Yıllarca milleti FETÖ belasına karşı uyaran, dini ve milli bütünlüğümüz açısından en büyük tehlikenin Dinlerarası Diyalog faaliyeti ve Fethullah Gülen olduğunu haykıran Prof. Dr. Haydar Baş hocamızı rahmet, minnet ve özlemle anıyoruz. Her geçen gün onun öngörülerinde haklı çıkması da bizi ayrıca gururlandırmaktadır. Prof. Dr. Haydar Baş ve fikirlerinin oluşturduğu dava çerçevesinde bulunduğumuz için Allah'a hamd ediyorum.
Bugün hemen herkes FETÖ hakkında kötü söylemlerde bulunsa da çoğunun niyet olarak pek de öyle olmadığına inanıyorum. Hatta iktidar sahiplerinin FETÖ projesi olan Dinlerarası Diyalog faaliyetlerini ortadan kaldırmadığı sürece samimiyet konusunda şüphelerimiz devam edecektir.
15 Temmuz'dan bir hafta önce camilerden hoca efendilerine rahmet hutbeleri okuyanların bir hafta sonra hutbelerinde lanet okuduğuna şahit oldum ama hiç de inandırıcı bulmadım.
15 Temmuz'dan sonra kendini gizlemeye çalışanlar, bir gün önce hoca efendilerini yere göğe sığdıramayanlar korkudan mı desek, kabuk değiştirdiğinden mi desek meydanlarda sözde demokrasi nöbeti tuttular.
Darbe girişiminden bir gün önce Prof. Dr. Haydar Baş ve ekibine zerre kadar hak vermeyenler bir anda söylem ve eylemlerini gizleme yarışına girmişlerdi.
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in ölümüyle birlikte aynı manzaranın tekrarlandığını da gördük. Yine aynı korku yine gizlenme yine samimiyet şüphesi kokan söylem ve eylemler. Neden mi böyle düşünüyoruz?
Herkes kendi etrafındaki sempatizanları gözlemleseler FETÖ elebaşına rahmet ve dualar okuduğuna, lanet okuyanlara tepki gösterdiklerine şahit olursunuz. Sığındıkları mazeret de şu; "ölünün arkasından kötü konuşulmazmış mış…"
Dün Muaviye ve Yezidi temize çıkarmaya çalışanlar bugün kendi gönül aleminde Fethullah Gülen'i temize çıkartmaya çalışmaktadır.
Zavallılar bu kimsenin sıradan olmayan, milli ve dini bütünlüğümüze zarar veren, Müslümanların itikadını bozmak Peygambersiz bir din oluşturmak gibi bir misyonunun olduğunu bilmiyorlar. Ya da bu misyona bilerek hizmet ediyorlar…
Yıllardır FETÖ'nün maskesini pazara çıkaran gerçekleri vatandaşımıza anlatmaya çalışan Meltem Medya Grubu dışında yandaş olan olmayan kanallarda bugün yine Haydar Baş Hocanın adı ve fikirleri karartılmaya çalışılıyor. Bunlar nafile çabalardır. "Güneş balçıkla sıvanmaz."
"Fethullah Gülen'in başında olduğu FETÖ'nün gizli planlarını açığa çıkartmak için dini ve milli bütünlüğümüze tehditlerin önlenebilmesinde en büyük katkı sağlayan Prof. Dr. Haydar Baş Hocadır" diyemeyenlerin samimiyetini sorgulamak hakkımız olsa gerektir.
Fetullah Gülen hakkında gerçek bilgileri duymasına rağmen bize inanmayan devletin en başından en alt kademesine kadar idarecilerin, kanaat önderlerinin vatandaşların hemen hepsinin Prof. Dr. Haydar Baş Hocamıza bir özür borcu olduğu gibi minnet ve teşekkür borcu da vardır.
