Tarihte birbiriyle çarpışan topluluklar genellikle paylaşılamayan değerlerden dolayı savaşmışlardır. Bazen bu paylaşılamayan değer bir inanç, bir kara parçası, bir hazine, bazen de bir kadın uğruna yapılan savaşlar olmuştur.
Çanakkale tarihte birçok orduların savaşlar yaptığı önemli bir yerdir. Bu savaşların efsanevi olanı, Spartalılar ile Troyalılar arasındaki yıllarca süren savaştır. Bu savaş ise Troya prensi Paris'e gönlünü kaptıran ve kraliçeliği, kralı, çoluk çocuğu bırakıp Yunanistan'dan çıkıp, Küçük Asya'ya Çanakkale'ye kaçan Kraliçe Helen yüzünden olmuştur.
Amacımız, Homeros'un ünlü İlyada destanında anlattığı Troya savaşının sebebini tahlil etmek değildir. Savaşların genel sebeplerine bir örnek vermek içindi.
Pekâlâ, ne oldu da, 17.000 km ötede yaşayan Yeni Zelandalı kalkıp bizimle çarpışmayı kafasına koydu? Niçin bir insan, bir millet; diğer başka bir insanı veya milleti öldürmek için, neredeyse dünyanın yarıçapını kat eder?
Yapılan hangi yanlış hangi ihanet bir insanı bu kadar kızdırıp dünyanın fiiliyatta yarısını kat edip savaşmaya yönlendirir?
1915 yılının 1 Ocak günü Avustralya'nın Broken Hill kasabasında, Osmanlı bayrağı taşıyan iki Afganlının, sivillerden oluşan piknik trenine saldırmaları neticesinde dört kişinin öldürülmesidir, bu kinin bu kızgınlığın sebebi.
Bu iki Afganlı deve çobanı, Osmanlı Halifesi 5. Mehmet Reşat'ın, 14 Kasım 1914 yılında yayınlamış olduğu Cihad-ı Ekber çağrısına yanıt verip Çanakkale kara savaşlarından tam dört ay önce bu saldırıyı gerçekleştirmeleri zaman açısından çok manidardır. Afganlı deve çobanlarının bıraktıkları Urduca nottaki rika hattı bir deve çobanı namı, yoksa bir hattata mı ait olduğu anlaşılamamıştır!
Kıta Avrupa'sındaki savaştan dolayı, Çanakkale'deki savaşta yeteri kadar müttefik ve asker bulamayanların dâhiyane fikridir Broken Hill, tanığı olduğumuz birçok saldırıların prototipidir (İlk örneği). Broken Hill saldırısının Avustralya basınında etkili bir dille kullanılması ile savaş karşıtı muhalifler susturulmuş ve çok sayıda Avusturya, Yeni Zelanda vatandaşı bu savaşa gönüllü olarak birileri tarafından dahil edilmiştirler.
Gerçi, Kahraman Türk'ün, değil kadına çocuğa, kendisine karşı savaşan düşman esirine dahi misafir gibi davrandığını yaşayınca görünce hakikati anlamış Avustralyalı, Yeni Zelandalı. Ama ne fayda!
Şimdi nerden çıktı Çanakkale, nerden çıktı savaş, diyenleriniz, olabilir. Kusura bakmayın karşıki dağlara yağan karlar hep bizi hasta ediyor!
Gayrimüslimlere yapılan saldırılardan sonra Müslümanların mesul tutmasından, Müslümanların cani olarak gösterilmesinden hep zarar gören biz Müslümanlar oluyoruz.
Kendi mahallelerindeki, kendilerinden olan adamlarını kendilerinin öldürüp, bizim mahalleye sessizce getirip, bizim kapımızın önüne atmaları, biz Müslümanlara iftira atmaları kanıma dokunuyor, adalet için! Müslümanların zaten imanlarının gereği kimseye zarar vermemeleri gerekir!
Diyorum ki, yine nereden, niye, niçin, vuracaklar ki, böyle her yerde bombalar patlatıyorlar, tam da 25 Nisan Çanakkale çıkartmasının yıldönümünün üç dört gün öncesinde, Müslümanların adını kullanarak!
Ali Nezir / diğer yazıları
- Kâmil kul, kâmil mü’min / 19.04.2024
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023