ABD'nin küresel oyunları kendine dönüyor

Görünüşte ABD'nin, perde arakasında ise ABD'yi yönlendiren küresel güçlerin en büyük hedefi küreselleşme ile birlikte tek elden idare edilen bir dünya krallığı oluşturmaktır. Fakat görünen o ki, yaşanan son ekonomik ve siyasi gelişmeler bu projeyi tamamen ortadan kaldırmasa bile temelinden sarstı.ABD'de mortgage krizi olarak başlayan sonra da dalga dalga dünyaya yayılan küresel kriz, özellikle küresel sömürü peşinde koşan bu kesimleri vurmuştur ve vurmaya da devam etmektedir.Diğer önemli bir gelişme ise, ABD'nin ve yandaşlarının belirsizlik içinde bocaladıkları bu dönemde, bazı ülkelerin milli bir projeyle kendi iç pazarlarının ve milli kaynaklarının farkına varması olmuştur.Hani derler ya Küreselleşmenin panzehiri Milli Devlet'tir, aynen öyledir.Bugüne kadar küreselleşmenin yıkıcı etkilerinden birçok ülke kurtulmak istedi, ama ayağı yere basan bir çözüm bulamadı.Ta ki Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve onun uygulaması olan "Sosyal Devlet-Milli Devlet" tezi ortaya çıkıncaya kadar?Başlangıçta bilimsel arenada masaya yatırılan bu tezler, ardından madde madde uygulanmaya başladı. Ülkeler uyguladıkça olumlu neticeler aldıve bu tezlere daha fazla sarılmaya başladı.Esasen küresel para ve güç babalarını(!) sarsan da aynı sebepti, Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayarak kendi ayakları üzerinde durmayı başaran ülkeleri şaha kaldıran da aynı sebepti.Tek kelimeyle, "tüketim".Milli kaynaklarla tüketici desteklenir, dar gelirlinin cebine para konulursa büyümeye başlıyorsun, tam tersini yaparsan da darbe üstüne darbe yiyorsun.İşin sırrı burada?Milli Ekonomi Modeli kitabını okuyunca krizin neden çıktığını, çözümün de ne olduğunu gayet açık ve net bir şekilde anlıyorsunuz.Milli Ekonomi Modeli'nden istifade eden Rusya, Brezilya, Çin gibi ülkeler küresel oyun kurucuların silahlarıyla silahlanmaya başladı.Rusya'nın, başta ABD olmak üzere batılı ülkelerle Gürcistan'da yaptığı bilek güreşini izledik.Rusya, ilişkili olduğu ülkelerle milli para birimleri üzerinden ticaret yapmaya da başladı. Bu durum, ABD'nin yıllarca oynadığı "dolar" oyununa büyük bir darbe indirdi.ABD'nin bir "dolar imparatorluğu" olduğu düşünüldüğünde, küresel kriz bir tarafa, sırf bu darbe bir tarafa?Dolar oyunu bozulan bir ABD'nin krizden çıkış şansı pek olmaz.ABD, farklı farklı yerlerdeki bu yükselişlerden rahatsız olacak ki, taktik değişikliğine gitti. Sert görünümlü Bush yerine, tiyatrocu Obama'yı yerleştirdi.Peki, niyette bir değişiklik var mı? Olmadığını defalarca ifade ettik. ABD Obama kartıyla dost görünümlü bir düşman rolüne büründü.Çin'deki gelişmeler de önemli. İç talebi canlandırma paketinden sonra Çin, dünya pazarlarına, özellikle de ABD'ninkine pek ihtiyaç duymadığını gösterdi.İçeride 1,5 milyarlık dev bir pazarı daha yeni keşfetti.Bu aşamadan sonra ABD kime hamallık yaptıracak. Bir de Çin, üretimi karşılığı ABD'den yuan istemeye başlarsa sen gör o zaman manzarayı?Bugünlerde Brezilya, Rusya ve Çin IMF'yi köşeye sıkıştırmaya çalışıyor.Hani şu az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri sömürmek için ABD'nin tetikçiliğini yapan, bizimkilerin ise akıl almak için birbiriyle yarıştığı meşhur IMF?Borç veren emir verir kuralından hareketle, daha şimdiden IMF'nin yapısını değiştirmek için kolları sıvadılar.ABD'nin bir küresel oyununa daha çomak soktular.ABD bugünlerde hop oturuyor, hop kalkıyor.Bugüne kadar dünyaya doğrulttuğu silahlar hızla kendisine dönüyor.İşte bu noktada Türkiye ciddi bir karar vermeli, ABD'nin oynadığı bir oyuncak olmaya devam mı edecek, yoksa uygulayacağı milli politikalarla yıldızı parlayan ve dünyada gerçekten milleti adına söz sahibi olan bir ülke mi olacak?