Tarım sektörü için 2020 zor bir yıldı. İklim değişikliği, ithalat ve girdiler en çok konuşulan konu başlıkları oldu.
Geçtiğimiz yılı yağışsız ve kurak geçiren ülkemizin iklim değişikliği (kuraklık, aşırı yağış, fırtına, hortum, sel, dolu, aşırı sıcak vb) etkileri 2021 yılında da artarak devam edecek gibi.
İthalat ofisi gibi çalışan Tarım Bakanlığımız 2020'de de hiç hız kesmedi. Yeterli üretim yapmadığımız için gümrükleri sıfırlayarak başta buğday arpa, mısır, hububat ve bakliyat ürünleri olmak üzere bir çok ürünü ithal ettik.
Her zaman ki gibi üretici yüksek girdi fiyatları nedeniyle üretim yapmadı/yapamadı. Hasbelkader ürettiği ürününü değerinde satamadığından dolayı yerinde saymaya ve debelenmeye devam etti.
Bilindiği gibi tarımın en pahalı ve en fazla tüketilen girdisi mazottu. Elektrik mazotu aratır oldu. Sulama amaçlı kullanılan elektriğin fiyatındaki artış nedeniyle üretici çok zorladı, kabarık faturaları ödeyemez oldu.
Özel şirketlerle özleşmeli üretim yapan çiftçiler ayçiçeği ve mısır ekiminden kazanırken domates üretiminden zarar ettiler. Salçalık domateste artan üretim ve düşen fiyatlar nedeniyle, alıcıların sözleşmede belirtilen fiyatın altında alım yapması büyük krize neden oldu.
2020 yılının en fazla konuşulan konularından birsi de; Tarım Kredi Kooperatiflerinin çiftçilerin traktör, üretim araçlarını, hayvanlarını haczetmesi oldu. Tarım Kredi, tepkiler üzerine haciz işlemlerini ertelemek zorunda kaldı.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, tarım, 2020'nin ilk 9 aylık döneminde yüzde 5.3 büyüdü(!) Bu nasıl bir büyüme ise çiftçiye haciz, borç, girdilerde zam olarak ve üretilen ürünlerin fiyatlarının yerinde sayması olarak yansımış oldu.
Pandemi sürecinde tarımın ve üretimin önemine binaen "Ekilmedik bir karış toprak bırakmayacağız ve Hazine arazilerini tarıma açıyoruz" denildi. Belçika büyüklüğünde bir toprak parçasını ekmekten vazgeçerek; Sudan'dan sonra, bir başka Afrika ülkesi Nijer'de 1 milyon hektar alanda tarımsal üretim yapmak üzere çalışma başlattık.
Özellikle çiğ sütte fiyat 13 ayı aşkın bir süre devlet eliyle sabit tutuldu. Üretici zarar etti. Süt ineklerini kesmek zorunda kaldı. 2020'de et ithalatının daha da azaldığını söyleyebiliriz, çünkü depolar et dolu.
Cumhurbaşkanlığı Kararı ile ilk defa Venezuela'dan sıfır gümrükle taze, eritme ve diğer peynirler olmak üzere peynir ithalatı yapılmasına karar verildi.
2020'nin kısa özeti bu sevgili okurlar.
18 yıllık AKP bilançosu ise şöyle: "35 milyon dönüm arazi ekilip biçilirken tarım dışında kaldı. Çiftçi gün geçtikçe fakirleşirken ithalat tam gaz devam etti. 18 yıllık AKP döneminde 112 milyar dolar ithalat, 82 milyar dolar ihracat yapıldı. 30 milyar dolar açığımız var. 2007 yılından beri çiftçiye verilmesi gereken 211 milyar TL destek ise verilmedi.
2020 yılı dünyada koronavirüsün de etkisi ile tarım ve gıdanın önemi bir kez daha öne çıkarken; tarımda kendi kendine yeterlilik, yerelde üretim, yerelde tüketim, tarımsal faaliyetlerin desteklenmesi ve tarımda korumacılık önem kazanmış oldu.
Kalkınmayı köyden başlatıp, kooperatifçiliğe yönelerek tarımsal potansiyelimizi üretim merkezli bir politika şaha kaldırmak zorundayız. "Paramız var ki ithal ediyoruz" anlayışı çözüm ve çare değildir. Elden gelen öğün olmaz o da vaktinde bulunmaz.
- Adil İmam / 25.06.2025
- ‘Ali’nin saçının bir teline değişmem’ / 23.06.2025
- Zilhicce ayındayız / 29.05.2025
- Yüceler yücesidir Fatıma anamız / 19.05.2025
- Na't-ı İmam Hüseyin / 17.05.2025
- Ceylanların sığınağı İmam Rıza / 10.05.2025
- Öz anneden daha aziz annemiz / 09.05.2025
- Azılı müşrik Übeyy b. Halef / 03.05.2025
- İmam Cafer Sadık / 26.04.2025