logo
23 NİSAN 2024

"Bırak beni yüzbaşı Bir askerin olmasın"

05.09.2005 00:00:00


 Seferberlikte bazen üç kur'a asker birden toplanmış. Bir yüzbaşı da Geyikli'ye gönderilmiş. Görevini ifa ederken bir genç, latife olsun diye, "Desti bıraktım suya / Damla damla dolmasın / Bırak beni yüzbaşı / Bir askerin olmasın" manisini söylemiş. Yüzbaşı hüngür hüngür ağlamış. İşte bu asker toplama sırasında, sonradan Hasandağı'nda şehit düşen Aydınoğlu Hasan, abdest aldığı ibriğini bile evinin içerisine bırakamadan gitmiş.  Fatma Bayraktar, babası Hüseyin Atalar'ın, Haymana cephesinde at çavunundan (izi) arpa toplayıp yedikleri... Babası Aydınoğlu Hasan Hasandağı'nda şehit düşen Penbe Bayraktar, kardeşi Ali'nin hasta hasta Haymana'da savaşa devam etmek istemesine rağmen geri gönderilip, Beşikdüzü'nde ölüp, annesine bildirilmeyen olayda annenin tabutta giden oğlunu "bu bizim Ali'nin ayağı ya!" diye tanıdığı ve bu ayağa yapışmış bulunan çarığın Tubbaoğlu İbrahim (Türkmen) Hafız tarafından ıslatılarak ancak çıkarılabildiği, bir sarı ırmak varmış ki onun çamurunun hâlâ ayağında bulunduğu, sonradan Gidan kızı Fadime'nin, elbiselerini yıkarken bitlerin kepek gibi suyun yüzüne çıktığı... Yine, neredeyse bir asırlık yaştaki Penbe ninenin aktardığı şekliyle, askere ihtiyaç duyan devletin bir yüzbaşısını Geyikli'ye gönderip asker toplama fiilini gerçekleştirdiği sırada kimin söylediği tam bilinemeyen bir maniyi, "Desti bıraktım suya / Damla damla dolmasın / Bırak beni yüzbaşı / Bir askerin olmasın"ı söylediğinde yüzbaşının ağladığı, işte bu asker toplama sırasında, sonradan Hasandağı'nda şehit düşen babasının abdest ibriğini evin içine bırakamadan aceleyle gittiği... Cafer Dural, dedesi Ali Osman'ın, bir ev inşa etmek için temel yatağını eşmesine (kazmasına), hazırlamasına rağmen sık sık askere gitmek zorunda kaldığı ve 12 sene askerlik yaptığı için evin temelini ancak yatağını hazırladıktan 12 sene sonra atabildiği... Yine dedesinin kardeşi Kara Mehmet'in, "Ara Ali Osman gardaşım! Hani bir gün hastalanmış, grip olmuştum. Beni sırtınızda taşımış, bir köyün kenarına gelmiş, köye girememiştik. (Köy, İngilizler tarafından Osmanlı'ya karşı düşman hale getirilmiş bir Arap köyü imiş) Köyün dışında bir koyun kermesi (kemre) yığını vardı. Gece idi. Hava soğuktu. Kermeyi o yana bu yana açtık. İçi sımsıcaktı. Kuyu gibi yer açmış, orada oturup, sabah etmiştik. Ara Ali Osman gardaşım! Sabahtan kalktım ki kuş gibi olmuştum. Ne hastalık kalmıştı, ne  birşey biliyor musun?" dediği... Zeynep Bayraktar, babası İbrahim Çavuş'un, Doğu cephesinde savaşırken açlıktan kulaklarının duymaz hale geldiği, bir ekmek kırıntısı bulup yediğinde "şauvv!" diye kulaklarının açıldığını söylediği... bilgisini aktarıyordu. Yine Cafer Dural, mezarı şu anda Çarşıbaşı'nda bulunan İmadoğlu Hurşit amcanın (Atalar), Ruslarla Karadağ harbi çıktığında eli silah tutanın yola döndüğü bir zamanda, 60 yaşın üzerinde olduğu için "Sen artık yaşlandın. Zaten bir iki sefer askere de gittin, geldin. Gelme!" dediklerinde "Ben bu yolda öleceğim" dediğini, gerçekten o yolda şehit düştüğünü ilave ediyordu.Vefa borcumuzu nasıl mı ödedikSadece Trabzon Şalpazarı Geyikli beldesine düşen payıyla bile anlatması bitmez tükenmez çarpıcı olayların yaşandığı gerçekler sahnesinde, ecdâdımız, canını mihnet bilip, anadan, babadan, yârdan vazgeçerken... Toprağı kanlarıyla vatan yapan ecdâdın emanetine ihanet etmeyip sahip çıkarken...İhanet etmişler cümlesine yazılmamak için göğüslerini çelikten güllelere kalkan yapıp "Çanakkale Geçilmez" destanını yazarken... Peki biz ne yaptık? Emanete, değil gaflet ve dalalet, ihanet sayılabilecek cümleden bir çok icraatın altına imza atmaktan çekindik mi? "12 bin kilometre öteden gelip de benim toprağımda, vatanımda ne işi vardı?" diye soracak yerde, bu gelmeyi haklı çıkaracak ne varsa icra etmedik mi? Bir Anzak masalı icad ederek, akıl almaz bir mantık geliştirerek, bütün doğruları, bütün dinamikleri ile ters yüz etmedik mi? "Geçilmez" sınıfına giren her şeye geçit vermedik mi? Bu destanı yazanların kanları sulanmış, kemikleri ile beslenmiş topraklar üzerinde içkinin su gibi akmasına, yine "geçilmez" cümlesinden olan her türlü rezilliğin sergilenmesine "turizm" tabusuyla çanak tutmadık mı? Kemiklerini sızlatmadık mı? Bu da yetmediği gibi Gazi Hüseyin Atalar örneğinde olduğu gibi gazilerimizi, o tek parti zulmü döneminde döve döve delirtip, üniformalı görünce kaçar hale getirmedik mi? Bu toprakların vatanlığının devamını sağlayan nice yüzbinlerin bize emanet bıraktığı, son 6 İstiklal Harbi gazilerinden bazılarının hayatta iken öldüğüne hükmedip verdiğimiz maaş bile değil sadakayı kesmedik mi? Bütün bunlar ve sayılabilecek daha binlerce örnek yetmiyormuş gibi 600 yıllık imparatorluğumuzu haritadan silmek için her türlü entrikayı çeviren, bizi sırtımızdan hançerleyen İngiliz'in, Fransız'ın, İtalyan'ın, daha bilmem hangi Batılının birlikte kurduğu ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini haritadan silmeyi hedefleyen AB tuzağına düşmedik mi? Geçmişin "yedi düveli"nin, "Haçlıları"nın bugünkü versiyonu bu AB'ye kuyruk olmak için can atıyor olmak gibi bir zilletin altına imza atmadık mı? Hem de bunu, yüzbinlerce şehidin "madem bunu yapacaktınız, peki biz niçin anadan, babadan, yârdan, serden vazgeçtik?" şeklinde hesap soracağını, yakamıza yapışacağını bile bile yapmadık mı? Ve Sevr'den de öte bir gerçekle bizi karşı karşıya getirecek olan bu yolda "galiba şunu eksik bıraktık" dediklerimizi tamamlamak için elimizden geleni ardımıza koymamaya devam etmiyor muyuz? Evet, etmiyor muyuz?
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'

