Batılıların, plânlarını uzun vadeli yaptıkları ve değiştirmedikleri tarihi tecrübelerle sabittir. Ancak günlük politikalarında farklı konuşup, farklı davranabilirler. Bunlara bakıp asırlık plânlarından vazgeçtikleri hükmünü çıkaranlar, istisnasız hüsrana uğramışlardır.
İslâm dünyasına yönelik en uzun vadeli ve kapsamlı plânları yapan İngilizler idi. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, İngilizlerin plânlarının yürütücüsü, onun yerini alan ABD olmuştur.
İngiltere, binlerce casusu İslâm dünyasında fitne-fesat tohumları ekmek için görevlendirmiş. Bu casuslardan biri de Ely Bannister Soane'dir. Farsça ve Kürtçeyi çok iyi konuşan Soane, İslâm'ı kabul etmiş göründü ve Mirza Gulam Hüseyin adını aldı.
Kürtlerin içerisinde uzun yıllar kalan bu casus, bazen hizmetçi, bazen tüccar rolü oynadı. Gelecekte kullanılmak üzere haritalar çizip hazırladı. Osmanlı sınırlarının değişimi sırasında İngiliz yetkilileri o haritalardan yararlandı ve doğruluğuna hayret ettiler.
ABD, işte böyle titiz bir şekilde hazırlanmış plânları, İslâm dünyasında uygulamaya çalışıyor. Hal böyle iken, gel gör ki, bazıları Trump'ın başkan seçilmesiyle, ABD'nin Ortadoğu politikasının değişeceğini ümit ediyorlar. Bu, tarihi gerçeklerle bağdaşmayan büyük bir yanılgıdır.
ABD'de yeni başkanların gelmesiyle dış politikada, olsa olsa şekli bir değişiklik olur, ama öz aynen korunur. Trump'ın, bunu değiştireceğini, çünkü onun ABD'nin derin devletine rağmen seçildiğini iddia edenlere, ABD'yi çok iyi tanıyanlar şu cevabı veriyorlar: "Eğer öyleyse, derin devlet Trump'ı mutlaka çizgisine çeker, değilse kalemini kırar." Neyse, bekleyelim ve görelim. Kısa zaman içerisinde her şey belli olacaktır.
Dahası, bugüne kadar ABD'de, dış politikayı başkanların belirlemediği söylenegelmiştir. ABD'li birçok araştırmacı da aynı kanaattedir. O araştırmacılardan biri olan N. Hagger'e göre, ABD'nin dış politikası Rothschild ve Rockefeller ailelerinin hedefleri doğrultusunda belirleniyor. Bazıları, "ABD'nin dış politikasını CFR belirliyor" diyebilir. Doğrudur, ancak söz konusu örgütün, bu ailelerin desteği ile kurulduğu unutulmamalıdır.
Daha açık bir deyişle, ABD'nin dış politikasını Yahudiler belirlemektedir. Yahudilerin Ortadoğu'daki emelleri hiçbir zaman değişmediğine/değişmeyeceğine göre, Trump'ın günlük politikalarına aldanmamak ve asırlık plânları akıldan çıkarmamak gerekir. Günlük politikalara, aynı düzeyde karşılık verilebilir, verilmelidir de. Fakat onlara bel bağlanılmamalı, daima tetikte ve teyakkuzda olunmalıdır.
Sosyolog C. Wright Milss, "İktidar Seçkinleri" adlı kitabında, ABD'yi siyaset, ordu ve sermaye seçkinlerinin yönettiğini yazar. Bu seçkinler içerisinde en etkili olan sermaye seçkinleridir ki, onlar da Yahudilerdir. Tüm bunlardan anlaşılan odur ki, ABD'nin dış politikası, İsrail'i korumaya ve kollamaya yönelik olmak zorundadır.
