AB diyor, AKP yapıyor

Sair AB'ci, ABD ve IMF'ci hükümet ve koalisyonlar gibi, AKP hükümeti de, AB'yi "tam yeri" geldiğinde kullanıyor.Askerlerle ilgili düzenlemenin gerekçesine bakın; tek anlamlı satır var: AB öyle diyor!Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yasayı onaylarken, aynen AKP gibi bu satıra sığındı: AB öyle diyor!AKP hükümeti, AB Katılım Ortaklık belgesini gösteriyor:Ne yapalım, AB öyle diyor!Ankara'da "devlet ve hükümet işleri"nin kimlerin talimatı ve hangi küresel güçlerin taleplerine göre şekillendiğine, sivil-asker herkes bir kez daha şahit oldu.AB öyle diyor; Yargı düzenlemesini yap, Türk askerinin başına çuval geçir! Geçirilecek? Türk siyaseti geçiriyor. AB öyle diyor!ABD öyle yapıyor; Türk askerinin başına çuval geçireceğim; sesini çıkartma? Türk siyasetinden "Eyvallah!" yükseliyor? Başka ses yok? ABD öyle diyor!Bir diğer pencereden bakalım; Milletvekillerinin "kürsü dokunulmazlıkları" dışındaki dokunulmazlıklarını kaldır, hortum dokunulmazlığını kaldır, ihale dokunulmazlığını, yolsuz dosya dokunulmazlığını kaldır? Kaldırmak yok! Niye?! AB öyle demiyor, IMF öyle demiyor!Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!Bu muamelelere tabi tutulan Genelkurmay ve asker, AB'ye övgü yağdırıyor, ABD'ye siyasetçilerden daha yakın duruyor! Kendileri bilir; kendi düşen ağlamaz!Sadece bu kadar mı?! Hayır?AB öyle diyor; KKTC toprakları Rumlara verilsin? Veriliyor? AB öyle diyor!25-30 milyonluk Türk tarım nüfusu, en az 10 milyon azaltılsın? Topraklar işlemesin, ekilmesin-biçilmesin. Ekilip-biçildi; para etmesin, emeğinin karşılığı verilmesin? Köylüler çiftçiler hacizlerle, icralarla boğuşturulsun, bağı-bahçeyi terk etsin? Toprağını satsın! Toprağı sıksan şüheda fışkıran vatan, satılsın? Satılacak, satılıyor! AB öyle diyor? Devlet ve hükümet "eyvallah" çekiyor!Köylünün, çiftçinin anası ağlıyor! Ağlasın? "Hadi ananı al da git!" demekten başka, hükümetin yapacağı bir şey yok? AB öyle diyor!Apo ipten indirilsin? -30 bin şehit söylemleri toprağa tamamen gömülsün; daha siyasi vaveyla kopartılmasın!- Bu arada Apo, en az üç-beş doktor, şu kadar aşçı ve yamakçısıyla bir adada bakılsın! Üç-beş sene sonra "konjonktüre uyumlu" olarak salıverilip demokratik hakları iade edilsin? İstiyorsa Meclis'e dahi vekil yapılsın! Dahası, şayet voleybol oynamak istiyorsa, takımı oluşturulup yanına gönderilsin!Önceki koalisyonlardan bugünkü iktidara kadar cümlesinden aynı nakarat yükseliyor; Eyvallah!AB öyle diyor!Heybeliada Ruhban okulu açılsın! Açılacak? AB öyle diyor!Türkiye'nin her yanında kiliseler, kilise evler açılsın? Açılacak? AB öyle diyor, papaz öyle istiyor!Ama efendim, bir tek gayr-ı müslimin dahi yaşamadığı, tek bir Hıristiyan'ın dahi bulunmadığı Müslüman mahallelerinde ne diye kilise açılsın, itirazı olunca; derhal, bu sesler kısılsın, bastırılsın! Eyvallah? AB öyle diyor!Türkiye'de 36 etnik kimlik var; hakları tanınsın! Tanınacak? AB öyle diyor!IMF ile stand-by devam etsin! Edecek? AKP anlaşacak!AB öyle diyor!Bazıları zannetmesin ki, IMF ile stand-by anlaşması AB müktesebatı ve talimatı arasında değil? Bilakis, AB talimatı!IMF ne derse yapılsın? Yapılacak, eyvallah! AB öyle diyor!AB diyor, ABD diyor, IMF diyor, Papaz-haham istiyor; kredisini, icazetini, himmetini onlardan alanlar, bu talepleri anında karşılıyor.Türk devleti ve milletinin problemlerine ve geleceğine dair devlet ve hükümet politikaları bulunmayan, milli çözüm ve projeleri olmayan, icazet ve himmetini de bunlardan alanlar, bunların talimatlarına göre devlet ve hükümet işlerini görmek durumundadırlar.Sivili-asker cümle erkan, maalesef bu ahval ile ma'luldur. Türkiye'nin en büyük bahtsızlığı da budur.Bu vahim anlayış ve siyasetin tek istisnası vardır; o da milli duruşuyla, Milli Ekonomi Modeli'yle, Milli Devlet-Sosyal Devlet projeleriyle, devlet-millet bütünlüğü inancıyla ve bağımsızlık karakterli vizyonu ve kadrosuyla BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Türkiye'nin bahtı da budur. Görene? Köre ne?!