Hatırlarsanız Başbakan Recep Tayip Erdoğan 17 Aralık zirvesine 9 gün kala yani 9 Aralık 2004 tarihinde yabancı gazetecilere, AB üyeliği konusunda Türkiye'nin kırmızı çizgilerini anlatmış ve özetle şunları söylemişti;
1) AB ile özel ilişkiye hayır
2) Ucu açık müzakereye hayır
3) Kıbrıs koşuluna hayır.
Bu yazımızda sizlere; AKP hükümetinin, Güney Kıbrıs Rum kesimini "Kıbrıs" adı altında resmen tanıdığını belgelerle paylaşacağım.
Belge 1) 16 Nisan 2003'te Atina'da 10 aday ülkenin AB'ye katılım anlaşmasının imza töreni vardı. Hükümet adına bu törene Dışİşler Bakanı Abdullah Gül katıldı. Bu 10 aday ülke arasında kendisi imzaladığı bütün belgelerde Kıbrıs Cumhuriyeti diye tanımlayan Kıbrıs Rum Yönetimi de vardı. İmzadan hemen sonra Dışişleri bir açıklama yapıp bu imzayı tanımadığını açıkladı. Arkasından 1 Mayıs 2004'de Güney Kıbrıs Rum Kesimi "Kıbrıs Cumhuriyeti" adı altında AB'ye tam üye oldu. Bunun üzerine Başbakan Recep Tayip Erdoğan tanıma tartışmaları için "Rum'u tanımıyorum deseniz ne olacak, biz dünya gerçekleri ile ters düşmeyi düşünmüyoruz" dedi. Hemen akabinde Dışişleri Bakanlığı ise aynı gün yaptığı açıklamada, Kıbrıs Cumhuriyetinin Kıbrıs Türklerini temsil etmediğini bildirdi.
Belge 2) 29 Ekim'de Roma'da AB Anayasası tam üye 25 ülke liderlerinin ve Erdoğan-Gül ikilisinin de katılımıyla imzalandı. Tabii ki Kıbrıs Rum Kesimi "Kıbrıs Cumhuriyeti" adıyla imza koydu. Hemen ardından Dışişleri AB'ye bir mektup verip bu durumun Kıbrıs Rum Yönetimini tanıma anlamına gelmediğini belirtti.
Sevgili okuyucu görüyorsunuz; hem belgeyi imzalayacaksınız, hem de imzaladığım belgeyi tanımıyorum diyeceksiniz. Peki, bu neyin nesi? Amaç kamuoyunun gözünü boyamak. Diyelim ki uluslararası belgelere müdahale edemiyorsunuz, o belgelerde Kıbrıs Rum kesimi "Kıbrıs Cumhuriyeti" adı ile tanımlanıyor. Peki, sizin iradenizdeki resmi belgelerde niçin Kıbrıs Rum Kesimini "Kıbrıs" diye yazıyorsunuz şimdi bunları görelim.
Belge 3) 2 Ekim 2004 tarih ve 25601 sayılı resmi gazetenin 11. sayfasında Türkiye ile Avrupa Topluluğu arasında oluşturulan Gümrük Birliğinin uygulanmasına ilişkin esaslar hakkında kararda değişiklik yapılmasına dair karar sadece ülkeler listesini içeriyordu. Listenin dibinde son ülke olarak "Kıbrıs" yazılıydı.
Belge 4) Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığının 12 ihracatçı birliğine gönderilen 19 Kasım 2004 tarihli duyuruda Müsteşarlığın bir uyarısı aynen şöyle yer alıyordu; "600 kot numarasıyla tanımlanan Kıbrıs Rum Kesimi adlı ülkenin açıklamasının "Kıbrıs" olarak değiştirilerek açık konuma getirilmesi gerektiği Genel Sekreterliğimizce bildirilmiştir..."
Yukarıdaki bütün belgeler bize gösteriyor ki AKP Kıbrıs konusunda gerekli adımları atmış. Zaten 17 Aralık zirvesinden sonra İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Erdoğan'ın kendilerinden Meclisi tanıma konusunda ikna için zaman istediğini, kendisine bunun için süre verildiğini söylemişti.
Son olarak, Erdoğan Safranbolu'da Kıbrıs'ı tanıyacaklarının sinyalini çok açık ve net olarak verdi ve aynen şunları söyledi; "AB'ye 1 Mayıs'ta üye olan ülkelerin Gümrük Birliği ile ilgili tanınması konusunda atılması gereken adımın attığımız anda bu işi bitiririz" açıklamasını yaptı.
