Malumunuz bugünlerde sapla, saman iyice karıştı. Öyle ki birileri, yahudilerin kutsal mekanı olan “ağlama duvarı” ile “Kandil Dağını” bile karıştırdı. Baştan söyleyeyim; kardeşim! ağlamak istiyorsanız gidin “ağlama duvarında” ağlayın.
Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven, gazetecileri kahvaltıya çağırıyor. Yaptığı açıklamalar birbirinden tutarsız. Şöyle ki; “Önce vatan değil, önce insan. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. İnsanı yaşatmıyorsak, hiçbir anlamı yok” diyor. Demek ki, onca yıllık eğitim ve görev süresince Sayın Müdüre; devlet ile insanın, insan ile devletin birbirlerine mesafesinin etle, kemik mesafesinde olduğu anlatılmamış. Şeyh Edebali hazretleri bu sözü devleti yermek, insanı yüceltmek için söylemedi. Devletsiz insan, insansız devlet olamayacağını ve her iki kavramında kutsallığını ifade etmek için talebesi, damadı olan Osman Gaziye nasihat etti.
Müdürün asıl bombası ise 2005’te söylediği sözü tekrar gündem etmesi idi. “Dağda ölen teröriste ağlayamıyorsanız insan değilsiniz.” Müdür, kendince, bana “insan değilsin” diyor. Normal şartlarda hakaretten dava açılabilir. Ama Peygamber Efendimizin (sav) bir kıssası aklıma gelince vazgeçtim. Şöyle ki; “Efendimiz (sav) bir yerde beklerken Ebu Cehil geliyor ve Efendimize (sav) birçok çirkin laflar söylüyor. Efendimiz (sav) “haklısın” diyor. Peşine Hz. Ebu Bekir geliyor. O da birçok iltifatlarda bulunuyor. Efendimiz (sav) ona da “haklısın” diyor. Bu durumu gören ashab şaşırıyor. Ya Resulullah! birisi yerdi, haklısın, dediniz, diğeri övdü, ona da “haklısın” dediniz. Bu işin hikmeti nedir? Anlamında soru soruyorlar.
Efendimiz (sav) buyuruyor ki; “Mümin ayna gibidir. Ona bakan kendini görür. Ebu Cehil baktı, kendini gördü. Ebu Bekir baktı, kendini gördü.” Durum bundan ibaret.
Tabi ağlayanın derdinden en iyi ağlayanlar anlar. Bülent Arınç, Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’in açıklamalarını desteklediğini belirti.
AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, Emniyet Müdürü Recep Güven’in sözlerine destek verdi. “Dağdakiler benim canım, ciğerim” diyen AKP vekili zaten ağlıyordur. CHP’li Hüseyin Aygün de genç arkadaşları için ağlıyordur herhalde!
Selahattin Demirtaş, ağlıyor ama ek yapmayı da ihmal etmiyor; “…Bizim önerdiğimiz modelde emniyet müdürleri, belediye başkanına bağlıdır. Ne zaman Diyarbakır Emniyet Müdürü, Osman Baydemir’e bağlanırsa o zaman bu bizi heyecanlandırır. Onun dışında bir şey bizi heyecanlandırmaz.”
Merkez Sur İlçesi BDP’li Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş; “Bir devlet yetkilisinin empati kurmasını pozitif buldum…” diyor.
Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu; “Emniyet Müdürü'nü daha önceden tanıyorum. İyi bir insandır… Bu açıklamaları spontane mi (kendiliğinden mi) söyledi yoksa bakanlık onayı mı var, onu bilmiyorum. Görüldüğü kadarıyla duygularını ifade etmiştir. Bunun uygulamaya yansıması iyi olacak diye düşünüyorum…” diyor.
İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici; “…Bir asker ile PKK militanının acılarına ortak olsak bu meselesin çözülebileceğine inanıyorum… Umuyorum bu sadece kendi çıkışı olmasın. Yansımasını inşallah göreceğiz. Ama devam ve yansıması gelmezse o zaman tehlikeli olur…”
Diyarbakır Barosu Başkanı Emin Aktar; “Şunu görmek gerekiyor, ölüm karşısındaki tutum ve davranış tamamen insani davranıştır. Bir insanın yaşamını yitirmesinden sevinmek, insanı duygularını yitirmek demektir. İnsanların ölüm karşısında sevinç duymaması gerekir…”
Diyarbakır Ticaret ve sanayi Odası Başkanı Remzi Can; “Bu açıklamaları olumlu karşılamak gerekir. Zaten bölgede atanan memurları seçip atamak lazımdır… Bu cesaretinden dolayı kutluyorum, bölge halkının istediği budur.”
Başbakanın ne dediğini merak ediyorsanız; Başbakan ağlamıyor. Hatta Emniyet Müdürüne “sen işine bak” fırçasını çekti. Peki, Erdoğan dağdakilere ağlar mı? Ağlamaz. Neden? Müzakere masasında ağlanır mı kardeşim!
Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven, gazetecileri kahvaltıya çağırıyor. Yaptığı açıklamalar birbirinden tutarsız. Şöyle ki; “Önce vatan değil, önce insan. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. İnsanı yaşatmıyorsak, hiçbir anlamı yok” diyor. Demek ki, onca yıllık eğitim ve görev süresince Sayın Müdüre; devlet ile insanın, insan ile devletin birbirlerine mesafesinin etle, kemik mesafesinde olduğu anlatılmamış. Şeyh Edebali hazretleri bu sözü devleti yermek, insanı yüceltmek için söylemedi. Devletsiz insan, insansız devlet olamayacağını ve her iki kavramında kutsallığını ifade etmek için talebesi, damadı olan Osman Gaziye nasihat etti.
