Almanya'da yaşayan Kazım Görgülü isimli Türk, Alman eşinden olan çocuğunu göremeyince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne dava açmış. Tam beş yıl devam eden dava sonucunda AİHM Türk baba Kazım Görgülü'yü haklı buldu. Kazım Görgülü'nün, Almanya Saksonya Eyaletinin Naumburg kentinde görülen davasında, bir bakıcıya verilen çocuğunu görmesi engellenmişti. AİHM de bu kararla Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu'nun üç maddesinin ihlal edildiğini belirterek, Almanya'nın Türk babaya 16 bin 500 Euro tazminat ödemesini, çocuğun da 'aşamalı olarak' babasına geri verilmesini kararlaştırdı ama?
AİHM bu kararı verdi ama uyan kim!
Almanya Anayasa Mahkemesi, "AİHM'nin her kararını uygulamak zorunda değiliz. Ancak kendi hukukumuzu yorumlamak için AİHM kararlarından yararlanabiliriz" diyerek alınan karara uymayacağını ifade etmiş.
İşin Türkçesi; Almanya açık açık AİHM'ye "seni takmıyorum" diye rest çekmiş.
Almanya ki, Avrupa'nın en önemli ülkesi, AİHM'nin ait olduğu coğrafyanın, kültürün ve siyasi birlikteliğin lokomotifi. AİHM kararlarının diğer ülkeler tarafından kabul görmesi yönünde herkesten önce çaba sarfetmesi gereken ülke Almanya iken, bu olayda AİHM'ye rest çekilmiş. Bu dava da abartılacak kadar mühim olmamakla beraber, Almanya için oldukça sıradan adli bir vak'a. Ne siyasi, ne ekonomik, ne stratejik, ne de hukuki bir bağlayıcılığı ve etkisi olmayacak bir dava.
Gelelim Türkiye'ye?
Türkiye, bırakın böyle basit bir adli meseleyi, en büyük dış politika meselesi olan Kıbrıs'ın kaderini etkileyen çok kritik bir davada AİHM'ye teslim oldu. Kıbrıs Rum vatandaşı Titina Loizidu'nun Türkiye aleyhine açtığı davada AİHM Türkiye'yi 1 milyon dolara yakın tazminat ödemeye mahkum etti. AKP hükümeti de paşa paşa parayı Louzidu isimli Rum vatandaşına ödedi!
AKP hükümeti, bu tazminatı ödeyerek hem Türk milletinden aldığı vergileri götürüp Rum'a hediye etmiş oldu, hem de Kıbrıs'ın parça parça elden çıkarılması için önemli bir kapıyı açmış oldu. Loizidu davası, bundan sonra dava açacak Rumlar için önemli bir emsal oldu. KKTC'den toprak koparmak isteyen Rumlar bu davayı örnek göstererek dava açıyorlar, Türkiye de tazminatı ödediği için bundan sonraki davaların sonucunu otomatik olarak kabul etmiş oluyor.
İşte aradaki fark! Bir tarafta çok basit bir adli vak'ada, herkesten çok sahip çıkması gereken AİHM'yi elinin tersiyle iten Almanya, diğer tarafta Kıbrıs gibi milli davasına çok büyük bir darbe vuracağını bile bile ve hiçbir bağlayıcılığı olmamasına karşın sırf AB uğruna AİHM'ye boyun eğen Türkiye!
Avrupa'ya ve ABD'ye gönülden ram olmuş bir hükümetle Türkiye bu tür tazminatları daha çok ödeyecektir. Ödediği tazminatların sonuçları sadece maddi olarak değil, siyasi ve stratejik olarak da birçok şeyi Türkiye'den koparacaktır. Önümüzdeki dönemde bölücübaşı Apo'yla ilgili AİHM kararı da açıklanacak. "Apo'yu serbest bırakın" diye bir karar çıkma ihtimali çok yüksek. AKP'nin bu kararı tatbik edeceğine kimsenin şüphesi olmasın!
AİHM bu kararı verdi ama uyan kim!
Almanya Anayasa Mahkemesi, "AİHM'nin her kararını uygulamak zorunda değiliz. Ancak kendi hukukumuzu yorumlamak için AİHM kararlarından yararlanabiliriz" diyerek alınan karara uymayacağını ifade etmiş.
İşin Türkçesi; Almanya açık açık AİHM'ye "seni takmıyorum" diye rest çekmiş.
Almanya ki, Avrupa'nın en önemli ülkesi, AİHM'nin ait olduğu coğrafyanın, kültürün ve siyasi birlikteliğin lokomotifi. AİHM kararlarının diğer ülkeler tarafından kabul görmesi yönünde herkesten önce çaba sarfetmesi gereken ülke Almanya iken, bu olayda AİHM'ye rest çekilmiş. Bu dava da abartılacak kadar mühim olmamakla beraber, Almanya için oldukça sıradan adli bir vak'a. Ne siyasi, ne ekonomik, ne stratejik, ne de hukuki bir bağlayıcılığı ve etkisi olmayacak bir dava.
Gelelim Türkiye'ye?
Türkiye, bırakın böyle basit bir adli meseleyi, en büyük dış politika meselesi olan Kıbrıs'ın kaderini etkileyen çok kritik bir davada AİHM'ye teslim oldu. Kıbrıs Rum vatandaşı Titina Loizidu'nun Türkiye aleyhine açtığı davada AİHM Türkiye'yi 1 milyon dolara yakın tazminat ödemeye mahkum etti. AKP hükümeti de paşa paşa parayı Louzidu isimli Rum vatandaşına ödedi!
AKP hükümeti, bu tazminatı ödeyerek hem Türk milletinden aldığı vergileri götürüp Rum'a hediye etmiş oldu, hem de Kıbrıs'ın parça parça elden çıkarılması için önemli bir kapıyı açmış oldu. Loizidu davası, bundan sonra dava açacak Rumlar için önemli bir emsal oldu. KKTC'den toprak koparmak isteyen Rumlar bu davayı örnek göstererek dava açıyorlar, Türkiye de tazminatı ödediği için bundan sonraki davaların sonucunu otomatik olarak kabul etmiş oluyor.
İşte aradaki fark! Bir tarafta çok basit bir adli vak'ada, herkesten çok sahip çıkması gereken AİHM'yi elinin tersiyle iten Almanya, diğer tarafta Kıbrıs gibi milli davasına çok büyük bir darbe vuracağını bile bile ve hiçbir bağlayıcılığı olmamasına karşın sırf AB uğruna AİHM'ye boyun eğen Türkiye!
Avrupa'ya ve ABD'ye gönülden ram olmuş bir hükümetle Türkiye bu tür tazminatları daha çok ödeyecektir. Ödediği tazminatların sonuçları sadece maddi olarak değil, siyasi ve stratejik olarak da birçok şeyi Türkiye'den koparacaktır. Önümüzdeki dönemde bölücübaşı Apo'yla ilgili AİHM kararı da açıklanacak. "Apo'yu serbest bırakın" diye bir karar çıkma ihtimali çok yüksek. AKP'nin bu kararı tatbik edeceğine kimsenin şüphesi olmasın!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012