisyon raporunda açıkça diyor ki; Haydar Hoca'nın, bütün projelerini gerçekleştirmek için sadece mermer kaynağı bile yeter. Kaynak: (https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem23/yil01/ss544.pdf)
Komisyon raporunda bunun dışında katrilyonlarca dolarlık kaynak tespitine vurgu yapılıyor. Akademisyenler de bunun farkında. Konunun bizzat uzmanından bir haber aktaralım:
"Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Perinçek, Karadeniz'in tabanında donmuş metan gazı olarak bilinen gazhidrat bulunduğunu ve bunun varlığının tek başına petrol ve gaz olduğunun göstergesi olduğunu" söyleyerek "Tecrübelerime dayanarak inancım bana Karadeniz'de ciddi petrol ve doğalgaz rezervi olduğunu söylüyor. Burada ilan ediyorum. Eğer bu hayalimizi gerçekleştiremezsem, eğer Karadeniz'de yaptığımız yorum sonucu ortaya çıkan modelde başarıyı yakalayamazsak, diplomamı yakacağım" diyor. (Kaynak: 7.5.2014 Hürriyet)
Atatürk de zengin kaynaklarımıza dikkat çekerek şöyle demiştir: "Memleketimiz baştan sona kadar hazinelerle doludur. Biz o hazineler üstünde aç kalmış insanlar gibiyiz. Hepimiz bütün bu hazineleri meydana çıkarmak, servet ve refahımızın kaynaklarını bulmak göreviyle yükümlüyüz."
TBMM araştırma komisyonu ve akademik çevreler bir yana hali hazırda işletilip yabancıları zengin eden onbinlerce maden ocağı Sayın Baş'ın kaynaklarını haykırıyor. Ama bizim zır cahiller hala aynı plaktan çalıyor. Cahillik bilgi ile tedavi edilebilir ama; zır cahile ne yapılabilir ki.
Kazım Üstün / diğer yazıları
- İklim krizinin çözümü Z kuşağına kaldı / 17.12.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021