Şimdi kararı siz verin AKP Hükümeti Kıbrıs'ı tanıdı mı, tanımadı mı?
*Hasan KADI
1) AB ile özel ilişkiye hayır
2) Ucu açık müzakereye hayır
3) Kıbrıs koşuluna hayır.
Bu yazımızda sizlere; AKP hükümetinin, Güney Kıbrıs Rum kesimini "Kıbrıs" adı altında resmen tanıdığını belgelerle paylaşacağım.
Belge 1) 16 Nisan 2003'te Atina'da 10 aday ülkenin AB'ye katılım anlaşmasının imza töreni vardı. Hükümet adına bu törene Dışİşler Bakanı Abdullah Gül katıldı. Bu 10 aday ülke arasında kendisi imzaladığı bütün belgelerde Kıbrıs Cumhuriyeti diye tanımlayan Kıbrıs Rum Yönetimi de vardı. İmzadan hemen sonra Dışişleri bir açıklama yapıp bu imzayı tanımadığını açıkladı. Arkasından 1 Mayıs 2004'de Güney Kıbrıs Rum Kesimi "Kıbrıs Cumhuriyeti" adı altında AB'ye tam üye oldu. Bunun üzerine Başbakan Recep Tayip Erdoğan tanıma tartışmaları için "Rum'u tanımıyorum deseniz ne olacak, biz dünya gerçekleri ile ters düşmeyi düşünmüyoruz" dedi. Hemen akabinde Dışişleri Bakanlığı ise aynı gün yaptığı açıklamada, Kıbrıs Cumhuriyetinin Kıbrıs Türklerini temsil etmediğini bildirdi.
Belge 2) 29 Ekim'de Roma'da AB Anayasası tam üye 25 ülke liderlerinin ve Erdoğan-Gül ikilisinin de katılımıyla imzalandı. Tabii ki Kıbrıs Rum Kesimi "Kıbrıs Cumhuriyeti" adıyla imza koydu. Hemen ardından Dışişleri AB'ye bir mektup verip bu durumun Kıbrıs Rum Yönetimini tanıma anlamına gelmediğini belirtti.
Sevgili okuyucu görüyorsunuz; hem belgeyi imzalayacaksınız, hem de imzaladığım belgeyi tanımıyorum diyeceksiniz. Peki, bu neyin nesi? Amaç kamuoyunun gözünü boyamak. Diyelim ki uluslararası belgelere müdahale edemiyorsunuz, o belgelerde Kıbrıs Rum kesimi "Kıbrıs Cumhuriyeti" adı ile tanımlanıyor. Peki, sizin iradenizdeki resmi belgelerde niçin Kıbrıs Rum Kesimini "Kıbrıs" diye yazıyorsunuz şimdi bunları görelim.
Belge 3) 2 Ekim 2004 tarih ve 25601 sayılı resmi gazetenin 11. sayfasında Türkiye ile Avrupa Topluluğu arasında oluşturulan Gümrük Birliğinin uygulanmasına ilişkin esaslar hakkında kararda değişiklik yapılmasına dair karar sadece ülkeler listesini içeriyordu. Listenin dibinde son ülke olarak "Kıbrıs" yazılıydı.
Belge 4) Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığının 12 ihracatçı birliğine gönderilen 19 Kasım 2004 tarihli duyuruda Müsteşarlığın bir uyarısı aynen şöyle yer alıyordu; "600 kot numarasıyla tanımlanan Kıbrıs Rum Kesimi adlı ülkenin açıklamasının "Kıbrıs" olarak değiştirilerek açık konuma getirilmesi gerektiği Genel Sekreterliğimizce bildirilmiştir..."
Yukarıdaki bütün belgeler bize gösteriyor ki AKP Kıbrıs konusunda gerekli adımları atmış. Zaten 17 Aralık zirvesinden sonra İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Erdoğan'ın kendilerinden Meclisi tanıma konusunda ikna için zaman istediğini, kendisine bunun için süre verildiğini söylemişti.
Son olarak, Erdoğan Safranbolu'da Kıbrıs'ı tanıyacaklarının sinyalini çok açık ve net olarak verdi ve aynen şunları söyledi; "AB'ye 1 Mayıs'ta üye olan ülkelerin Gümrük Birliği ile ilgili tanınması konusunda atılması gereken adımın attığımız anda bu işi bitiririz" açıklamasını yaptı.
Şimdi kararı siz verin AKP Hükümeti Kıbrıs'ı tanıdı mı, tanımadı mı?
*Hasan KADI
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012