logo
29 MART 2024

*AB bizi nereye götürüyor?

01.12.2004 00:00:00
Erdoğan hükümeti, Fransa cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ı çeşitli yollarla Türkiye'nin AB üyeliğine destek vermesi konusunda ikna ettiklerini söyleseler de bu hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü Chirac gidici.

Fransa'da iktidardaki Halk Hareketi Birliği'nin (UMP) liderliğine Fransa Maliye ve Ekonomi Bakanı Nicolas Sarkozy seçildi.

Bu haber yayınlandığında Başbakan Erdoğan'ın yanında olmak isterdim. Chirac'ı ikna etmek için yapmadığı kalmayan Erdoğan'ın bütün yaptıkları boşa çıktı. Üstelik Chirac'ın görevini devralmasına kesin gözüyle bakılan Nicolas Sarkozy, liderliği açıklandıktan sonra mikrofonu eline aldığında yaptığı açıklamalar AB sevdalılarının uykularını kaçıracak ifadeler.

Konuşmasında Türkiye'nin AB'ye üye olmasına karşı olduğunu açıkça ifade eden Sarkozy, "20. yüzyılın ikinci yarısının en büyük siyasi ve bütünleştirici projesinin durmadan büyüyemeyeceğini. Türkiye'nin Avrupa ile ortak olabileceğini, ancak AB'ye üye olmaması gerektiğini" en açık şekilde ifade etti.

Türkiye'nin AB'ye girmesine karşı olan Nicolas Sarkozy söz konusu Doğu Avrupa ülkeleri olunca hemen yaklaşımını değiştirerek çok farklı bir bakış açısı sergiliyor.

Konu Türkiye'nin üyeliği olduğunda "hayır" diyen Sarkozy, Doğu Avrupa için ise "Doğu Avrupa'daki kardeşlerimize yardım çağrısında bulunuyorum. Bazen bir risk olarak görülen bu durumu bu kez bir şans olarak görüyorum. Doğu Avrupa'daki kardeşlerimiz ilerleme, büyüme ve refah istiyorlar, onlara yardım etmeliyiz. Bunu yapmak zorundayız ve bu çıkarımıza" diye konuşuyor.

Doğu Avrupa ülkeleri ile Türkiye arasında ne fark var? Türkiye ekonomik olarak bu ülkelerden çok daha kötü durumda değil. Hatta pek çok avantajlı olduğumuz konu da yok değil. Ama yine AB her zaman olduğu gibi bize çifte standartla yaklaşıyor.

Sarkozy, Doğu Avrupa ülkelerinden bahsederken "kardeşlerimiz" ifadeleri kullanması AB'nin aday ülkelere yaklaşımlarında ekonomik ve siyasi kriterlerin dışında farklı kriterlerin varlığını gözler önüne seriyor.

Sarkozy ve bazı Vatikan yetkililerinin Türkiye'nin AB üyeliği konusundaki yaklaşımları inanç farklılığının en önemli unsur olduğu gerçeğini ortaya koyuyor.

AB, her ne kadar ekonomik bir birlik olarak ortaya çıkıp günümüzde siyasi bir birlik haline dünüşmüşse de temeli Hıristiyan inancı üzerine oturmaktadır. Kurulduğu günde böyleydi bugün de böyledir. İşte bu yüzdendir ki, Doğu Avrupa ülkeleri söz konusu olduğunda "kardeş" diye, Türkiye söz konusu olduğunda "imtiyazlı ortaklık" ve "ucu açık müzakereler" gibi demagojik ifadeler kullanılıyor.

Mesut Yılmaz'ın yıllar önce "AB bizden Hıristiyan olmamızı istiyor" ifadesi doğru bir açıklamadır.

Bu yüzden Türkiye'nin AB serüveni Türk devletinin ve Türk milletinin Hıristiyanlaştırılması sürecine dönüşmüş bulunmaktadır. Kilise evlerinin otuz binli rakamlara ulaşması, Anadolu'nun pek çok şehrinde açılan "dinler bahçesi" milletimize Hıristiyanlık ve Museviliğin hak dinlermiş gibi gösterilme çabaları, dinler arası diyalog adı altında milletimizin misyonerlerin kucağına atılması Hıristiyanlaştırma sürecinin geldiği aşamayı gözler önüne sermektedir.

Bu süreç Türk milletine iki seçenek sunmaktadır. Türk milleti ya değerlerine sahip çıkarak bu Hıristiyanlaştırma sürecine ve bu sürecin taşeronlarına dur diyecek. Ya da gözlerinin önünde topyekün Türk gençliğinin ve öz evlatlarının Hıristiyanlaşmasına duyarsız kalacaktır.

Bu bağlamda Türk milletinin ceddinden gelen mayasının bu Hıristiyanlaştırma sürecine duyarsız kalmasına müsaade etmeyeceğine inanıyorum.
 
Orhan Dede / diğer yazıları
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.