Dünkü yazımızda Elazığ’da katıldığımız bir törenden ve Allah dostlarından bahsetmiştik. Bazı konuların üzerinde biraz daha fazla durmak ve açıklama yapmak gerektiğine inandığım için çoğu kez aynı konuda birkaç makale arka arkaya yazmaya çalışıyorum.
Ömer Hüdai Baba Hazretleri Kültür ve Yaşatma Derneği ve Misafirhanesinin açılışında önemli konuşmalar yapıldı. Kısıtlı imkânlarımızdan dolayı, sadece Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın yaptığı konuşmaya değinmek istiyorum.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın sohbetinden aklımızda kalan bazı önemli tespitlerini sizlerle paylaşalım:
“Bu türbede yatan zatlardan gerek Ömer Hüdai Baba, gerek Muhammed Baba, kendileri aslen Zaza Kürdüdür. Bakınız, gerek bu zatların yetiştirdiği zatlar, gerekse de buraya gelen sizler, her biriniz farklı etnik kökenden gelmektesiniz. Bakıyorum, burada bulunanların arasında; Türk var, Kürt var, Arap var, Boşnak var, Çerkez var, Laz var. Ziyaretine geldiğiniz bu zatlar da Zaza Kürdüdür. Kabirlerini ziyaret ettiniz, dua ettiniz, feyiz aldınız. Etnik kökenine, baktınız mı? Elbette ki yok, bakmadınız. Sizi, bizi, onları bir araya getiren İslam dinidir. İslam’ın özünde etnik farklılıklar, ayrılıklar yoktur. Birlik vardır, kardeşlik vardır. İşte milletimizi bir arada tutacak değerler de bunlardır…
Mutasavvıf müfessirlerin görüşü: “Yeryüzünde, insanları sarsmaması için sabit dağlar yarattık.” (Enbiya Suresi / Ayet 31)“Biz yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı?” (Nebe Suresi / Ayet 6, 7) Ayetlerinde bahsedilen dağlardan muradın, Allah dostları olduğu şeklindedir. İnsanların tehlikelerle sarsıldığı, inancını korumakta zorlandığı zamanlarda; imanda ve istikametle dağ gibi sağlam kalelere, Allah’ın dostlarına sığınmalarının, onlarla birlikte olmalarının gerektiği işaret edilmiştir. Yani Allah’ın dostlarıyla birlikte olduğunuz takdirde, yaşanan sarsıntılardan, manevi zelzelelerden korunmuş olursunuz. İşte bugün burada ziyaretinde bulunduğunuz bu zatlar, Ömer Hüdai Baba, Muhammed Baba, Hamza Baba, Şükrü Baba, birlikte olunacak, sığınılacak dağlar gibi zatlardır.”
Gerçekten de yaşadığımız sıkıntıların çözümü, Muhterem Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın işaret ettiği yoldur. Birliğin, beraberliğin, gerçek arkadaşlığın ve kardeşliğin adresi budur. Tarihte yaşanan kargaşa dönemlerine baktığımızda; kurtuluş ve birlik, bu zatların önderliğinde gerçekleşmiştir. Dün de bugün de yarında birliğin adresi, Allah dostlarının otağı ve gönül kucağı olmuştur. Bundan başka çabalar, kuru emektir. Vesselam.
Ömer Hüdai Baba Hazretleri Kültür ve Yaşatma Derneği ve Misafirhanesinin açılışında önemli konuşmalar yapıldı. Kısıtlı imkânlarımızdan dolayı, sadece Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın yaptığı konuşmaya değinmek istiyorum.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın sohbetinden aklımızda kalan bazı önemli tespitlerini sizlerle paylaşalım:
“Bu türbede yatan zatlardan gerek Ömer Hüdai Baba, gerek Muhammed Baba, kendileri aslen Zaza Kürdüdür. Bakınız, gerek bu zatların yetiştirdiği zatlar, gerekse de buraya gelen sizler, her biriniz farklı etnik kökenden gelmektesiniz. Bakıyorum, burada bulunanların arasında; Türk var, Kürt var, Arap var, Boşnak var, Çerkez var, Laz var. Ziyaretine geldiğiniz bu zatlar da Zaza Kürdüdür. Kabirlerini ziyaret ettiniz, dua ettiniz, feyiz aldınız. Etnik kökenine, baktınız mı? Elbette ki yok, bakmadınız. Sizi, bizi, onları bir araya getiren İslam dinidir. İslam’ın özünde etnik farklılıklar, ayrılıklar yoktur. Birlik vardır, kardeşlik vardır. İşte milletimizi bir arada tutacak değerler de bunlardır…
Mutasavvıf müfessirlerin görüşü: “Yeryüzünde, insanları sarsmaması için sabit dağlar yarattık.” (Enbiya Suresi / Ayet 31)“Biz yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı?” (Nebe Suresi / Ayet 6, 7) Ayetlerinde bahsedilen dağlardan muradın, Allah dostları olduğu şeklindedir. İnsanların tehlikelerle sarsıldığı, inancını korumakta zorlandığı zamanlarda; imanda ve istikametle dağ gibi sağlam kalelere, Allah’ın dostlarına sığınmalarının, onlarla birlikte olmalarının gerektiği işaret edilmiştir. Yani Allah’ın dostlarıyla birlikte olduğunuz takdirde, yaşanan sarsıntılardan, manevi zelzelelerden korunmuş olursunuz. İşte bugün burada ziyaretinde bulunduğunuz bu zatlar, Ömer Hüdai Baba, Muhammed Baba, Hamza Baba, Şükrü Baba, birlikte olunacak, sığınılacak dağlar gibi zatlardır.”
Gerçekten de yaşadığımız sıkıntıların çözümü, Muhterem Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın işaret ettiği yoldur. Birliğin, beraberliğin, gerçek arkadaşlığın ve kardeşliğin adresi budur. Tarihte yaşanan kargaşa dönemlerine baktığımızda; kurtuluş ve birlik, bu zatların önderliğinde gerçekleşmiştir. Dün de bugün de yarında birliğin adresi, Allah dostlarının otağı ve gönül kucağı olmuştur. Bundan başka çabalar, kuru emektir. Vesselam.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024