Ömrünü Türk milletinin bağımsızlığına adamış, dini ve milli bütünlüğümüze gelebilecek tehlikeleri, çözüm yollarını anlatmakla geçirmiş gerçek bir vatanperver olan Prof. Dr. Haydar Baş'ın fikirleri bu çağa ve gelecek çağlara ışık tutacak nitelikte fikirlerdir.
Kendi vefatından önce sık sık dile getirdiği "Gazi Mustafa Kemal asker Atatürk, Haydar hocanız Hoca Atatürk'tür." Sözünün ne kadar doğru bir tespit olduğunu görüyoruz.
Milletimizi büyük tehlikelerden uyarma konusunda verdiği mücadelenin yeni bir kurtuluş mücadelesi anlamında olduğunu söylediğinde milletimiz ve devletin yöneticileri Onu anlasaydı bugün 15 Temmuz kalkışması gibi kara bir leke tarihe geçmeyecekti.
Vakit geçmiş değildir. Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın başlattığı mücadele Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) çatısı altında yetişmiş kadrolarıyla ve lideriyle devam etmektedir. Hocamızın sözleri, çalışmaları, yazdıkları, çağlara ışık tutacak bir şekilde meydandadır.
BTP'nin genç lideri Av. Hüseyin Baş'ın Genel Başkan olduğunda yaptığı konuşmada "Gazi Mustafa Kemal asker Atatürk, babam hoca Atatürk, ben de evlat Atatürk'üm" demişti. Sayın Hüseyin Baş, söylemi ve ortaya koyduğu eylemleriyle adım adım Atatürk'ün ve Ebedi Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın yolunda gitmektedir. BTP, lider ve kadrosuyla Türkiye için karanlık tünellerden çıkış yoludur. Bizden söylemesi…
Bugün hemen herkes FETÖ hakkında kötü söylemlerde bulunsa da çoğunun niyet olarak pek de öyle olmadığına inanıyorum. Hatta iktidar sahiplerinin FETÖ projesi olan Dinlerarası Diyalog faaliyetlerini ortadan kaldırmadığı sürece samimiyet konusunda şüphelerimiz devam edecektir.
15 Temmuz'dan bir hafta önce camilerden hoca efendilerine rahmet hutbeleri okuyanların bir hafta sonra hutbelerinde lanet okuduğuna şahit oldum ama hiç de inandırıcı bulmadım.
15 Temmuz'dan sonra kendini gizlemeye çalışanlar, bir gün önce hoca efendilerini yere göğe sığdıramayanlar korkudan mı desek, kabuk değiştirdiğinden mi desek meydanlarda sözde demokrasi nöbeti tuttular.
Darbe girişiminden bir gün önce Prof. Dr. Haydar Baş ve ekibine zerre kadar hak vermeyenler bir anda söylem ve eylemlerini gizleme yarışına girmişlerdi.
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in ölümüyle birlikte aynı manzaranın tekrarlandığını da gördük. Yine aynı korku yine gizlenme yine samimiyet şüphesi kokan söylem ve eylemler. Neden mi böyle düşünüyoruz?
Herkes kendi etrafındaki sempatizanları gözlemleseler FETÖ elebaşına rahmet ve dualar okuduğuna, lanet okuyanlara tepki gösterdiklerine şahit olursunuz. Sığındıkları mazeret de şu; "ölünün arkasından kötü konuşulmazmış mış…"
Dün Muaviye ve Yezidi temize çıkarmaya çalışanlar bugün kendi gönül aleminde Fethullah Gülen'i temize çıkartmaya çalışmaktadır.
Zavallılar bu kimsenin sıradan olmayan, milli ve dini bütünlüğümüze zarar veren, Müslümanların itikadını bozmak Peygambersiz bir din oluşturmak gibi bir misyonunun olduğunu bilmiyorlar. Ya da bu misyona bilerek hizmet ediyorlar…
Yıllardır FETÖ'nün maskesini pazara çıkaran gerçekleri vatandaşımıza anlatmaya çalışan Meltem Medya Grubu dışında yandaş olan olmayan kanallarda bugün yine Haydar Baş Hocanın adı ve fikirleri karartılmaya çalışılıyor. Bunlar nafile çabalardır. "Güneş balçıkla sıvanmaz."
