logo
06 EKİM 2025


AB ve ABD çomağıyla "ikiz bölünme"

22.06.2006 00:00:00


AB ve ABD'nin el attığı bölgeler dağılıyor, bölünüyor, parçalanıyor.İspanya, bunun son örneği... 17 özerk bölgeden biri olan Katalonya, bağımsızlığa doğru önemli bir adım attı. Federasyon değil, ama ona yakın "etnik haklar" elde etti.Endelüsiya ve Bask bölgeleri de kuyruğa girerek, "genişletilmiş özerklik" taleplerinin ateşini artırmaya başladılar bile!Bu, AB "maşasıyla bölünme"nin en taze örneği...Yugoslavya'nın "beş parçaya bölünmüş" tablosu ise, ABD çomağıyla bölünmenin son dönemdeki "en ciddi örneği"dir. ABD ve AB manevralarına muhatap olan Yugoslavya, BM'nin "İkiz yasalar" diye bilinen çomaklarıyla parçalandı, beş parçaya bölündü... Slovenya, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Makedonya ve Kosova "Self-Determination" ilkesiyle Yugoslavya'dan koparıldılar.İmdi, hem AB hem de ABD, Türkiye'mize ve bölgemize çöreklenmiş vaziyetteler... Görünen köy kılavuz istemez.Tevafuka bakın ki, İspanya Başbakanı J.L.R. Zapatero ile Başbakan R. T. Erdoğan, ABD-BM konsorsiyumunun "Medeniyetler İttifakı Projesi"nin eş başkanları, ABD'nin BOP'unun ise stratejik ortaklarıdırlar.Bütün bu benzerliklerden bir yere varmak istemiyorum.Türkiye üzerindeki AB ve ABD tezgahları, İspanya ve Yugoslavya örneklerinden daha köklü ve daha ciddi... İçerideki AB tezgahtarları ve Amerika'nın "stratejik ortakları" da o derece ketum ve mankafa...Türkiye'ye çomak sokmaya çalışanlar ile çomakların içerideki yardakçıları Üsküdar'ı geçtiler... Söylemek istediğim bu.Zanagiller familyası, 10 aralık 2004'te International Herald Tribune verdikleri ilan ile İspanya'daki örneği okşayan "otonomi" talep etmişlerdi. Başbakan Erdoğan'ın meşhur patinajlı "Kürt sorunu tanımlamaları", Zanagillerin ve çok yıldızlı adada mukim terörist başının ağzının suyunu akıtmıştı.AB'nin yasalaşması için "Kamu Yönetimi Reformu" ve 12 bölgeli federalizme köprü olacak "Kalkınma Ajanslarının kurulması" talebi, basit ve öylesine talepler değil... AKP de bu uğurda öylesine çalışmıyor; AB'ye uyum namına can siperane biçimde "işler çeviriyor".Bu işlerin sonu nereye varır; varın siz hesap edin.Bu bağlamda köprünün altından çok sular geçti.BM'nin kuruluşundan 20 sene sonra düzenlenip kabul edilen meşhur "İkiz yasalar" var: "Kişisel ve Siyasal Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme (International Covenant on Civil and Political Rights) ve " Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme" (International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights)... BM Genel Kurulu, söz konusu yasaları 16 Aralık 1966'da kabul etti; ancak 1976 Ocak ayında yürürlüğe girdi.AB sürecindeki tesadüfe (!) bakın ki, Türkiye, İkiz Sözleşmeleri 15 Ağustos 2000 tarihinde imzaladı. Ancak TBMM onayına sunulmamıştır. 2001 yılında açıklanan AB Ulusal Programında, İkiz Sözleşmelere taraf olunması 'Siyasi Kriterler' başlığı altında 'orta vadeli' hedefler arasında yer almaktaydı. Öte yandan 'Katılım Ortaklığı Belgesi'nde de "İkiz sözleşmeler"e taraf olunması talebi ve beklentisi ifade edilmişti.Yine tesadüfe (!) bakın ki, "Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi" Abdullah Gül başbakanlığında kurulan hükümet döneminde Aralık 2002 yılında Meclis'e sevk edildi. "Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi" ise Nisan 2003 yılında Başbakan R.T. Erdoğan döneminde Meclis'e sevk edildi. Sözleşmeler 4 Haziran 2003 günü 4867 ve 4868 sayılı kanunlar ile TBMM'de kabul edildi. Kabul edilen sözleşmeler 17 Haziran 2003 günü Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından onaylandı. Onaylanan sözleşmeler 18 Haziran 2003 gün ve 25142 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi... AKP hükümeti ile Çankaya arasında "sözkonusu AB talepleri alanı"nda "tam bir ittifak" hasıl olmuştu.Sözleşmeler ne mi diyor?Alın size "İkiz sözleşme"lerin başlarını: "Madde:1- Bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla halklar kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler. Madde: 2- Bütün halklar uluslararası hukuka ve karşılıklı menfaat ilkesine dayanan uluslararası ekonomik işbirliği yükümlülüklerine zarar vermemek koşuluyla, doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir. Bir halk sahip olduğu maddi kaynaklardan hiç bir koşulda yoksun bırakılamaz. Madde: 3- Kendini yönetemeyen ve vesayet altındaki