BTP Beylikdüzü teşkilatı 23 Nisan'ı kutladı

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Beylikdüzü İlçe Başkanı Mehmet Aksoy ve ilçe teşkilatı Beylikdüzü Yaşam Vadisi'nde gerçekleştirilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarına katıldı ve Çanakkale rölyef anıtının önüne BTP çelenkini koydu
23.04.2024 13:04:00 / Güncelleme: 23.04.2024 13:11:04
Ahmet Haydar Tarhanlı
BTP Beylikdüzü teşkilatı 23 Nisan'ı kutladı
BTP Beylikdüzü teşkilatı 23 Nisan'ı kutladı
Yurdun dört bir tarafında büyük bir coşkuyla kutlanan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, İstanbul Beylikdüzü'nde de ilçe portokolü eşliğinde Yaşam Vadisi'nde Çanakkale rölyef anıtının önünde kutlandı.

Törene ilçe kaymakamı, ilçe belediye başkanı, ilçe eğitim müdürü, siyasi parti temsilcileri, Atatürk Düşünce Derneği, Murahip Gaziler Derneği gibi sivil toplum örgütü temsilcileri, ilçede bulunan ilkokul, ortaokul ve liseleri temsilen öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.



Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) de İlçe Başkanı Mehmet Aksoy ve ilçe teşkilatı ile birlikte saat 09.00'da BTP çelenkiyle törende yerini aldı.



Tören, Beylikdüzü İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Koç'un çelenk koymasıyla başladı. Ardından Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın da çelenk koymasıyda devam etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu.

Törene diğer siyasi partilerin çelenk koymasıyla devam edildi.

Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor

İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, bu yıl sıcaklıkların geçtiğimiz yıllara oranla 4 ila 6 derece arttığını belirterek hava sıcaklıklarındaki artışlarla birlikte Akdeniz ikliminin karasal iklime doğru ilerlediğini söyledi.
23.04.2024 11:06:00
İhlas Haber Ajansı
Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor
Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor
Doğu Akdeniz ve Hatay'da ilkbahar mevsimine girmesiyle sıcaklıklar artmaya başladı. Depremin vurduğu Hatay'da, gündüz saatleri adeta yaz mevsimini aratan sıcaklık varken gece saatlerinde kış mevsimini hissettiren hava durumu yaşanıyor. İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, yaşanan hava değişimine ilişkin açıklamalarda bulundu.

İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, bu yıl yaklaşık 4 ila 6 derece arasında sıcaklık artışının olduğuna dikkat çekerek Akdeniz ikliminin yavaş yavaş karasal iklime doğru ilerlediğini dile getirdi. Ayrıca iklim değişikliğinin zaman geçtikçe daha da artacağını ifade eden Sakallı, hava kirliliğinin artması ve doğa tahribatına devam edilmesi iklim değişikliğini arttırdığını söyledi.

'Yağış miktarında değişikliğin olmamasına rağmen bu yağışın düşme periyotların da çok büyük değişiklikler var'

Yağış miktarının değişmemesine rağmen yağış periyodunun değiştiğine dikkat çeken Doç. Dr. Abdulla Sakallı, 'Özellikle son 30 yılda sıcaklık artışı, diğer aylara göre ortalamanın bayağı üzerinde seyrediyor. Bu yıl yaklaşık 4 ila 6 derece arasında bir sıcaklık artışı gördük. Bu durum Akdeniz ikliminin yavaş yavaş karasal çölleşen bir iklime doğru ilerliyor. Çünkü bizim en büyük sıkıntımız yağış aralıklarının değişmesi ve yağış rejiminin değişmesidir. Bir yılda buraya düşen yağış miktarında, çok fazla değişiklik yok. Son 30 yılı incelediğimizde global su bütçesini modellediğimiz yayınımıza göre özellikle, İskenderun ve Akdeniz bölgesinde düşen yıllık yağış toplamında herhangi bir değişiklik yok. Bu değişikliğin olmamasına rağmen bu yağışın düşme periyotların da çok büyük değişiklikler var. Yağış periyotlarındaki değişim beraberinde güçlü kurak periyotları doğurmaktadır' dedi.

'İklim değişikliğini etkileyen faktörler artarak devam ediyor'

İklim değişikliğinin çeşitli etmenlere göre artığını belirten Doç. Dr. Abdulla Sakallı, 'İklim değişikliğini etkileyen faktörler artarak devam ediyor. İskenderun ilçesindeki; hava kirliliği , doğanın tahribatı, taş ocaklarının faaliyet göstermesi ve buna benzer etmenlerle iklim değişikliğinin etkilerini daha da artırarak karşımıza çıkaracaktır' ifadelerini kullandı.

Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi

Başkentte kırmızı beyaza bürünen binaların oluşturduğu görsel şölen havadan görüntülendi.
23.04.2024 09:03:00 / Güncelleme: 23.04.2024 09:06:54
İhlas Haber Ajansı
Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi
Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Başkent Ankara'nın bir çok bölgesi dev Türk bayraklarıyla donatıldı.

Çankaya, Keçiören ve Altındağ'a asılan dev ay yıldızlı bayraklar dron ile havadan görüntülendi.



Öte yandan I. ve II. TBMM Binası ışıklandırılırken restorasyonu tamamlanan EGO Genel Müdürlüğünün yeni binasında ise dev Türk bayrağı sarkıtıldı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gün boyunca çeşitli etkinliklerle kutlanacak.

Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın

Ekonomist Özgür Demirtaş, son zamanlarda çok konuşulan Kızıl Goncalar dizisiyle ilgili yorum yaptı. Sosyal medyadan oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş, diziyle ilgili analizini takipçileriyle paylaştı. Demirtaş, 'Her biri hakkında söyleyeceklerim var' diyerek oyuncuları analiz etti.
23.04.2024 05:55:00
Haber Merkezi
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Başladığı günden bugüne çok konuşulan bir dizi olan Kızıl Goncalar, senaryosu ve oyunculuklarıyla Pazartesi akşamına damga vuruyor.

Kimileri Türkiye'deki tarikat yapısını çok iyi anlattığı gerekçesi ile diziye övgüler yağdırırken kimileri ise dizinin seküler yaşam tarzını hedef alarak tarikat yaşamını meşrulaştırmaya hizmet ettiğini söyleyerek eleştiriyor.

Güçlü oyuncu kadrosuyla seyirciyi ekrana kilitleyen Kızıl Goncalar dizisine bir yorum da ekonomist Özgür Demirtaş'tan geldi.

Diziyi hiç kaçırmadığını söyleyen ve ara ara bazı sahneler ile ilgili yorum yapan Demirtaş, bu kez sosyal medyadan dizinin oyuncularıyla ilgili ayrı ayrı analiz yaptı.



Oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş şu tweete paylaştı;

Kızıl Goncalar bir Efsane... İzlemeyen Kalmasın:

Benim gibi çok sayıda Türk dizisi seyretmeyen biri söylüyor bunu. Aktörler ve Aktrisler muazzam... Her biri Hakkında söyleyeceklerim var:

1) Mert Yazıcıoğlu: O Nasıl bir oyun gücüdür? Cüneyd Rolünü oynayan her rolü oynar bu Dünyada. Sadece söyleyeceği cümleleri bile ezberlemek büyük bir iş. Öyle bir MİSTİK hava veriyor ki kapılıyorsunuz. Sevgili Mert Dünyada çok iyi yerlere gelecek. (.@merttyazicioglu)

2) Erkan Avcı: Sadi Hüdayi Efendiyi başka kim oynayabilirmiş? Resmen günlük hayatımda bazen konuşma tarzını taklit ettiğimi farkettim. Beni o kadar etkilemiş yani. Pragmatist bir tarikatçıyı muazzam canlandırıyor. Artık tam olarak takipçisiyim Erkan Avcı'nın. (.@erkoavci)

3) Özgü Namal: Son derece güçlü bir karakter. Muazzam bir oyunculuk yeteneği. Yurtdışında olsa Monica Bellucci havasında Audrey Hepburn şeklinde ağırlanacak bir oyuncu. Özgü Namal hakkında bu dizi sonrası detaylı okudum. Gizemli kalmayı sevdiğini biliyorum. Ama umarım gelecekte de bizi oyunculuğundan mahrum etmez. (.@ozgunamal)

4) Özcan Deniz: Ben hayatımda kendisini Özcan Deniz kadar geliştiren bir aktör görmedim. Rolünü öyle bir sırtlıyor ki işte Başrol diyorsunuz... Yani ben kendisini izlerken bir Psikiyatr izlediğimi zannediyorum. Bu da sanırım büyük bir başarı. Sanatın her alanında var. Bir gün kendisi ile tanışabilmeyi dilerim. (.@OzcanDeniz)

5) Mina Demirtaş: Mina ile bir Akrabalığımız yok :-) Ama küçük kardeşim olsun isterdim. Muazzam bir yetenek. Zeynep rolünü, zeki muhafazakar rolünü, çok ama çok iyi oynuyor. Hemen Takibe aldım.

6) Esma Yılmaz: Esma da duygusal modern rolünde muazzam... Böyle genç yetenekleri izlemek çok büyük zevk.

Kimseyi liste dışı bırakmak istemem: Mert Turak, Şerif Erol, Sitare Akbaş, Duygu Sarışın hepsi mükemmel oynuyor.

Tüm yayın ve yapımcı ekibine Helal olsun. Bu diziyi bizimle buluşturduğu için yapımcı Faruk Turgut'a teşekkür ederim.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.