Müdürün asıl bombası ise 2005’te söylediği sözü tekrar gündem etmesi idi. “Dağda ölen teröriste ağlayamıyorsanız insan değilsiniz.” Müdür, kendince, bana “insan değilsin” diyor. Normal şartlarda hakaretten dava açılabilir. Ama Peygamber Efendimizin (sav) bir kıssası aklıma gelince vazgeçtim. Şöyle ki; “Efendimiz (sav) bir yerde beklerken Ebu Cehil geliyor ve Efendimize (sav) birçok çirkin laflar söylüyor. Efendimiz (sav) “haklısın” diyor. Peşine Hz. Ebu Bekir geliyor. O da birçok iltifatlarda bulunuyor. Efendimiz (sav) ona da “haklısın” diyor. Bu durumu gören ashab şaşırıyor. Ya Resulullah! birisi yerdi, haklısın, dediniz, diğeri övdü, ona da “haklısın” dediniz. Bu işin hikmeti nedir? Anlamında soru soruyorlar.
Efendimiz (sav) buyuruyor ki; “Mümin ayna gibidir. Ona bakan kendini görür. Ebu Cehil baktı, kendini gördü. Ebu Bekir baktı, kendini gördü.” Durum bundan ibaret.
Tabi ağlayanın derdinden en iyi ağlayanlar anlar. Bülent Arınç, Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’in açıklamalarını desteklediğini belirti.
AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, Emniyet Müdürü Recep Güven’in sözlerine destek verdi. “Dağdakiler benim canım, ciğerim” diyen AKP vekili zaten ağlıyordur. CHP’li Hüseyin Aygün de genç arkadaşları için ağlıyordur herhalde!
Selahattin Demirtaş, ağlıyor ama ek yapmayı da ihmal etmiyor; “…Bizim önerdiğimiz modelde emniyet müdürleri, belediye başkanına bağlıdır. Ne zaman Diyarbakır Emniyet Müdürü, Osman Baydemir’e bağlanırsa o zaman bu bizi heyecanlandırır. Onun dışında bir şey bizi heyecanlandırmaz.”
Merkez Sur İlçesi BDP’li Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş; “Bir devlet yetkilisinin empati kurmasını pozitif buldum…” diyor.
Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu; “Emniyet Müdürü'nü daha önceden tanıyorum. İyi bir insandır… Bu açıklamaları spontane mi (kendiliğinden mi) söyledi yoksa bakanlık onayı mı var, onu bilmiyorum. Görüldüğü kadarıyla duygularını ifade etmiştir. Bunun uygulamaya yansıması iyi olacak diye düşünüyorum…” diyor.
İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici; “…Bir asker ile PKK militanının acılarına ortak olsak bu meselesin çözülebileceğine inanıyorum… Umuyorum bu sadece kendi çıkışı olmasın. Yansımasını inşallah göreceğiz. Ama devam ve yansıması gelmezse o zaman tehlikeli olur…”
Diyarbakır Barosu Başkanı Emin Aktar; “Şunu görmek gerekiyor, ölüm karşısındaki tutum ve davranış tamamen insani davranıştır. Bir insanın yaşamını yitirmesinden sevinmek, insanı duygularını yitirmek demektir. İnsanların ölüm karşısında sevinç duymaması gerekir…”
Diyarbakır Ticaret ve sanayi Odası Başkanı Remzi Can; “Bu açıklamaları olumlu karşılamak gerekir. Zaten bölgede atanan memurları seçip atamak lazımdır… Bu cesaretinden dolayı kutluyorum, bölge halkının istediği budur.”
Başbakanın ne dediğini merak ediyorsanız; Başbakan ağlamıyor. Hatta Emniyet Müdürüne “sen işine bak” fırçasını çekti. Peki, Erdoğan dağdakilere ağlar mı? Ağlamaz. Neden? Müzakere masasında ağlanır mı kardeşim!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Küresel itaatsizlik başladı / 05.10.2025
- Erdoğan’ın ‘kazan kazan’ modelini hatırlar mısın? / 04.10.2025
- Gülen’e nasip olmadı, Erdoğan’a mı nasip olacak? / 03.10.2025
- ABD’ye nasıl ve neden peşkeş çekildiğimizi yazıyorum / 02.10.2025
- Aşağıdaki vasıfları taşıyan yöneticiler aranıyor / 30.09.2025
- Peygamberimiz itibardan asla taviz vermemiştir / 29.09.2025
- Çakma kral ve HTŞ’li Şara / 28.09.2025
- Her şey ABD’nin rızası için mi? / 27.09.2025
- Trump’a haddini bildirecek bir dünya lideri aranıyor / 26.09.2025
- 25 yıl önce verilen ‘bağımsızlık ve insan gibi yaşama’ sözü hala geçerli / 25.09.2025
- Erdoğan’ın ‘kazan kazan’ modelini hatırlar mısın? / 04.10.2025
- Gülen’e nasip olmadı, Erdoğan’a mı nasip olacak? / 03.10.2025
- ABD’ye nasıl ve neden peşkeş çekildiğimizi yazıyorum / 02.10.2025
- Aşağıdaki vasıfları taşıyan yöneticiler aranıyor / 30.09.2025
- Peygamberimiz itibardan asla taviz vermemiştir / 29.09.2025
- Çakma kral ve HTŞ’li Şara / 28.09.2025
- Her şey ABD’nin rızası için mi? / 27.09.2025
- Trump’a haddini bildirecek bir dünya lideri aranıyor / 26.09.2025
- 25 yıl önce verilen ‘bağımsızlık ve insan gibi yaşama’ sözü hala geçerli / 25.09.2025