ABD'nin blöfü bu sefer yemedi

ABD, 2017'de El Şayrat üssüne saldırdığı gibi yine bir "kimyasal silah" yalanıyla Suriye'ye askeri bir operasyon yapmak için kolları sıvadı ama bu sefer hesaplar tutmadı. 
2017'deki operasyon öncesi Rusya göz yummasaydı ve bugün gösterdiği net duruşu ortaya koysaydı ABD hiç El Şayrat üssünü vurabilir miydi? Rusya, ABD'nin perde arkasında verdiği bir takım sözlere ve varılan mutabakata aldanmıştı ve o günlerde böyle bir danışıklı dövüşe göz yummuştu.
Ama o günden sonra, ABD'nin verdiği hiçbir sözde durmaması, ABD'yi arkasına alan İsrail'in Suriye üslerine üst üste saldırılar gerçekleştirmesi, bu saldırılarda can kayıplarının yaşanması, ABD'nin provokasyonlara devam etmesi, ABD yönetimine asker kökenli, savaş yanlısı ve Rus düşmanı olan Pompeo ve Bolton gibi şahinlerin gelmesi Rusya'nın ABD konusunda uyanmasına vesile oldu. Baktı ki elini verdiği zaman kolunu kaptırıyor, bu sefer "hayır" dedi.
Son yaşanan süreci ve sonrasını kısaca aktaralım.
ABD Başkanı Trump, Doğu Guta'da bulunan Duma'da Esad yönetiminin bir kimyasal saldırı gerçekleştirdiğini iddia etti ve BM Güvenlik Konseyi'ni bu gündemle toplantıya çağırdı. 
Rusya ile aralarında çok sert atışmalar yaşandı.
Halbuki böyle bir kimyasal saldırının gerçekleşme ihtimali hiç yoktu, çünkü Doğu Guta ve Duma zaten çoktan Suriye ordusu tarafından kontrol altına alınmıştı.
Militanların tahliyesi gerçekleşmiş ve militanlar da ellerindeki rehineleri teslim etmişlerdi. Ele geçirilmiş olan bir yerde kimyasal silah niye kulanılsın, kendilerine kimyasal silah kullanılan militanlar nasıl tahliye edilsin, ellerindeki rehineleri niye bıraksın?
Zaten Rus yetkililer böyle bir saldırının olmadığını ve Duma'da hiçbir kimyasal silah kalıntısına rastlanmadığını açıkladılar. Ayrıca Kimyasal Silahları Önleme Örgütü'nün (OPCW) elemanlarını kontrol için Duma'ya davet ettiler.
ABD ise sert tavrına ve yargısız infazına devam etti, "BM'den sonuç ne çıkarsa çıksın Suriye'ye askeri cevap vereceklerini" açıkladılar. Hatta Trump biraz daha ileri giderek "Rusya Suriye'ye atılacak her tür füzeyi vuracağını söylüyor. Hazır ol Rusya. Çünkü füzeler gelecek" tweetini attı ve gerilimi tırmandırdı. Suriye'nin vurulacak olan 22 üssünden bahsedildi.
Rusya ise riskli Suriye üslerini boşalttırdı ve Suriye'nin savaş uçaklarını Rus askerlerinin ve savaş uçaklarının bulunduğu üslere taşıttırdı.
ABD'nin Donald Cook savaş gemisi Kıbrıs'tan Suriye karasularına doğru harekete geçti ama 4 Rus savaş uçağı bu gemiyi engelleme yaptı. ABD füzelerle vuracağını açıkladı, Rusya ise böyle bir saldırı durumunda hemen cevap verileceğini ifade etti.
ABD'nin Virginia'daki deniz üssünden USS Harry Truman uçak gemisinin ve 7 savaş gemisinin Akdeniz'e doğru yola çıktığı haberleri geldi. ABD'nin müttefiği İngiltere, İngiliz denizaltılarının Suriye'yi vurmak üzere gönderildiğini duyurdu.
 Rusya ise Suriye'deki Tartus Deniz Üssü'ndeki 6 savaş gemisi ve 1 denizaltısını Çarşamba günü açık denize çıkardı, Suriye karasuları çevresinde nöbet tutmaya başladılar.
