Hemen her gün acı bir haberle sarsıldığımız, yüreğimize taş bastığımız, haberlerden biri daha düştü bağrımıza, "Şırnak yakınlarındaki Gabar Dağı'nda PKK'lı teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada 5 asker şehit oldu, 6 asker de yaralandı."Ateş düştüğü yeri yakar, ama bu ateş bir milletin bağrını yakmaktadır. Daha kaç ocak sönecek, kaç yürek yanacak, milletimiz endişeyle beklemektedir. Aslında gelinen nokta aylardır, yıllardır "geliyorum" demekteydi. "Düğmeye kim bastı ne zaman bastı" sorularının sorulduğu şu günlerde bu konudaki bir hakkı iade etmeden geçemeyeceğim. AB süreciyle birlikte karşı duruşu, "2. kuvayi milliye hareketi" adı altında başlatarak, milletimizi topyekün mücadeleye davet eden Prof. Dr. Haydar Baş, yıllar önce "Avrupa Birliğinin amacı; Türkiye'yi Yogoslavyalaştırmak, Türkleri Macarlaştırmaktır" tespitiyle, AB'nin amaçlarının ülkemizi bölmek olduğunu dile getirmişti. O zaman kulak tıkayıp, burun kıvıranlar, şimdi başlarını ellerinin arasına alıp hatayı nerede yaptıklarını acilen tespit etmelidirler. Bir ülkenin bölünüp parçalanması nasıl olacaktı? Bunun bir süreci vardır. AB uyum yasalarının çıkarılmasını hızlandırmak adına, Sayın Başbakanımıza "cesaret ödülleri" verenler, AKP hükümetinden memnuniyetlerini her platformda dile getirenler. Meclisimizi pohpohlayıp "on günde on yasa", on beş günde on beş yasa" çıkardığı günler aslında bir milletin bölünme sürecinin başlangıcıydı. Düğmeye basanlar; AB sürecinin bu hale gelmesinde payı olanlardır. Bölünme süreci sadece dağdaki terörle sınırlandırmamalıdır. Şehirde meydana gelen olaylar, milleti devletten soğutup, birbirlerine düşman bir konuma taşımaktadır. "Baba devlet ile evlat millet" arasına fitne girmiştir. Sadece yakın çevremden bir hafta içinde iki ailenin demir kapılarla korunan evleri soyuldu. Suç duyurusunda bulundunuz mu? diye sorduğumda, "Hayır! Hangi suç cezasını buluyor ki, hangi suçlu yakalanıyor ki, hem yakalansa ne oluyor ki, ne yapalım" gibi ifadeler kullandılar. Bir millet düşünün, yarınlarından ve devletinden umudunu kesmiş. İşte bölünme sürecinin en tehlikelisi başlamış demektir.Millet olarak en fazla birlik ve beraberliğe muhtaç olduğumuz bu günleri, soğukkanlı ve sağduyuyla aşmak zorundayız.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın, hafta sonu Ankara'da toplanan Başkanlık Divanı'nda yaptığı konuşmada; dile getirdiği ve çok önemsediğim bir bölümü aktararak yazımızı bitirelim.Türkiye'nin çok riskli bir süreçten geçtiğine dikkat çekerek, "Yıllardan beri söylediğimiz gibi, aslolan devlet-millet bütünlüğüdür, sivil-asker beraberliğidir. Zira Türkiye gemisine zeval geldiğinde, hepimize gelir; sen şusun, sen busun diye ayırım yapmadan hepimizi batırırlar, hepimizi dağıtırlar. O halde bugün, diğer günlerden daha ziyade birliğe ve kardeşliğe muhtacız. Bunda hiç kimsenin şüphesi ve zafiyeti olamaz" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 30.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 29.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 28.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -2- / 27.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -1- / 26.05.2025
- ‘Ev Hanımlarına Maaş’ fikri Haydar Baş’a aittir / 25.05.2025
- Kur’an Furkan’dır anlayana! / 24.05.2025
- Gazze’de çocuklar açken tok yatan insanlık / 23.05.2025
- Şüphelilerden kaçınan dinini ve kendini korur / 22.05.2025
- Atatürk’ü anmak ve anlamak hepimizin vazifesi olmalıdır / 21.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 29.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 28.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -2- / 27.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -1- / 26.05.2025
- ‘Ev Hanımlarına Maaş’ fikri Haydar Baş’a aittir / 25.05.2025
- Kur’an Furkan’dır anlayana! / 24.05.2025
- Gazze’de çocuklar açken tok yatan insanlık / 23.05.2025
- Şüphelilerden kaçınan dinini ve kendini korur / 22.05.2025
- Atatürk’ü anmak ve anlamak hepimizin vazifesi olmalıdır / 21.05.2025