Bu satırları yazarken ülkem, milletim, geleceğim ve insanlık için endişeler taşıyorum. Karmakarışık duygularla, kaygılarla, klavyenin tuşlarına dokunmaya çalışıyorum. Tabi ki büyük bir hüzün de yaşıyorum. Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde yapılan kalleşçe bir bombalı saldırı neticesinde kırkın üzerinde vatandaşımız öldü.
Çoğu ağır, yüzün üzerinde yaralı var. Olay mahallinde yaşayan vatandaşlarımızın yaşadığı korku, heyecan ve keder ölçülemeyecek kadar büyük. PKK terör örgütünden kurtulduk senaryoları yazılırken, söylenirken, bir başka terör saldırısıyla karşı karşıya kaldık.
Buradan da anlıyoruz ki Türk milleti üzerinde oynanan kirli oyunlar sadece kılık ve isim değiştiriyor. Sahnedeki yüzler, aktörler ve roller değişse de oyun aynı oyun: Türk milletine kefen biçmek ve ona dünyada rahat yüzü göstermemek. Hani bir söz vardır "silah çıktı mertlik bozuldu" diye. Gerçekten de silah çıktıktan sonra mertlik bozuldu. Hele de patlayıcı denen o lanet şey çıkınca, bırakın mertliği, "insanlık bozuldu" Erkekçe düşmanının karşısına çıkıp söz söyleyen, mücadele eden, eleştiren yok. Varsa yoksa kalleşlik. Şeytanca planlar, iftiralar, yalanlar, bombalamalar…
Satılık beyinler, satılık kalemler, satılık tetikçiler bir araya gelince istenilen yerde istenilen şeytanca planlar sahneye konuyor ve suçsuz insanlar, çoluk çocuk demeden teröre kurban gidiyor. İmandan ve insaftan yoksun bir hale dönüştürülen kimselerin kullanıldığı terör saldırılarının hedefinde masum insanlar vardır.
Toplu yerlerde yapılan bu saldırılarda asıl maksat toplumsal infiallerdir. Toplumun huzurunu kaçırarak kaos ortamı oluşturmaktır. Toplumsal kaos ortamlarında, toplumun barışından, huzurundan da söz edilemez.
Terörün sıcak yüzü her yerde çirkindir. Önemli olan terörün bu sıcak ve çirkin yüzünden uzak durabilmektir, korunabilmektir. Millet olarak bu günleri yaşamak istemezdik ancak şunu da unutmamak lazım ki terörün bu sıcak yüzünü gördüysek, artık bizim topraklarımızda da terör saldırılarına, bombalamalara maruz kalıyorsak, aklımızı başımıza alıp çok ciddi muhasebeler yapmak zorundayız.
Bölgede cereyan eden ve asla bizim taraf olmamamız gereken Arap baharında, taraf olmanın bize ağır faturalarının olacağını senelerdir yazdık, çizdik durduk. Özellikle de Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın bu konudaki uyarıları doğrultusunda uyarılar yaptık. Suriye'de yanan ateşin bize sıçraması durumunda çok canların yanabileceğini, Suriye batağının bizi boğabileceğini çok söyledik.
Sözde müttefik ABD, AB ve İsrail'in çıkarlarına alet olmanın, onlardan çok bize ağır bedellerinin olabileceğini hatırlattık. Çünkü biz komşuyuz. "Komşuda pişen, bize de düşer" demiş atalarımız. Komşu ateş çemberinde yanıyor, bize de ateşi sıçrıyor.
Bu ateş eğer sönmezse, hem onları, hem bizi yakar. Sözde müttefikler de keyif çatar.
Akıllı siyaset odur ki, ateşe körükle değil, ateşe suyla gidip onu söndürmeye çalışmaktır. Aksi takdirde ateş sıçradığı her yeri yakar.
Çoğu ağır, yüzün üzerinde yaralı var. Olay mahallinde yaşayan vatandaşlarımızın yaşadığı korku, heyecan ve keder ölçülemeyecek kadar büyük. PKK terör örgütünden kurtulduk senaryoları yazılırken, söylenirken, bir başka terör saldırısıyla karşı karşıya kaldık.