ülkelerden sorumlu olan Devletler de dahil, bu Sözleşmeye taraf bütün Devletler, kendi kaderini tayin hakkının gerçekleştirilmesi için çaba gösterir ve Birleşmiş Milletler şartının hükümlerine uygun olarak bu hakka saygı gösterir." Zanagillere ve Vatikan ile tanış olduktan sonra "Türkiyeli"lik kılıfına sarılı "etnik" kimliklerini Haç yaparak boyunlarından aşağıya sallayan diyalogculara zil takıp oynatan işte bu maddelerdir.Türkiye namına AKP hükümeti, bu ilk maddeyi, "çekince" ile karşılamak yerine, şu "beyan"ı sunarak kabul etmiştir: " Türkiye Cumhuriyeti bu sözleşmeden doğan yükümlülüklerini BM yasası (Charter) (özellikle 1 ve 2. maddeler) çerçevesindeki yükümlülüklerine uygun olarak yerine getireceğini beyan eder."Sözleşmenin bu maddesi ile ilgili beyanda bulunan ülke sayısı '6'dır. Ülkemiz bu konuda, yani "halkların kendi kaderini tayin hakkı" ile ilgili beyanda bulunan yedinci ülke olmaktadır. Diğer ülkeler bu konuda bir beyanda bulunmaya gerek duymamışlardır.Anadolu yellerini önüne katıp sürükleyen "Atlantik ötesi" rüzgarların Türk Milleti ve Türk devletinin köklerini sökmeye çabalayıp durduğu bu mevsimde, "Atlantik berisi AB yelleri Türkiye'yi nasıl etkiler canım... Es geçin bu komploları!" demek, "görünen köy"e kılavuz istemek olur.Halbuki görünen köy kılavuz istemez.Madem ki işbaşındakiler, akıllarını başlarına devşirmiyorlar, AB, ABD ve IMF aklıyla iş görmeyi sürdürüyorlar; o halde Ey Yüce Milletim, titre ve kendine gel...BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyin yıllardan beri "yürek yangını" olarak haykırdığı öngörüler, "vahim gerçekler" olarak birere birer karşımıza çıkıyor. Prof. Dr. Baş, aynı zamanda "çözüm yolları" da gösteriyor. Dolayısıyla onun öngörülerindeki tutarlılığını ve isabetini dikkate alarak, gösterdiği "çözüm"lere sarılmaktan başka yol yoktur. Vardır diyen beri gelsin...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
Onlarca aktivist hala İsrail'in elinde
170 kişi daha serbest bırakılmayı bekliyor
'Silah deposuna döndü'
Tatar'dan Rum kesimi uyarısı
Fenerbahçe Samsunspor'a da takıldı
Maça hakem kararları damga vurdu
BTP seferberlik başlattı
Geleceği Savunmak programları her yerde
ABD'de bir yargıç Trump'a 'dur' dedi
Ulusal Muhafız görevlendiremeyecek
7 ülkeden ortak açıklama
Plana ve Hamas'ın yanıtına destek
İran'dan dikkat çeken karar
İran riyalinden 4 sıfır atılacak
Gürcistan'da darbe girişimi
Başbakan Kobakhidze 'darbeyi önledik' dedi
Atatürk İstanbul'un 2. Fatihi
6 Ekim 1923'te İngiliz işgali sona erdi
8 suçlu Türkiye'ye getirildi
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Gürcistan'da halk, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na girmeye kalkıştı
Eski Cumhurbaşkanı Saakaşvili muhalifleri protestoya çağırmıştı
ABD’den ‘saldırıları durdurun’ çağrıları yapılırken
İsrail, gece boyu Gazze’yi bombalamayı sürdürdü
Galatasaray 10 kişi ile kazanmak için her şeyi yaptı
Beşiktaş 11 kişi ile kazanmak için hiç bir şey yapmadı
Sumud Filosu'ndaki aktivistler konuştu
'Bize bunu yapan Filistinlilere neler yapmaz ki'
Gazze'de soykırım sürüyor
İsrail, Trump'ı da kaale almadı
Onlarca aktivist hala İsrail'in elinde
170 kişi daha serbest bırakılmayı bekliyor
'Silah deposuna döndü'
Tatar'dan Rum kesimi uyarısı
Fenerbahçe Samsunspor'a da takıldı
Maça hakem kararları damga vurdu
BTP seferberlik başlattı
Geleceği Savunmak programları her yerde
ABD'de bir yargıç Trump'a 'dur' dedi
Ulusal Muhafız görevlendiremeyecek
7 ülkeden ortak açıklama
Plana ve Hamas'ın yanıtına destek
İran'dan dikkat çeken karar
İran riyalinden 4 sıfır atılacak
Gürcistan'da darbe girişimi
Başbakan Kobakhidze 'darbeyi önledik' dedi
Atatürk İstanbul'un 2. Fatihi
6 Ekim 1923'te İngiliz işgali sona erdi
8 suçlu Türkiye'ye getirildi
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Gürcistan'da halk, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na girmeye kalkıştı
Eski Cumhurbaşkanı Saakaşvili muhalifleri protestoya çağırmıştı
ABD’den ‘saldırıları durdurun’ çağrıları yapılırken
İsrail, gece boyu Gazze’yi bombalamayı sürdürdü
Galatasaray 10 kişi ile kazanmak için her şeyi yaptı
Beşiktaş 11 kişi ile kazanmak için hiç bir şey yapmadı
Sumud Filosu'ndaki aktivistler konuştu
'Bize bunu yapan Filistinlilere neler yapmaz ki'
Gazze'de soykırım sürüyor
İsrail, Trump'ı da kaale almadı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.