Belediyecilik: Yol mu, su mu yoksa daha fazlası mı?

Belediyecilik daha çok yol, su, doğal gaz hizmetleriyle bilinir. Sadece bu kriterler ile belediyeleri değerlendirsek kaçı geçer puan alır acaba? Ülkemizde artan trafik, büyükten küçüğe bütün şehirlerde yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir sorun haline gelmiştir. Artan maliyetler ve satın alma gücünün düşmesi su ve doğal gaz kullanımını zorlaştırmaktadır.

Peki, belediyeler sadece bu hizmeti vermekle mi yetinecekler?

Ülkemizde yerel seçimlere az bir zaman kaldı. Siyasiler genel anlamda rakiplerini kötülemek, yapılan yanlışları afişe etmek ve ötekileştirmek temelli kimlik siyaseti yapıyorlar. Ortaya çıkan sonuç ise gidenin yaptığı yanlışların yeni gelen tarafından tekrarlanmasıdır. Ülkemiz böyle bir kısır döngüye mahkûm edilmiş durumdadır. Bu yaşananlar belediyecilik anlayışının yeniden ele alınması gerektiğini gösteriyor.

Belediyecilik bir şehrin veya kasabanın yaşanabilirliğini ve sürdürülebilirliğini doğrudan etkiler. Etkili bir belediyecilik hizmeti, vatandaşların yaşam kalitesini yükseltmeye ve daha iyi bir şehir ortamı yaratmaya katkıda bulunur. Belediyecilik, sosyal devlet ilkeleriyle uyumlu bir şekilde ele alınmalıdır. Vatandaşın yaşam kalitesini artırmaya yönelik hizmetler sunmalı, sosyal ve ekonomik destekler sağlanmalıdır. Bazı belediyelerin seçmeninin ihtiyaçlarına uygun hizmet yapılanmasını öncelemesi yeterli oluyor mu? Maalesef en temel konularda bile kendi yandaş seçmenini tercih etmekte rant paylaşımını öncelemektedir. Burada hizmet adil dağıtılmadığı gibi ciddi bir kaynak israfı da söz konusu olmaktadır.

Merkezi yönetimin ekonomiyi yönetememesi sonucunda gittikçe artan bir fakirlik yaşanıyor. Yerel yönetimlere büyük görev düşmektedir. Belediyeler, sosyal belediyecilik anlayışı ile vatandaşlara yönelik sunacağı sosyal politikalar aracılığıyla kapsayıcı bir hizmet anlayışı ortaya koymalıdır.

Son yıllarda belediyecilik alanında birçok yenilik ve gelişme yaşanmaktadır. Teknolojinin gelişmesi ve yeni yönetim anlayışlarının benimsenmesi, belediyecilik hizmetlerinin daha da iyileştirilmesine katkıda bulunmaktadır. Belediyecilik, şeffaf, katılımcı ve sosyal devlet ilkelerine uygun bir şekilde yürütülmelidir. Günümüz koşullarında, belediyecilik hizmetlerinde teknoloji ve yapay zekanın etkin kullanımı önem kazanmıştır. Siyasi partilerin kadroları, teknolojiyle uyumlu ve toplumun ihtiyaçlarına duyarlı olmalıdır. Belediyeler bağımsız gelir kaynaklarını ve devletten aldıkları destekleri vatandaşların menfaatine akıllıca kullanmalıdır. Sürdürülebilirlik ve çevre koruma bilinci, belediyecilik hizmetlerinin sunulmasında da ön plana çıkmalıdır. Belediyeler, enerji ve su kaynaklarını daha verimli kullanmalı, atıkların geri dönüştürülmesi ve yeşil alanların korunması gibi konularda önemli çalışmalar yürütmelidir.

Böyle bir belediyecilik için kısır çekişme değil plan ve projeler gerekir. Klasik anlayış artık sorunları çözememektedir. Çözüm için sosyal devletin ilkeleri yerel düzeyde hayata geçirilerek hizmetin daha adil ve eşit olarak dağıtıldığı bir toplum inşa edilmelidir. Bunu başaracak olan tek parti Milli Ekonomi Modeli'ne sahip olan ve Milli Devlet Sosyal Devlet projeleri olan Bağımsız Türkiye Partisi'dir. Bu uygulama ile borçlanma yerine sürdürülebilir finansman modelleriyle belediye hizmetleri mümkün olacaktır.

Sonuç olarak, belediyecilik kavramına modern koşullar ve ihtiyaçlar doğrultusunda yeni bir bakış açısı getirilmesi, vatandaşların yaşam kalitesini artıracak sosyal ve ekonomik projelerin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Seçmen burada kararını vermelidir. Bu sosyal anlayışı benimseyen ve uygulayabilecek yönetimlere fırsat verilmelidir.