AKP'nin AB'ye serzenişi

Egemen Bağış, AB ilerleme raporu için "müsait yerine koy" demişti. Neden? Çünkü 50 küsur yıllık Türkiye'nin AB macerası ve son on yıllık müthiş değişime rağmen AB, Türkiye'yi ve AKP'yi bir türlü sevemedi, hazmedemedi. Bunun sebebinin ekonomi, insan hakları vs. olmadığını hepimiz artı AKP artı Egemen Bağış da çok iyi biliyor.
Sebep tamamen bizim İslam oluşumuz. Bu sebebi de çok iyi bilen AKP iktidarları ve AB Bakanı (manevi alanda) tarihimizde olmayan, olamayacak icraatlara, söz ve fiillere imza attılar. Kısaca birkaç başlıkla hatırlayalım…
*ABD askerleri için dua etti Başbakan. Yaranamadı.
*Eşi Mardin'de bir kilisede mum yakıp, dua etti. Yaranamadı.
*AKP'nin Bakanı (Beşir Atalay) Kıbrıs'ta aynı icraatı tekrarladı. Yaranamadı.
*AB Bakanı Egemen Bağış, bizzat seçimde galip gelmek için papazdan dua istedi. Yaranamadı.
*Bülent Arınç, azınlık haklarını boyun borcu olarak sahiplendi. Yaranamadı.
*Sümela ile Akdamar, Rum ve Ermenilerin ayin istekleri için hazırlandı. Yaranamadılar.
*Atatürk'ün "hain" olarak kovduğu papazın kemiklerini bile geri getirdiler. Yaranamadılar.
*Rum Patriği ekümenikliğini ilan etti. Ses çıkarmadılar. Ama yaranamadılar.
*Patriğin sözcüsü "Erdoğan'ın, kendileri için ilahi bir lütuf olduğunu" açıkladı. Ama AB kale almadı. Yaranamadılar.
*Ruhban okuluydu, taşınmaz mallardı vs. hepsinin iadesi için kanuni ve sosyal zemini hazır hale getirdiler. Yaranamadılar.
*Kimliklerden din hanesi arka sayfaya atıldı. Yaranamadılar.
*Camilerde ayin yapmaya kadar götürdüler işi. Yaranamadılar.
*Olmadı! AB'nin safında İslam devletlerine karşı müdahalelerde aktif rol aldılar. Yaranamadılar.
Hülasa bu "yaranamamazlık" AKP'nin canına tak etmişti. Hatta dört yıl önce AB Bakanı Egemen Bağış isyan etmişti bu duruma.
Avrupa'da, Türk hükümetinin "İslamcı", "İslam yanlısı" diye tarif edilmesinden, öyle algılanmasından son derece rahatsız olduklarını belirten Egemen Bağış; "İSLAMCI DEĞİLİZ. BUNU KANITLAMAK İÇİN HAÇ MI ÇIKARMAMIZ LAZIM" demişti. (12 Ocak 2008 Zaman)
Demek ki, AB sadece icraatla yetinmiyor. Bir de söz, görüntü istiyor. Bakan Bağış'ta dört yıl öncesinden bu gerçeği görmüş olacak ki, böyle bir serzenişte bulunmuştu. Yani "yani boyundan haç" çıkmadıkça o raporu, nerelerine koyarlarsa koysunlar, durum değişmeyecek.
Türkiye'ye dönersek; Türkiye'deki AB kafalılar yani AKP ile aynı safta duran ve sözde kendini Cumhuriyetin bekçisi, Atatürk'ün mirasçısı vs. tanımlarla tanıtmaya kalkanlar ise AKP'yi, AB'nin tam tersine "İslamcı" olarak adlandırıyorlar.
Bu "organik yobazlar" yapılan icraatlara, söylenen sözlere bakmadan, AKP nezdinde milletimizin inancına saldırıyorlar. Haliyle vatandaşın, AKP icraatlarında aradığı "hikmet" ortaya çıkmış oluyor.
Sonuçta, bu ülke, bu millet "organik ve kimyasal katkılı yobazlardan" çok çekti ve çekeceğe de benziyor…