Türkiye UEFA'dan şike cezası beklerken mali ceza yedi.
Beşiktaş, Bursaspor ve Gaziantepspor Avrupa kupalarından 1 yıl men edildi.
Gerekçe kulüplerin mali yapılarındaki bozukluk.
Yani ödemelerinin düzenli yapılmaması.
Aslında neredeyse tüm kulüplerimiz bu halde.
Karar Türk futbolunun içinde bulunduğu acı durumu ortaya koyuyor.
Bir anlamda malumun ilanı!
Sistemsiz, şahıslara bağlı, hesap sorulmayan yönetim anlayışının acı bir sonucu.
Bu anlayış bir çok köklü kulübümüzün yok olmasına neden oldu.
Kocaelispor örneği ortada.
109 yıllık Beşiktaş da tarihinde ilk kez böyle bir cezaya maruz kaldı.
Bu tabloda en büyük pay şüphesiz Siyah-beyazlı kulübü 8 yıl yöneten Yıldırım Demirören'in.
Zat-ı alilerinin bu güzide takımımızın bu hale nasıl geldiği konusunda yapacağı bir izahat vardır herhalde.
Aynı Demirören şimdi Türkiye Futbol Federasyonunun başkanı.
Şike meselesinde takındığı tavır ortada.
Bu tavrın Türkiye'ye maliyetinin ağır olacağı herkesin ortak kanaati.
En az 5 yıl Avrupa'dan men cezasından bahsediliyor.
Cezanın tüm kulüpleri mi kapsayacağı yoksa şikede adı geçen külüplerle mi sınırlı kalacağı şimdilik meçhul.
Ama bir ceza geleceği kesin gibi!
Hele de bu son cezalardan sonra...
Ah şu memurlar yok mu!
Hükümet yüzde 3 + 3 verdi.
Başbakan daha fazla verirsek Yunanistan gibi oluruz dedi.
Memurlar hükümetin batarız demesine aldırmayıp isyan etti.
Pazarlıklar sonucu hükümet teklifini yüzde 3.5 + 4'e çıkardı.
İş hakem heyetine gitti.
Heyet zam yüzde 4 + 4 olacak dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek "Memur maaş zamları imkanların çok ötesine taştı. Şimdi bütçe ile ilgili ne tedbir alacağız ona bakacağız" dedi.
Oysa herşey güllük gülistanlıktı;Türkiye büyüme rekorları kırıyor, kişi başı milli 10 bin doları geçiyordu.
Ah şu memurlar yok mu... Herşeyi mahvettiler!
Haa bu arada zam talebinde son sözü söyleyen hakem heyeti varya...
İşte bu heyete bu yetki 12 Eylül 2010 referandumunda verildi.
Evet oyu alan paketin en önemli maddelerinden biri de memurlara toplu sözleşme hakkı getirecek maddeydi.
Anlaşmazlık durumunda memurun zam oranını Hakem Heyeti belirleyecekti.
Öyle de oldu!
Zamda son sözü hakem heyeti söyledi.
Ancak o gün pakete tam destek verenler bugün isyanlarda; hakkımız yendi diyorlar, maaşlarına daha fazla zam istiyorlar.
O zaman ki propagandaları hatırlayın lütfen...
Memura daha fazla maaş için referandumda "EVET" benzeri pankartlar her yeri süslüyordu.
Söz buraya gelmişken bir hatırlatma yapalım.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) 12 Eylül referandumunda hayır demiş ve neden hayır dediğini somut gerekçelerle izah eden tek parti olmuştu.
Takip edenler bilir, BTP hayır gerekçesini 54 maddelik bir bildiriyle kamuoyuna deklare etmişti.
Bu bildirinin 24. maddesi şöyleydi.
"Memurlara genel grev hakkı vermediği ve memurlara toplu sözleşme hakkı veriyormuş gibi yaparken son sözü yargısal denetimden uzak iktidar kontrolündeki uzlaşma komisyonuna vererek memuru esaret altına almaktadır. O nedenle bu Anayasa'ya HAYIR."
Evet... Durum bu! Şimdi söyleyecek tek söz var: Kendi düşen ağlamaz!
