Bayram ve Ramazan muhasebesi

Ayların ve gönüllerin sultanı mübarek Ramazan ayını ve sonrasında mübarek Ramazan Bayramını idrak ettik. Gerek bedeni, gerek ruhi temizliğin en doruk noktada yaşandığı; sosyal yardımlaşma, dostluk ve sevginin en kâmil manda yaşandığı bu ayda insanlık gözle görünür bir gönül zenginliğine kavuşmuştur. Bu hâl, insanların davranışlarına çok net bir şekilde yansımıştır.Biraz izan sahibi olanlar ve gerçek akıl sahipleri; bu hâli görebilmektedir?***Yaşanan bu kadar güzelliklerden sonra sayılı günler ve zamanlar gibi bu zaman ve günlerde tabii ki bitecek ve normal hayat akışı tekrar eski haline dönecektir. Önemli olan yaşanan her anı en güzel şekilde değerlendirmek ve gerekli dersleri çıkararak hayat yolculuğuna devam etmektir. İnsanoğlu eğer her yaşadığı olaydan gerekli dersleri çıkararak, kazandığı güzellikleri değerlendirirse, ilerleyen zamanlarda yol azığı olarak kullanmak suretiyle imtihan hayatında daha güzel kazanımlar elde edebilir. Aksi takdirde zarara uğrayanlardan olur ve kazandığı güzellikleri hoyratça harcamış olur. Sonucunda da iflas edenlerden olur? ***Ramazan ayının başlangıcında yüce peygamberimizin önemli bir uyarısını hatırlatmıştık.  Ebû Hureyre (r.a)'dan Resulullah (sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Ramazan ay'ı girince göklerin kapısı (başka bir rivayette Cennetin kapıları) açılır, Cehennemin kapıları kapanır, şeytanlar zincire vurulur" (Buhari, Savm, V)Gerçekten de şeytanın gücü Ramazan ayı boyunca elinden alındığı için insanlar, genel olarak büyük günahlardan daha rahat korundular ve gönül sahipleri günahtan çok sevaplara meyilli bir hâl yaşadılar. Ramazan ayının kıymetini bilenlerce bu durum gayet açık bir şekilde görülmüş ve yaşanmıştır?***Şimdi Ramazan ayının bitimi ile birlikte zincire vurulmuş şeytanın zinciri çözülecek ve insanlar normal yaşantılarına dönecekler. Eğer Ramazanda elde edilen kazanımları korumadığımız ve değerlendirmediğimiz, taktirde, zincirden boşananın hâli ne ise şeytan da o şekilde saldırıya geçecek, elde ettiğimiz kazanımları elimizde almak için çok yoğun bir çaba sarf edecektir. Bir Ramazan oruç tuttuğu, namaz kıldığı, kuran okuduğu, çeşitli hayır ve hasenattan nasip tar olduğu halde, Ramazandan sonra maalesef bu hâlini koruyabilen çok azdır. Bunun sebebi elde edilen kazanımların korunamaması ve şeytana karşı tedbirsiz davranılmasıdır?***Biz de bu vesile ile siz değerli dostlarımıza konunun ehemmiyetini hatırlatalım istedik... Lütfen kazandığınız güzellikleri gerek mana gerek madde âleminde muhafaza ediniz. Gönüllerinizi temiz tutmak, şeytana karşı korunmak için, ibadet ve kulluk yolundaki vazifelerinizi aksatmayın. Orucu sadece Ramazan ayına mahsus bırakmayın. Nafile oruçlarına devam edin. Şevval ayı içerisinde tavsiye edilen altı gün orucu tutun. Pazartesi Perşembe günlerinde gücünüz yettiği kadar oruçlu olmaya gayret edin. En az her ayın başında ortasında ve sonunda bir gün olmak üzere üç gün nafile oruç tutun. Namazlarınızı aksatmayın. Düzenli namaz kılanlar, eksik namazlarını kaza etsinler.Kuran okuyun, zikir ve savatlarla gönül âlemlerinizi zenginleştirin. Bakınız o zaman şeytanın gücü size yetmeyecek ve hem dünyada hem de ahrette kazanan siz olacaksınız vesselam?