"Fethullah Gülen'in başında olduğu FETÖ'nün gizli planlarını açığa çıkartmak için dini ve milli bütünlüğümüze tehditlerin önlenebilmesinde en büyük katkı sağlayan Prof. Dr. Haydar Baş Hocadır" diyemeyenlerin samimiyetini sorgulamak hakkımız olsa gerektir.
Fetullah Gülen hakkında gerçek bilgileri duymasına rağmen bize inanmayan devletin en başından en alt kademesine kadar idarecilerin, kanaat önderlerinin vatandaşların hemen hepsinin Prof. Dr. Haydar Baş Hocamıza bir özür borcu olduğu gibi minnet ve teşekkür borcu da vardır.
Ömrünü Türk milletinin bağımsızlığına adamış, dini ve milli bütünlüğümüze gelebilecek tehlikeleri, çözüm yollarını anlatmakla geçirmiş gerçek bir vatanperver olan Prof. Dr. Haydar Baş'ın fikirleri bu çağa ve gelecek çağlara ışık tutacak nitelikte fikirlerdir.
Kendi vefatından önce sık sık dile getirdiği "Gazi Mustafa Kemal asker Atatürk, Haydar hocanız Hoca Atatürk'tür." Sözünün ne kadar doğru bir tespit olduğunu görüyoruz.
Milletimizi büyük tehlikelerden uyarma konusunda verdiği mücadelenin yeni bir kurtuluş mücadelesi anlamında olduğunu söylediğinde milletimiz ve devletin yöneticileri Onu anlasaydı bugün 15 Temmuz kalkışması gibi kara bir leke tarihe geçmeyecekti.
Vakit geçmiş değildir. Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın başlattığı mücadele Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) çatısı altında yetişmiş kadrolarıyla ve lideriyle devam etmektedir. Hocamızın sözleri, çalışmaları, yazdıkları, çağlara ışık tutacak bir şekilde meydandadır.
BTP'nin genç lideri Av. Hüseyin Baş'ın Genel Başkan olduğunda yaptığı konuşmada "Gazi Mustafa Kemal asker Atatürk, babam hoca Atatürk, ben de evlat Atatürk'üm" demişti. Sayın Hüseyin Baş, söylemi ve ortaya koyduğu eylemleriyle adım adım Atatürk'ün ve Ebedi Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın yolunda gitmektedir. BTP, lider ve kadrosuyla Türkiye için karanlık tünellerden çıkış yoludur. Bizden söylemesi…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Nefisleriniz size düşman olarak yeter! / 26.07.2025
- Nefislerimizi kulluk bilinciyle dizginlemeliyiz / 25.07.2025
- Yalancılara acı bir azap vardır / 24.07.2025
- Türk milleti algı yöntemiyle mi aldatılıyor? / 23.07.2025
- ‘Bizi aldatan bizden değildir’ / 22.07.2025
- Allah tuzakları boşa çıkaracaktır / 21.07.2025
- Adalet herkese lazımdır / 20.07.2025
- Ahir zaman fitnesinden sâlih amelle kurtulursunuz / 19.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -2- / 18.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -1- / 17.07.2025
- Nefislerimizi kulluk bilinciyle dizginlemeliyiz / 25.07.2025
- Yalancılara acı bir azap vardır / 24.07.2025
- Türk milleti algı yöntemiyle mi aldatılıyor? / 23.07.2025
- ‘Bizi aldatan bizden değildir’ / 22.07.2025
- Allah tuzakları boşa çıkaracaktır / 21.07.2025
- Adalet herkese lazımdır / 20.07.2025
- Ahir zaman fitnesinden sâlih amelle kurtulursunuz / 19.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -2- / 18.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -1- / 17.07.2025