Anadolu'nun her köşesinde, insanların, bu toprakların nasıl verimli olduğunu anlatan hikâyelerine tanık olursunuz. Gerek yer altı, gerek yerüstü zenginliklerimizi saymakla bitiremeyiz. Birbirimize örnekler veririz; Şurada şu yetişiyor, orda şu maden var, şu, şu, şunlar dünya üzerinde sadece bu topraklarda bulunuyor vs. Hatta bir gazeteci köşesinde yaşadığı şu diyalogu anlatıyor;
(B. Y. İsimli bir vatandaşımız) "Biz aileden madenciyiz. Irak sınırında yaklaşık 150 milyon ton asfaltit madeni buldum. Bu madeni bir süre resmi olarak işlettikten sonra devlet 1978 yılında kamulaştırıyoruz, diyerek el koydu. Rezervin de 50 milyon ton olduğu iddia edildi. Madem asfaltit rezervi az, neden el koyuyorsunuz. Dünyanın neresine giderseniz gidin asfaltit maddesi bulunan her yerin altında petrol vardır. Silopi'nin altı da petrol denizidir. Yaz aylarında etraftaki ocaklardan resmen petrol akar ve Hezil çayına karışır. Gelin görün! Sadece petrol değil, burada çok zengin uranyum ve nikel madeni de var.
Türkiye'deki analizlere güvenmediğim için madenin her tarafından örnekler alarak Almanya'ya bizzat götürdüm ve analiz yaptırdım. Dünyanın en önemli uranyum madenlerinden birisi buradadır ve aktif haldedir.
Bu bölgede İngilizler 196787de petrol aramışlar. Açılan kuyulardan gökyüzüne doğru 100 metre kadar petrol fışkırmış. Ardından kapatmışlar ve betonlamışlar. Benim madenimin yanında da bu kuyudan var ve vanasını gelin birlikte açalım eğer beton ve cıva basıp tıkamadılarsa bakalım ne kadar petrol fışkıracak. Dönemin köylüleri arasında hâlâ yaşayan görgü tanıkları var ve petrolün 100 metre kadar fışkırdığını görenler var?"
Şimdi bu olaya itiraz edebilecek bir tek vatandaşımız yoktur. Hepimiz biliyoruz ki, bu coğrafya dünyanın en zengin yer altı ve yer üstü kaynaklarına sahip coğrafyasıdır.
Peki, bu coğrafyada fakirlik olur mu? Olur, olur? Elindekinin kıymetini bilmezsen elin boş kalır. Ağzı açığın malını gözü açık alır.
Prof. Dr. Haydar Baş; Ben bu coğrafyada bir değil on Türkiye'ye yüzyıl bakarım, diyor. Yine ülkemizin yer altı zenginliklerinin bu millete kıyamet sabahına kadar yeteceğini, herkesin bir eli balda, diğeri yağda olarak yaşayacağını ifade ediyor. Ve bunları rakamlarla ifade ediyor. Özellikle diyor ki; bu rakamlar bizim tespit ettiğimiz rakamlar değil (bu topraklar üzerinde gözü olan) Avrupalıların tespit ettiği rakamlar. Yani demek istiyor ki, onlar yüz hesap etmişlerse buna on derler. Ve o rakamları açıklıyor; bu topraklardaki madenlerin ham olarak ederi 3 katrilyon dolar.
Eee sorun ne o zaman? Diye akla bir soru gelebilir. Sorun iktidar sahiplerinde. Öyle ki bu iktidar sahipleri, milletin malını yabancıya peşkeş çekiyor. Çıkardıkları özelleştirme yasalarıyla, oluşturdukları maden yasalarıyla milletin sahip olduğu bu zenginlikleri hep sattılar. Hem de hep yabancılara. Hem de kendi akrabalarının müdür olduğu şirketlerin ortaklarına. Hem de yok pahasına. Hem de milletin gözünün içine baka baka.Artık gözünü aç be milletim!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Suriye’ye barış, huzur yağıyor! / 17.07.2025
- TBMM, Sarayın iradesini mi temsil ediyor / 16.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -2- / 15.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -1- / 14.07.2025
- Diyanet’in 15 Temmuz hutbesi / 13.07.2025
- PKK, ‘ak’landı / 12.07.2025
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Suriye’ye barış, huzur yağıyor! / 17.07.2025
- TBMM, Sarayın iradesini mi temsil ediyor / 16.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -2- / 15.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -1- / 14.07.2025
- Diyanet’in 15 Temmuz hutbesi / 13.07.2025
- PKK, ‘ak’landı / 12.07.2025
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025