Yeni askerlik yasası ile önemli değişiklikler yapıldı. Asker sayımız ciddi oranda azaltıldı. 6 ayı dolduranlar terhis edildi. Bedelli askerlik kalıcı hale geldi. Profesyonel uzman askerlik esas alındı.
Bütün bunlar, Türkiye'ye yönelik uzak-yakın, bölgesel-küresel tehditlerin arttığı bir dönemde olması manidardır. Yunanistan'la, Kıbrıs Rum Kesimi ile Doğu Akdeniz'de önemli sıkıntıların baş gösterdiği ve ABD, İsrail, Mısır gibi aktörlerin de aktif olarak katıldığı bir alanda mücadele ediyoruz. Suriye ile savaştayız. PKK ile Irak ve Suriye'de çarpışıyoruz. İran'la ilişkiler dengede mi bilmiyoruz. Rusya ile zorlukları aşmaya çalışıyoruz. NATO ile sıkıntılı dönemdeyiz. AB ile ilişkiler kopuyor.
Bu kadar sıkıntılı bölgesel ve küresel ilişki yumağında askere, güçlü orduya şiddetle ama şiddetle ihtiyacımız var. Ama biz orduyu küçültüyoruz. Ekonomik tasarruf ve kazançlar mı hesap ediliyor. Aman ha, buradan yapılacak kısıntı ilerde bizi mahvedebilir!
"Yok ama efendim, bu küçülme, sayıca azalma bize zarar vermez. Tolere ederiz" deniyor. Profesyonel ordu… Uzman çavuşlar, uzman erbaşlar… Kulağa hoş geliyor. Paralı askerler… Biz batılı gibi düşünen ve yaşayan bir toplum değiliz ki… Onlarda paralı profesyonel askerler olabilir. Kendi ürettikleri, dünyaya pazarladıkları vurucu silahları da var.
Ama biz öyle miyiz? Tibet bozkırlarından atla inip, İslam'a evet dedikten sonra Alperen sıfatıyla "Asakirullah" olmuş bir milletiz.
"Asker bir milletiz" Bu çok doğrudur. Her birimiz askeriz. Asker doğar, asker ölürüz. Bizde kurbanlık koyuna, gelinlik kıza, askere gönderilen gence kına yakılır. Bu çok önemlidir. Davul zurna eşliğinde askere yollanır.
Bu kutsal bir iştir. Orada ölen şehittir. Hele savaşarak ölen mutlak şehittir. Yaralı ise gazidir. Şehitlik-gazilik ulaşılacak en yüce makamlardır. Hal böyle iken, Türk Milleti askerliği cennet kapısı şehadet yolu olarak algılarken ve tarih boyu tüm cepheleri bu ruhla kazanırken, fetihten fethe koşarken, şimdi ne oldu da parayla yapılan meslek olarak algılanıyor… "Paramı alırım, askerliğimi yaparım" noktasına geldik…
Biz ciddi bir kayıptayız. Güçlü aileyi, güçlü devleti, güçlü orduyu kaybedersek güçlü bir millet olarak var olamayız. Hele bu coğrafyada asla…
Bizim can suyumuz, ruh kökümüz "şehadet" inancıdır. En sevdiğimiz şeyi Allah için Allah'a sunmaktır. O da canımızdır. Bu ruhla savaşırız…
Şehadet ruhunu kaybedersek, para ile savaşacak adam sıkışınca kaçar. Askerimiz kaçarsa savaşları kaybederiz. Kaldı ki çok üstün bir teknolojiye malik de değiliz. Hava savunma sistemimiz yok. Vurucu silahlarımız ithal…
Askerin az, silahın az etkili iken ne ile savaş kazanacaksın… Parayla asker olan, "size ölmeyi emrediyorum" diyen komutanı dinler mi? Sizce…
- Mesaj TV’ye kavuştuk / 06.12.2019
- NATO neye yarar ki? / 04.12.2019
- Haydar Baş Çin’de değil, Türkiye’de / 28.11.2019
- Erdoğan–Trump görüşmesi ve Sayın Baş / 16.11.2019
- ‘ABD bitmiştir’ / 01.11.2019
- Bu Meclis off! / 28.10.2019
- ‘Bağımsızlık güneşi doğuyor’ / 25.10.2019
- Kolay değil 18 yıl geçti… / 26.09.2019
- ‘Materyalizm ne saçma şey!’ / 19.08.2019