Beşiktaş, Bursaspor ve Gaziantepspor Avrupa kupalarından 1 yıl men edildi.
Gerekçe kulüplerin mali yapılarındaki bozukluk.
Yani ödemelerinin düzenli yapılmaması.
Aslında neredeyse tüm kulüplerimiz bu halde.
Karar Türk futbolunun içinde bulunduğu acı durumu ortaya koyuyor.
Bir anlamda malumun ilanı!
Sistemsiz, şahıslara bağlı, hesap sorulmayan yönetim anlayışının acı bir sonucu.
Bu anlayış bir çok köklü kulübümüzün yok olmasına neden oldu.
Kocaelispor örneği ortada.
109 yıllık Beşiktaş da tarihinde ilk kez böyle bir cezaya maruz kaldı.
Bu tabloda en büyük pay şüphesiz Siyah-beyazlı kulübü 8 yıl yöneten Yıldırım Demirören'in.
Zat-ı alilerinin bu güzide takımımızın bu hale nasıl geldiği konusunda yapacağı bir izahat vardır herhalde.
Aynı Demirören şimdi Türkiye Futbol Federasyonunun başkanı.
Şike meselesinde takındığı tavır ortada.
Bu tavrın Türkiye'ye maliyetinin ağır olacağı herkesin ortak kanaati.
En az 5 yıl Avrupa'dan men cezasından bahsediliyor.
Cezanın tüm kulüpleri mi kapsayacağı yoksa şikede adı geçen külüplerle mi sınırlı kalacağı şimdilik meçhul.
Ama bir ceza geleceği kesin gibi!
Hele de bu son cezalardan sonra...
Ah şu memurlar yok mu!
Hükümet yüzde 3 + 3 verdi.
Başbakan daha fazla verirsek Yunanistan gibi oluruz dedi.
Memurlar hükümetin batarız demesine aldırmayıp isyan etti.
Pazarlıklar sonucu hükümet teklifini yüzde 3.5 + 4'e çıkardı.
İş hakem heyetine gitti.
Heyet zam yüzde 4 + 4 olacak dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek "Memur maaş zamları imkanların çok ötesine taştı. Şimdi bütçe ile ilgili ne tedbir alacağız ona bakacağız" dedi.
Oysa herşey güllük gülistanlıktı;Türkiye büyüme rekorları kırıyor, kişi başı milli 10 bin doları geçiyordu.
Ah şu memurlar yok mu... Herşeyi mahvettiler!
Haa bu arada zam talebinde son sözü söyleyen hakem heyeti varya...
İşte bu heyete bu yetki 12 Eylül 2010 referandumunda verildi.
Evet oyu alan paketin en önemli maddelerinden biri de memurlara toplu sözleşme hakkı getirecek maddeydi.
Anlaşmazlık durumunda memurun zam oranını Hakem Heyeti belirleyecekti.
Öyle de oldu!
Zamda son sözü hakem heyeti söyledi.
Ancak o gün pakete tam destek verenler bugün isyanlarda; hakkımız yendi diyorlar, maaşlarına daha fazla zam istiyorlar.
O zaman ki propagandaları hatırlayın lütfen...
Memura daha fazla maaş için referandumda "EVET" benzeri pankartlar her yeri süslüyordu.
Söz buraya gelmişken bir hatırlatma yapalım.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) 12 Eylül referandumunda hayır demiş ve neden hayır dediğini somut gerekçelerle izah eden tek parti olmuştu.
Takip edenler bilir, BTP hayır gerekçesini 54 maddelik bir bildiriyle kamuoyuna deklare etmişti.
Bu bildirinin 24. maddesi şöyleydi.
"Memurlara genel grev hakkı vermediği ve memurlara toplu sözleşme hakkı veriyormuş gibi yaparken son sözü yargısal denetimden uzak iktidar kontrolündeki uzlaşma komisyonuna vererek memuru esaret altına almaktadır. O nedenle bu Anayasa'ya HAYIR."
Evet... Durum bu! Şimdi söyleyecek tek söz var: Kendi düşen ağlamaz!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024