Buradan da anlıyoruz ki Türk milleti üzerinde oynanan kirli oyunlar sadece kılık ve isim değiştiriyor. Sahnedeki yüzler, aktörler ve roller değişse de oyun aynı oyun: Türk milletine kefen biçmek ve ona dünyada rahat yüzü göstermemek. Hani bir söz vardır "silah çıktı mertlik bozuldu" diye. Gerçekten de silah çıktıktan sonra mertlik bozuldu. Hele de patlayıcı denen o lanet şey çıkınca, bırakın mertliği, "insanlık bozuldu" Erkekçe düşmanının karşısına çıkıp söz söyleyen, mücadele eden, eleştiren yok. Varsa yoksa kalleşlik. Şeytanca planlar, iftiralar, yalanlar, bombalamalar…
Satılık beyinler, satılık kalemler, satılık tetikçiler bir araya gelince istenilen yerde istenilen şeytanca planlar sahneye konuyor ve suçsuz insanlar, çoluk çocuk demeden teröre kurban gidiyor. İmandan ve insaftan yoksun bir hale dönüştürülen kimselerin kullanıldığı terör saldırılarının hedefinde masum insanlar vardır.
Toplu yerlerde yapılan bu saldırılarda asıl maksat toplumsal infiallerdir. Toplumun huzurunu kaçırarak kaos ortamı oluşturmaktır. Toplumsal kaos ortamlarında, toplumun barışından, huzurundan da söz edilemez.
Terörün sıcak yüzü her yerde çirkindir. Önemli olan terörün bu sıcak ve çirkin yüzünden uzak durabilmektir, korunabilmektir. Millet olarak bu günleri yaşamak istemezdik ancak şunu da unutmamak lazım ki terörün bu sıcak yüzünü gördüysek, artık bizim topraklarımızda da terör saldırılarına, bombalamalara maruz kalıyorsak, aklımızı başımıza alıp çok ciddi muhasebeler yapmak zorundayız.
Bölgede cereyan eden ve asla bizim taraf olmamamız gereken Arap baharında, taraf olmanın bize ağır faturalarının olacağını senelerdir yazdık, çizdik durduk. Özellikle de Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın bu konudaki uyarıları doğrultusunda uyarılar yaptık. Suriye'de yanan ateşin bize sıçraması durumunda çok canların yanabileceğini, Suriye batağının bizi boğabileceğini çok söyledik.
Sözde müttefik ABD, AB ve İsrail'in çıkarlarına alet olmanın, onlardan çok bize ağır bedellerinin olabileceğini hatırlattık. Çünkü biz komşuyuz. "Komşuda pişen, bize de düşer" demiş atalarımız. Komşu ateş çemberinde yanıyor, bize de ateşi sıçrıyor.
Bu ateş eğer sönmezse, hem onları, hem bizi yakar. Sözde müttefikler de keyif çatar.
Akıllı siyaset odur ki, ateşe körükle değil, ateşe suyla gidip onu söndürmeye çalışmaktır. Aksi takdirde ateş sıçradığı her yeri yakar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Nefislerimizi kulluk bilinciyle dizginlemeliyiz / 25.07.2025
- Yalancılara acı bir azap vardır / 24.07.2025
- Türk milleti algı yöntemiyle mi aldatılıyor? / 23.07.2025
- ‘Bizi aldatan bizden değildir’ / 22.07.2025
- Allah tuzakları boşa çıkaracaktır / 21.07.2025
- Adalet herkese lazımdır / 20.07.2025
- Ahir zaman fitnesinden sâlih amelle kurtulursunuz / 19.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -2- / 18.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -1- / 17.07.2025
- 15 Temmuz, FETÖ ve Dinlerarası Diyalog / 16.07.2025
- Yalancılara acı bir azap vardır / 24.07.2025
- Türk milleti algı yöntemiyle mi aldatılıyor? / 23.07.2025
- ‘Bizi aldatan bizden değildir’ / 22.07.2025
- Allah tuzakları boşa çıkaracaktır / 21.07.2025
- Adalet herkese lazımdır / 20.07.2025
- Ahir zaman fitnesinden sâlih amelle kurtulursunuz / 19.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -2- / 18.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -1- / 17.07.2025
- 15 Temmuz, FETÖ ve Dinlerarası Diyalog / 16.07.2025