Rusya ayrıca yayınladığı uyarı mesajında, Doğu Akdeniz sularında Rusya donanmasına ait gemilerin tatbikat yapacağı için yabancı gemi girişinin yasaklandığı belirtildi.
Tatbikatların kademeli yapılacağı ve giriş yasağının 11-12, 
17-19, 25-26 Nisan tarihleri arasında geçerli olacağı açıklandı.
Bütün bu gelişmeler yaşanırken Rusya Devlet Başkanı Putin, İsrail'in de kulağını çekti. İsrail'in Başbakanı Netanyahu ile telefonda görüşen Putin, ona Suriye'nin egemenliğine saygı göstermenin önemini hatırlattı ve İsrail liderine, "Suriye'deki durumu daha da istikrarsızlaştıracak ve Suriye'nin güvenliğine tehdit oluşturacak her türlü eylemden kaçınılması" çağrısı yaptı.
Bütün gelişmelerden sonra Trump, savaş ve askeri müdahale blöfünün 2017'deki gibi tutmadığını görünce sert söyleminden çark etmeye başladı. Dün attığı tweetinde, "Suriye'ye saldırının ne zaman gerçekleceğini asla söylemedim. Çok yakında olabilir ya da hiç de yakın olmayan bir zamanda!" ifadelerini kullandı.
Alman gazetesi Deutsche Welle "Trump Rusya söylemini yumuşattı" başlığıyla yayınladığı haberinde, Trump'ın "Füzeler geliyor" tehdidinin ardından söylemini yumuşatarak Rusya'ya "silahlanma yarışını durduralım" mesajına çevirdiğini vurguladı.
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in başkanlığında toplanan Washington bürokrasisi, Başkan Trump'ın dünyayı ayağa kaldıran ve doğrudan Rusya'yı hedef alan tehditkâr tonunun neden olduğu tansiyonu düşürmek ve Suriye ile ilgili yeni bir strateji oluşturmak için toplandılar.
Almanya, her türlü aba altından sopaya rağmen ABD'ye rest çekti. Başbakan Merkel, "olası bir Suriye müdahalesinde yer almayacaklarını" açıkladı. Fransa söylemini yumuşatıp, Suriye'ye verilecek cevabı zamana yaydıklarını açıkladı. İngiltere ise yeniden durum değerlendirmesi için toplantı yaptılar.
Suriye lideri Esad İran'a kaçtı dediler, fakat o, Şam'da yapılan ve Mısır, Cezayir, Tunus, Fas, Irak, Lübnan, Endonezya, Türkiye, Hindistan, Afganistan, Lübnan'dan gelen araştırmacıların yer aldığı Ulusun Birliği Konferansı'nda ortaya çıktı.
Kısaca ABD'nin başından sonuna kurguladığı bütün provokasyonlar, zoru görünce, fos çıktı. Yıllardır ifade ediyoruz, ABD sadece bir imaj devletidir, imaj biterse, ABD de biter ve görünen o ki imaj bitti. ABD'ye boyun bükersen tepene biner, dik durursan hard diski error verir. ABD, kâğıttan imparatorluğuna, yani dolar hâkimiyetine güveniyordu onu da Milli Ekonomi Modeli'nin BRICS devletleri tarafından uygulanan Milli Paralarla Ticaret projesi yıktı.
ABD'nin bütün telaşı dünyadaki yerle bir olmuş imajını kurtarmak, kendi halkının ekonomik çöküntüsünün acısını savaşla örtmek.  Bu noktada, ABD'ye ve Batılı ülkelere âcizane bir tavsiyede bulunalım:
Gelin, dünyada sömürü ve savaşla bir imaj oluşturmaya çalışacağınıza, kendi halkınızın karşılayamadığınız ihtiyaçlarını ve buna doğacak tepkileri savaşla kapatacağınıza, daha kolay bir yolu size önerelim. Şu Kapitalizm inadını bırakın, siz de her türlü sorunu çözen Prof. Dr. Haydar Baş'a ait Milli Ekonomi Modeli'ne sarılın. O zaman ne kan dökmenize gerek kalır, ne de kendi halkınızı kandırmanıza? MEM'le bu dünyada savaşmadan, barışla, huzurla yaşamak mümkün? Hem böyle ters köşeye yatmaktan da kurtulursunuz.