'Altın' işiyle uğraşanlar da ağlıyor

Piyasalarda işler kesat? Bunu İstanbul'un en kalbur üstü semtlerindeki alışveriş mekanlarında bile hissediyorsunuz. Mesela Nişantaşı gibi 'elit mağazaların' yer aldığı bir semt de bile sıradan bir İstanbul varoşu fiyatlarına kılık kıyafet alabilmek mümkün. İndirim oranları yüzde 70'lere varıyor. Dahası Nişantaşı'nın en gözde alışveriş merkezi City's de bile kiralık dükkan, hem de ana caddeye bakan boş dükkan gözlerden kaçmıyor. Osmanbey ve Laleli esnafı, tatilden ve eş - dost ziyaretinden feragat edip "Aman Ruslar Dubai'ye veya Uzakdoğu'ya kaçmasın diye" Kurban Bayramı'nda bile tam mesai yapacaklar. Dahası E-5'ten İstanbul'un en canlı iş merkezi Mecidiyeköy'e bakıldığında yüksek binalarda kiralık ofis sayısı tarihin hiçbir kesitinde bu kadar fazla olmamıştı. Çarşı pazarda işler bu ölçüde kesatken, herhalde 'altın ve mücevher' işiyle uğraşanların yüzleri gülüyordur ümidiyle, Active Academy tarafından düzenlenen Altın Zirvesi'nin yolunu tuttum. Atasay Kuyumculuk'tan Cihan Kamer, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın yüzüne bakarak, kuyumculuk sektörünün kötü durumda olduğunu, çok sayıda kuyumcunun ve atölyenin kapandığını söyledi. Kamer, "sektörden alınan yüzde 20'lik ÖTV, sektörü bitirmek üzere" görüşünde ısrar ediyordu. Ancak kazın ayağının hiç de öyle olmadığını İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Alaattin Kameroğlu, adeta şov yaparak gözler önüne serdi. Cebinden küçük bir kese çıkartarak, Unakıtan'a hitaben "Sayın Bakanım, bu küçük kesede bulunan elmas ve pırlantanın bedeli 60 bin dolar. (Oyuncak cipi göstererek) Bir cipi cebine koyarak yurtiçine sokamazsın ama pekala bu küçük serveti sokabilirsin. Sektör de bunu yapıyor. Dolayısıyla topu topu toplanan ÖTV miktarı da 2 milyon doları aşmıyor. Oysa toplanması gereken miktar 120 milyon dolar!!!"Kameroğlu, vergilerden sorumlu bakanın huzurunda açık açık vergi kaçırdıklarını itiraf ediyor. Kameroğlu, sektörde 'adının ispiyoncuya' çıktığını da sözlerine ekliyor! Böyle cesur yürek bir oda başkanı nerede görülmüş! Anlaşılan altın ve mücevher işiyle uğraşanlar, vergilerden öylesine yaka silkmiş ki, suçlarını hem de bakanın önünde 'kaybedecekleri bir şey yokmuşçasına' ifade etmekten kaçınmıyorlar ya da sahip oldukları sarı servete çok güveniyorlar.Kuyumculuk ve mücevherat sektörü kayıt dışı çalıştığını açık açık itiraf ediyor. Bakan da onları dinliyor. Sektörün beklentileri ise net: Yüzde 20'lik ÖTV'yi kaldırıp, makul bir KDV getirin. Biz de kayıt içinde çalışalım. Halen 250 bin olan istihdamı 1 milyona çıkaralım. Mücevher işinde dünya liderleri olan Çin ve Hindistan ile rekabet edelim. Vergi indirimine yanaşmayan Bakan Unakıtan da, "bayramdan sonra sektörün sorunlarını oturup konuşalım" diyerek, topu şimdilik taca atıyor. Dahası dışarıda gazetecilere "Kuyumculuk sektörü ile ilgili geçmişte bazı düzenlemelerin yapıldığını ancak bunların işe yaramadığını" sözlerine ilave ediyor. Bakalım hükümetle sektör oturup 'ortak bir noktada' buluşabilecek mi?Dünyanın dört bir köşesinde nakit para eden "altın" gibi bir servetle uğraşan tüccarın dert küpü olduğu bir ülkede, varın diğer sektörleri siz düşünün!