Bunun aksini düşünenler, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump'ın telefon konuşmasından heyecan duyup, ABD'nin dış politikasının değişeceğini söyleyenler, hayal görüyorlar. Ülkeyi yönetenlerin aynı hayallere kapılmamasını ve gerçeklerden ayrılmamasını temenni ediyoruz.
İslâm dünyasına yönelik en uzun vadeli ve kapsamlı plânları yapan İngilizler idi. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, İngilizlerin plânlarının yürütücüsü, onun yerini alan ABD olmuştur.
İngiltere, binlerce casusu İslâm dünyasında fitne-fesat tohumları ekmek için görevlendirmiş. Bu casuslardan biri de Ely Bannister Soane'dir. Farsça ve Kürtçeyi çok iyi konuşan Soane, İslâm'ı kabul etmiş göründü ve Mirza Gulam Hüseyin adını aldı.
Kürtlerin içerisinde uzun yıllar kalan bu casus, bazen hizmetçi, bazen tüccar rolü oynadı. Gelecekte kullanılmak üzere haritalar çizip hazırladı. Osmanlı sınırlarının değişimi sırasında İngiliz yetkilileri o haritalardan yararlandı ve doğruluğuna hayret ettiler.
ABD, işte böyle titiz bir şekilde hazırlanmış plânları, İslâm dünyasında uygulamaya çalışıyor. Hal böyle iken, gel gör ki, bazıları Trump'ın başkan seçilmesiyle, ABD'nin Ortadoğu politikasının değişeceğini ümit ediyorlar. Bu, tarihi gerçeklerle bağdaşmayan büyük bir yanılgıdır.
ABD'de yeni başkanların gelmesiyle dış politikada, olsa olsa şekli bir değişiklik olur, ama öz aynen korunur. Trump'ın, bunu değiştireceğini, çünkü onun ABD'nin derin devletine rağmen seçildiğini iddia edenlere, ABD'yi çok iyi tanıyanlar şu cevabı veriyorlar: "Eğer öyleyse, derin devlet Trump'ı mutlaka çizgisine çeker, değilse kalemini kırar." Neyse, bekleyelim ve görelim. Kısa zaman içerisinde her şey belli olacaktır.
Dahası, bugüne kadar ABD'de, dış politikayı başkanların belirlemediği söylenegelmiştir. ABD'li birçok araştırmacı da aynı kanaattedir. O araştırmacılardan biri olan N. Hagger'e göre, ABD'nin dış politikası Rothschild ve Rockefeller ailelerinin hedefleri doğrultusunda belirleniyor. Bazıları, "ABD'nin dış politikasını CFR belirliyor" diyebilir. Doğrudur, ancak söz konusu örgütün, bu ailelerin desteği ile kurulduğu unutulmamalıdır.
Daha açık bir deyişle, ABD'nin dış politikasını Yahudiler belirlemektedir. Yahudilerin Ortadoğu'daki emelleri hiçbir zaman değişmediğine/değişmeyeceğine göre, Trump'ın günlük politikalarına aldanmamak ve asırlık plânları akıldan çıkarmamak gerekir. Günlük politikalara, aynı düzeyde karşılık verilebilir, verilmelidir de. Fakat onlara bel bağlanılmamalı, daima tetikte ve teyakkuzda olunmalıdır.
Sosyolog C. Wright Milss, "İktidar Seçkinleri" adlı kitabında, ABD'yi siyaset, ordu ve sermaye seçkinlerinin yönettiğini yazar. Bu seçkinler içerisinde en etkili olan sermaye seçkinleridir ki, onlar da Yahudilerdir. Tüm bunlardan anlaşılan odur ki, ABD'nin dış politikası, İsrail'i korumaya ve kollamaya yönelik olmak zorundadır.
Bunun aksini düşünenler, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump'ın telefon konuşmasından heyecan duyup, ABD'nin dış politikasının değişeceğini söyleyenler, hayal görüyorlar. Ülkeyi yönetenlerin aynı hayallere kapılmamasını ve gerçeklerden ayrılmamasını temenni ediyoruz.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018