''Belayı ekber oldur ki özünü gaflete salmı''

 "Avlarlı Efe" namı ile meşhur, yirminci yüzyılın ilk yarısına damga vuran alim,edip ve mutasavvıflardan Erzurumlu Muhammed Lütfü hazretleri kişinin gaflete düşmesini en büyük bela olarak tarif ediyor."Belayı ekber oldur ki özünü gaflete salmış" mısraı ile çok güzel özetlediği, gaflet gibi en büyük belaya müptela olmuş fertlerden oluşan cemiyet de, millet de haliyle "belayı ekbere" düçar olmuş demektir.Bu gün millet olarak yaşadığımız bütün sıkıntıların temelinde,özünde, özümüzü gaflete salmış olmamız yatmıyor mu?Cennet vatanımız üzerine hesabı olanlar, maddi ve manevi zenginliklerimiz üzerine planı olanlar, geleceğimizin teminatı olan gençliğimiz üzerine ciddi programı olanlar hep gafletimizden istifade ile kötü emellerine ulaşmıyorlar mı? Özünü gaflete salmış bir millet olarak; "gafleti çok olanın devleti yok olur" şeklindeki ecdat uyarısına da kulaklarını tıkamış bir millet olarak:Vatan topraklarımız satılıyor seyrediyoruz.Yüz yıllık kurumlarımız satılıyor seyrediyoruz.Binlerce yıllık devlet onurumuz örseleniyor,paspas ediliyor seyrediyoruz.Avrupa'nın, Amerika'nın beşinci sınıf bürokratları gelip tepeden tırnağa fırça basıyor seyrediyoruz.Konuşması gerektiği,ağızlarının payını vermesi gerektiği halde susanları hayran hayran seyrediyoruz.Emperyalizme aşık, emperyalizme sevdalı ve toz kondurmayan, emperyalizmin elinden akan kardeş kanlarını abdest suyu zanneden bir gençlik yetiştirilmesini "hizmet" olarak takdim ediyorlar yutuyor, yutkunuyor ve seyrediyoruz.Limanlarımızın, ormanlarımızın, yaylalarımızın,maden yataklarımızın, akar sularımızın "yabancı sermaye çekiyoruz" yutturmacası ile ecnebilere satılmasına; "Anadolu sevdası, millet sevgisi ve milli irade " diyorlar, yutuyor,yutkunuyor ve seyrediyoruz."Gafleti çok olanın devleti yok olur" uyarısını duymuyoruz ve özünü gaflete salmış bir millet olarak bilinmeze doğru yol alıyoruz.Geldiğimiz acıklı durumun fotoğrafını ise yine "Avlarlı Efe"nin şiirlerinde seyrediyoruz:  "El elden üzülmüş, yar elden gitmiş.Humeka-yı zaman nanay oynarlar.Kurb-ı kıyamettir, tarih de bitmiş.Humekayı zaman nanay oynarlar.   Taraf taraf bela istila eyler,   Kahrullah gazaba istinad eyler,   Kanlar akar yerde incimad eyler,   Humeka-yı zaman nanay oynarlar.Ar ile namus da kalmadı gitti.Yüzler siyah oldi, hayâ da bitti.Dünyada yaşamak kemale yetti.Humeka-yı zaman nanay oynarlar.   Avretler erine itaat etmez,   Erlerin avrete sözü kar etmez,   Evlad baba ile iftihar etmez,   Humeka-yı zaman nanay oynarlar.Erkek dişi birbirine karışdı,Herkes arzusunu buldu görüşdi,Alamet-i Kübra heman kavuşdı, Humeka-yı zaman nanay oynarlar.   Lütfiyi affede Hazret-i Allah,   Merhamet buyura vallahi billah,   Korkarım tecelli ede adlullah,   Humeka-yı zaman nanay oynarlar."Gençler için bir not düşelim; "Humeka-yı zama" , zamanın ahmakları demektir.