Bizden olmayana destek, bizden olana köstek!

Kültür sayfamızdaki manşet haberi gördünüz:"Selçuklu Mezarlığı ilgi bekliyor."Haberin detayında ise şu bilgiler var:"Bitlis'in Ahlat ilçesinde 200 dekar arazi üzerine kurulu olan ve dünyanın en büyük anıt mezarlığı olarak bilinen "Ahlat Selçuklu Mezarlığı"nın bakım ve düzenleme çalışmaları için destek bekleniyor."Destek bekleniyor da, bakalım gelecek mi? Orası biraz şüpheli.Neden şüpheliyiz?Şüpheli olmamız için birçok neden var.Uzun yıllardan beri şu memlekette tarihten soğutma, tarihi unutturma, hatta tarihten nefret ettirme faaliyetleri organize bir şekilde yürütülür. Toplantılar yapılır, kitaplar yazılır, filmler, diziler çekilir, bu işin uzmanı olarak lanse edilen titri bilim adamı olan kişiler konferanslar verir, televizyonlarda bağıra çağıra konuşurlar.Evet bütün bu hummalı çalışmalar, tarihte ortaya koyduğumuz bütün faziletler unutulsun diye yapılır.Bunların bir organize faaliyet olduğunu söyledik. Demek ki bu işlerin bir organizatörü var. Ayrıca bütün bu işler bedavaya olmaz. Bunları finanse eden çevreler, para babaları var.Daha eklenecek bazı unsurlar da var ama uzatmaya gerek yok. Bu kadarı da bu sistemli hareketin arka planı hakkında bize yeterince fikir veriyor.Anladığınız üzere, bu organize işler dışarıda planlanıyor, senaryosu yazılıyor, aktörleri, yönetmenleri tespit ediliyor ve ülkemizde vizyona giriyor.Artık eskisi gibi gizli kapaklı da yapılmıyor. Taraflar belli. Dünyayı küreselleştirenler, küçültüp bir lokma halinde yemeye çalışanlar belli. Büyük bir devlet ve birlik organizasyonu olarak gözükseler de arkalarında belirli güç odakları var.Bizim ABD ve AB ile ilişkilerimiz mercek altına alındığında ne demek istediğimiz daha net anlaşılacaktır. Hepimiz biliyoruz ki; ABD'yi stratejik ortak, AB'yi de vazgeçilmez hedef olarak seçtik seçeli bizden istenmeyen kalmadı. Bu istenenleri verme yarışında 'benden istidatlısı yok' iddiasında pek çok etkili ve yetkili aktör var memlekette.Sanıyorum siz de kabul edeceksiniz ki; şu anki hükümet bu aktörlerin içerisindeki en istidatlılardan oluşuyor. Yani 'stratejik ortaklık' gereği ve 'vazgeçilmez AB hedefi' aşkı için 'istenen her şeyi' istisnasız bir şekilde yapmaya hazır ve nazırlar. Bugüne kadar yaptıkları, bundan sonrakilerin teminatı.Konudan koptuk sanmayın, işin bamtelini yakaladık aslında.Dünyayı küreselleştirenlerin amacı, ülkeleri yutulabilir lokmalar haline getirmektir. Bu noktada en büyük hedefleri güçlü bir devlet geleneğinden gelen, bunu şanlı bir tarihi geçmişle ispat eden Türkiye'dir. Dolayısıyla bu ülkenin insanları bu şanlı tarihten 'hiçbir iz kalmamacasına' koparılmalıdır.Yani?Ahlat'taki Selçuklu Mezarlığı konusunda devletten ve sermaye sahibi insanlardan destek bekleyen belediye başkanı sanırım daha çook bekleyecektir.Diyeceksiniz ki; "Gazetelerde bazı haberlere rastlıyoruz, bazı tarihi eserlerimiz restore ediliyor."Ehh, o kadarı yapılacak tabi.Ama unutmayın; şu memlekette günlerdir Bodrum Kalesi'ndeki uydurma bir yazı konuşuluyor. Ve o yazının bizim tarihimizle uzaktan yakından ilgisi yok.Sizin gözünüzden kaçan, kaçırılan bir başka gerçeği de belirtmenin tam zamanı.Avrupa Birliği sürecinde imzalanan anlaşmalar gereği şu memlekette restore edilen kilise ve kilise enkazlarının sayısı belli değil.Yine, Türk milletini, 'Bu memleketin asıl sahibi siz değilsiniz, biziz' masalına inandırmak için bizim kültürümüzle alakası olmayan kalıntılar tek tek ayağa kaldırılmaktadır.Son bir not:Küresel hesapların büyük aktörlerinden Soros Türkiye'ye geldi belki biliyorsunuz. Bu adam bizim gözümüzün içine baka baka şu cümleyi sarfetti: "Türkiye'de 5 yıl içinde 8 milyon dolar harcadık."Bu paralar nerede harcandı sizce?Ahlat Mezarlığı için destek bekleyenlere duyurulur.